Falkland Krizi: Tarihsel Süreçte Egemenlik Mücadelesi (Bölüm 2)
1982 Falkland Savaşı, modern çağın en dikkat çekici ve tartışmalı deniz aşırı çatışmalarından biri olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır. Arjantin'in Falkland Adalarını işgali ile başlayıp, Birleşik Krallık'ın askeri müdahalesi ve Arjantin kuvvetlerinin teslim olmasıyla sonuçlanan bu savaş toplamda 74 gün sürmüştür.
Bu krizin kökenlerini ve gelişimini tam olarak kavrayabilmek adına, yazı dizimizin ilk bölümünü okumamışsanız öncelikle okumanız önem arz etmektedir. İlgili içeriğe aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Yukarıdaki görselde Falkland Savaşı (1982) bağlamında: 1. görsel çatışma bölgesi (sol tarafta) ve 2. görsel İngiliz çıkarma kuvvetlerinin hareket güzergahını (sağ tarafta) göstermektedir. Kaynak “Britannica”
1982 Falkland Savaşı, modern çağın en dikkat çekici ve tartışmalı deniz aşırı çatışmalarından biri olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır. Arjantin'in Falkland Adalarını işgali ile başlayıp, Birleşik Krallık'ın askeri müdahalesi ve Arjantin kuvvetlerinin teslim olmasıyla sonuçlanan bu savaş toplamda 74 gün sürmüştür. Bu yazının esas amacı, bahsi geçen kritik dönemin başlangıcından kesin neticesine kadar olan süreci kapsayan, çatışmanın işgalden teslimiyete uzanan evrelerinin kronolojik dökümünü ayrıntılı bir biçimde sunmaktır.
1- Çatışmanın Kıvılcımı
Falkland Savaşı, 1982 baharında Atlantik'in güneyindeki soğuk ve uzak adalarda patlak veren, hem askeri hem de diplomatik açıdan yoğun bir çatışmaydı. Her şey, başlangıçta önemsiz görülen bir olayla başladı ancak hızla tam teşekküllü bir savaşa dönüştü.
1-1 Güney Georgia Olayı
19 Mart 1982'de bir grup Arjantinli metal tüccarının, Falkland Adaları'na bağlı bir toprak olan Güney Georgia adasına izinsiz çıkmasıyla krizin ilk tohumları atıldı. İngiliz hükümeti tarafından başlangıçta "oldukça önemsiz" olarak değerlendirilen bu olay, Arjantin'in uzun süredir devam eden egemenlik iddialarını yeniden alevlendirdi. Olay, Arjantin'in dikkatini ve askeri planlamasını doğrudan Falkland Adalarına çevirmesi için bir katalizör görevi gördü.
1-2 İşgal Hazırlıkları
Mart ayının son günlerinde gerilim hızla tırmandı. 31 Mart'ta İngiliz istihbaratı, Arjantin'in adaları işgal etmek amacıyla önemli bir görev gücünü denize indirdiğini doğruladı. Bu kritik anda Amerika Birleşik Devletleri üzerinden yapılan son dakika diplomatik girişimleri, işgali durdurmada başarısız oldu. Savaş artık kaçınılmaz görünüyordu.
Yazının devamında, bu tırmanan gerilimin 2 Nisan'da Arjantin'in Falkland Adaları'nı fiilen işgal etmesiyle nasıl doruğa ulaştığını ve İngiltere'nin bu duruma verdiği ilk tepkileri inceleyeceğiz.
2- İşgal ve İlk Tepkiler (2-3 Nisan 1982)
Arjantin'in uzun süredir planladığı hamle, 2 Nisan sabahı gerçeğe dönüştü. İşgal, İngiltere'de şok etkisi yaratırken, adalardaki küçük İngiliz birliği son ana kadar direndi.
2-1 Arjantin'in İşgali (2 Nisan 1982)
2 Nisan'da şafak sökerken Arjantin kuvvetleri Falkland Adaları'na çıktı. Çatışmanın ilk anları şu şekilde gelişti:
İngilizlerin Savunması:
Adalarda konuşlu bulunan 69 Kraliyet Deniz Piyadesi, Vali Rex Hunt liderliğinde sayıca çok üstün olan işgal gücüne karşı direnişe geçti. Hazırlanan mevzilerde işgalcileri yavaşlatmayı ve müzakereler için zaman kazanmayı amaçladılar.
Hükümet Konağındaki Çatışma:
Hükümet Konağı'na yönelik ilk Arjantin saldırısı, bir Arjantinlinin ölümü ve üçünün yaralanmasıyla sonuçlanarak püskürtüldü. Ancak, Arjantin'in zırhlı personel taşıyıcılarla (APC) karaya çıkması ve Stanley'i kuşatması üzerine Vali Hunt, sivil kayıpları önlemek ve anlamsız bir kan dökülmesini engellemek için teslim olma kararını aldı.
İletişimin Kesilmesi:
Londra saatiyle 09:45'te İngiltere Savunma Bakanlığı, Stanley ile tüm iletişimi kaybetti. Bu durum, çatışmanın ilk saatlerinde Londra'da büyük bir belirsizlik yarattı ve işgalin boyutları ancak Arjantin medyasının yayınlarıyla tam olarak anlaşılabildi.
2-2 Güney Georgia'nın Düşüşü (3 Nisan)
Falkland Adaları'nın işgalinden bir gün sonra, Arjantin kuvvetleri dikkatini Güney Georgia'ya çevirdi. Teğmen Keith Mills komutasındaki küçük bir Kraliyet Deniz Piyadesi birliği, sayıca ve teçhizatça ezici bir üstünlüğe sahip düşman karşısında, teslim olmadan önce bir Puma tipi genel maksat helikopterini düşürüp Guerrico korvetine ağır hasar vererek adaları savaşmadan teslim etmeyeceklerinin net bir mesajını verdiler.
2-3 İngiltere'de Siyasi Sarsıntı İşgal haberi Londra'ya ulaştığında siyasi bir deprem yarattı. Margaret Thatcher hükümeti, krizi öngörememekle suçlandı. Bu siyasi krizin en önemli sonucu, Dışişleri Bakanı Lord Carrington ve ekibinin istifa etmesi oldu. Bu istifalar, hükümetin savaşın en başında ne kadar sarsıldığını ve siyasi baskının ne kadar yoğun olduğunu gözler önüne serdi.
İşgalin yarattığı şok ve siyasi krizin ardından, bir sonraki bölümde İngiltere'nin kararlı askeri ve diplomatik karşı hamlesini, yani Görev Gücü'nün oluşturulmasını ve Birleşmiş Milletler'deki zaferini ele alacağız.
3- İngiltere Harekete Geçiyor: Görev Gücü ve Diplomatik Zafer (2-7 Nisan 1982)
İşgalin şokunu hızla atlatan İngiltere hem askeri hem de diplomatik alanda kararlı adımlar atmaya başladı. ‘’Operasyon Corporate’’ adı verilen askeri hazırlıklar ve Birleşmiş Milletler'de elde edilen diplomatik zafer, çatışmanın seyrini değiştirecekti.
3-1 Görev Gücü'nün Oluşturulması (Operasyon Corporate)
İşgale yanıt olarak İngiltere, adaları geri almak amacıyla devasa bir deniz gücünü rekor sürede topladı. Görev Gücü'nün temel amacı, Arjantin'i Falkland Adaları'nı elinde tutamayacağına askeri olarak ikna etmekti. Görev Gücü'nün ana bileşenleri şunlardı:
İki uçak gemisi: HMS Hermes (R12) ve HMS Invincible (R05)
Amfibi hücum gemileri HMS Fearless (L10), HMS Intrepid (L11)
Destek Gemileri (LSL Sınıfı):Sir Galahad (L3005), Sir Lancelot (L3029), Sir Geraint (L3027), Sir Tristram (L3505)
Çok sayıda Destroyer ve fırkateyn
3 Komando Tugayı'nı oluşturan binlerce Kraliyet Deniz Piyadesi ve Paraşütçü
3-2 Savaş Kabinesinin Kurulması
Çatışmayı etkin bir şekilde yönetmek için 6 Nisan'da Başbakan Margaret Thatcher başkanlığında özel bir bakanlar komitesi (OD(SA)) kuruldu. Gayri resmi olarak "Savaş Kabinesi" olarak bilinen bu komite, kriz boyunca tüm kritik askeri ve siyasi kararların alındığı merkez haline geldi.
3-3 Birleşmiş Milletler Kararı 502
Askeri hazırlıklar sürerken, İngiltere diplomatik alandaki ilk ve en önemli zaferini kazandı. 3 Nisan'da BM Güvenlik Konseyi'nden geçirilen 502 sayılı karar, Arjantin'i uluslararası alanda yalnız bıraktı. Kararın kilit noktaları şunlardı:
Talep:
Arjantin kuvvetlerinin Falkland Adaları'ndan derhal ve koşulsuzca geri çekilmesini talep etti.
Çağrı:
Her iki tarafı da aralarındaki anlaşmazlıklar için diplomatik bir çözüm aramaya çağırdı.
Stratejik Değer:
Bu karar, İngiltere'nin askeri müdahalesine uluslararası meşruiyet sağladı ve Arjantin'i saldırgan taraf olarak konumlandırarak diplomatik olarak izole etti.
Görev Gücü güneye doğru yelken açarken ve ilk diplomatik zafer kazanılmışken, çatışmanın seyri hem diplomatik kanallarda hem de Güney Atlantik'in soğuk sularında şekillenmeye devam ediyordu. Şimdi, bu iki kulvarda yaşanan gelişmeleri inceleyeceğiz.
4- Çatışma Tırmanıyor: İlk Askeri ve Diplomatik Hamleler (Nisan Ortası - Mayıs Başı)
Nisan ayı boyunca, bir yanda barış için son diplomatik çabalar devam ederken, diğer yanda taraflar ilk askeri hamlelerini yapıyordu. Bu dönem, savaşın kaçınılmazlığını ve maliyetinin ne kadar yüksek olacağını her iki tarafa da gösterdi.
4-1 Haig'in Mekik Diplomasisi
ABD Dışişleri Bakanı Alexander Haig, Londra ve Buenos Aires arasında bir barış anlaşması sağlamak için yoğun bir mekik diplomasisi yürüttü. Ancak bu çabalar iki temel nedenden dolayı başarısız oldu:
Egemenlik Sorunu:
Arjantin, müzakerelerin ön koşulu olarak adaların egemenliğinin kendisine devredilmesinde ısrar etti. İngiltere ise bunu kesinlikle reddetti.
Yönetim Modeli:
Çatışma sonrası adalarda kurulacak geçici yönetimin yapısı konusunda bir uzlaşmaya varılamadı.
4-2 Güney Georgia'nın Geri Alınması (Operasyon PARAQUET, 25-26 Nisan)
İngiliz kuvvetleri ilk askeri zaferini Güney Georgia'yı geri alarak kazandı. Operasyon sırasında Arjantin denizaltısı ARA Santa Fe, İngiliz helikopterleri tarafından saldırıya uğrayarak ciddi hasar aldı ve etkisiz hale getirildi. Denizaltı desteğini kaybeden ve üstün İngiliz kuvvetleriyle karşı karşıya kalan Arjantin garnizonu, ciddi bir çatışmaya girmeden teslim oldu. Bu zafer, Görev Gücü'nün moralini önemli ölçüde yükseltti.
4-3 Yıpratma Savaşının Başlangıcı
Mayıs ayının ilk günleri, savaşın seyrini değiştiren iki dramatik olayla anılır. Bu olaylar, çatışmanın her iki taraf için de ne kadar ölümcül olacağını gösterdi.
|
Olay |
Tarih ve Sonuç |
Stratejik Anlamı |
|
ARA General Belgrano'nun Batırılması |
2 Mayıs 1982. İngiliz nükleer denizaltısı HMS Conqueror tarafından torpidolandı. 300'den fazla Arjantinli denizci hayatını kaybetti. |
Arjantin Donanmasını savaşın geri kalanında limanlarına geri çekilmek zorunda bıraktı ve Görev Gücü için deniz tehdidini büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Aynı zamanda Peru barış girişimini baltaladı. |
|
HMS Sheffield'ın Vurulması ve Batması |
4 Mayıs 1982. Arjantin Super Étendard uçağından fırlatılan bir Exocet füzesiyle vuruldu. 20 İngiliz denizci hayatını kaybetti. |
Arjantin'in hava gücünün ve Exocet füzelerinin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi. İngiliz donanmasının hava savunmasındaki zafiyetleri ortaya çıkardı ve İngiltere'de savaşın gerçekliğini hissettirdi. |
Kapak görselinde Arjantin Donanmasına ait uçak gemisi ARA Veinticinco de Mayo (ARA 25 de Mayo) 1982 yılında çekilmiş fotoğrafta görülüyor. (Fotoğraf Arjantin Donanması)
Uçuş güvertesinde bir Sea King, iki Alouette helikopteri ve beş A-4Q Skyhawk bulunuyor. Uçak gemisi Falkland Savaşı sırasında Falkland Adalarının ilk işgalini destekledi, ancak bu sırada uçaklarını kullanmadı. Daha sonra, adaların savunması için kuzeyde ufak olan görev gücünde yer aldı ve İngiliz nükleer denizaltısı HMS Splendid tarafından takip edildi. 1 Mayıs 1982'de, uçak gemisinin, S -2 Tracker uçakları İngiliz Görev Gücünü tespit etmesi üzerine bu güce karşı A-4Q Skyhawk saldırısı planladı, ancak İngiliz Görev Gücünün beklenen noktadan farklı bir noktada yeniden konumlanması nedeniyle bu saldırı gerçekleşmedi. Güneydeki Arjantin Donanmasına ait kruvazör 2 Mayıs 1982’de ARA General Belgrano’nun İngiliz denizaltısı tarafından batırılması üzerine, Veinticinco de Mayo limana geri dönmek zorunda kaldı. Geminin A-4Q Skyhawk uçakları savaşın geri kalanında karadaki bir hava üssünden uçtu. Sadece ufak bir fotoğraf karesinin bana hatırlattıklarına gelecek olursam. Türkiyede sık sık tartışılan uçak gemileri ile Falkland Savaşı bağlamında bir kaç söz söylemek istiyorum. Falkland (Malvinas) Savaşı, modern deniz harekâtlarında uçak gemisi tabanlı hava gücünün idamesi ve kırılganlığı konusunda hayati stratejik dersler sunmuştur. Arjantin Donanmasına ait ARA Veinticinco de Mayo uçak gemisinin harekât kabiliyeti, bu savaş sırasında operasyonel alanda sınırlı kalmıştır. Temel sorun, geminin yüksek tehdit altındaki bölgelerde görev yapmasını sağlayacak katmanlı hava savunması ve yeterli sayıda refakat gemisi (destroyer, fırkateyn) ile denizaltı savunma harbi (ASW) yeteneklerinin eksikliği idi. İngiliz Görev Gücünden kaynaklanan yüksek tehdit seviyesi göz önüne alındığında, Arjantin Komuta Heyeti, hayati öneme sahip bu varlığı kaybetme riskini göze alamamıştır. Bu önemli stratejik kısıtlama, uçak gemisinin aktif muharebe bölgesinden çekilerek emniyetli bir limana demirlemesine neden olmuştur.
Tek başına bir uçak gemisi, bir ulusun deniz gücü projeksiyonu yeteneğini sağlamak için yeterli değildir. Uçak gemileri, ancak sağlam ve entegre bir görev gücü (Carrier Battle Group/Carrier Strike Group) içinde hayatta kalabilir ve etkinlik gösterebilirler. Bu görev gücü, geminin bekasını güvence altına alacak hava savunma destroyerleri, çok rollü refakat gemileri (destroyer, fırkateyn) ve denizaltılar ile desteklenmelidir. Uçak gemisine yeterli koruma sağlanamazsa, bu stratejik platformlar operasyonel katkı sağlamak yerine, limanlarında atıl kalmaya mahkûmdur.
4-4 Peru Barış Girişimi ve Başarısızlığı
Belgrano'nun batırılmasının hemen ardından, son büyük diplomatik çaba olan Peru barış girişimi başladı. Ancak bu girişim, Belgrano olayının yarattığı güvensizlik ve her iki tarafın da uzlaşmaz tutumlarını sürdürmesi nedeniyle hızla çöktü. Bu son diplomatik çaba, Belgrano'nun batırıldığı sırada en hassas aşamasındaydı ve bu olay, barış umutlarını fiilen sona erdirerek savaş sonrası dönemde İngiltere'de büyük siyasi tartışmalara yol açtı. HMS Sheffield'ın vurulması ise barış umutlarını tamamen ortadan kaldırdı.
Tüm diplomatik yolların tükenmesiyle birlikte, savaşın kaderinin artık karada belirleneceği açıktı. Bir sonraki bölüm, İngiliz kuvvetlerinin Falkland Adaları'na ayak bastığı kritik anı ve ardından yaşananları ele alacak.
5-Kara Savaşı: Çıkarma ve İlk Çarpışmalar (21-29 Mayıs 1982)
Mayıs ayının sonlarında, İngiliz Görev Gücü adaları geri almak için en riskli operasyonuna başladı: amfibi çıkarma. San Carlos Koyu'na yapılan çıkarma başarılı olsa da, bunu takip eden Goose Green Muharebesi, hem Londra'daki siyasi baskının bir sonucu hem de çatışmanın en kanlı günlerinin habercisiydi.
5-1 San Carlos Çıkarması (21 Mayıs)
21 Mayıs şafağında, İngiliz 3 Komando Tugayı, Doğu Falkland'daki San Carlos Koyu'na başarılı bir amfibi çıkarma gerçekleştirdi. Bu operasyonun temel amacı, adanın geri kalanı fethedilmeden önce askerlerin, ekipmanların ve ikmal malzemelerinin güvenli bir şekilde karaya çıkarılabileceği bir köprübaşı oluşturmaktı.
5-2 "Bomba Geçidi" (Bomb Alley)
Çıkarma başlar başlamaz, Arjantin Hava Kuvvetleri San Carlos Koyu'ndaki İngiliz donanmasına karşı yoğun ve cüretkâr hava saldırıları başlattı. Koy, Arjantinli pilotlar için adeta bir atış poligonuna dönüştü ve İngilizler tarafından "Bomb Alley" (Bomba Geçidi) olarak adlandırıldı. Bu saldırılar sırasında:
1. 21 Mayıs 1982’de Arjantin A-4 Skyhawk uçakları tarafından HMS Ardent fırkateyni batırıldı. Olay San Carlos'a yapılan amfibi çıkarma operasyonları başladığında, HMS Ardent'e kritik bir görev olan deniz topçu ateşi desteği sağlama rolü sırasında yaşandı.
2. HMS Antelope 23 Mayıs 1982'de Arjantin A-4 Skyhawk saldırısı sırasında, HMS Antelope iki adet 1.000 librelik bombayla vuruldu. Ancak bombalar patlamadı ve geminin derinliklerine saplanıp kaldı. Bombalar etkisiz hale getirilip gemiden çıkarılmak isterken bombanın imha sürecinde birisi kaza sonucu patladı. Patlama büyüktü gemiyi 2 parçaya ayırdı ve gemi kısa sürede battı.
3. 25 Mayıs 1982 lojistik konteyner gemisi olan SS Atlantic Conveyor batırıldı. Gemi önemli stratejik kayıptır. 25 Mayıs'taki, 2 Arjantin Deniz Kuvvetleri Süper Étendard taarruz tarafından ateşlenen 2 adet AM-39 Exocet saldırısı sırasında, ana hedef fırkateyn HMS Ambuscade idi. HMS Ambuscade tarafından atılan chaff, füzeleri başlangıçtaki hedefinden başarıyla saptırdı. Ancak bu, Atlantic Conveyor için ölümcül bir sonuç doğurdu. İlk hedefini kaybeden füzelerin radarları, en yakın ve en büyük ikinci radar izini, yani korumasız konteyner gemisini yeniden tespit etti. Bu sırada, gemiye tehdide karşı kıçını dönmesi yönünde gönderilen bir sinyalin alınamaması, füzelerin geminin daha savunmasız olan iskele tarafına isabet etmesine neden oldu. SS Atlantic Conveyor'a isabet eden Exocet füzesi ve ardından geminin yanarak batması sonucu toplam 10 helikopter kaybedildi. 1 adet Lynx HAS2, 6 adet Wessex HU5, 3 adet CH-47 Chinook HC1
Diğer birçok gemi hasar aldı. Ağır kayıplara rağmen, Arjantin hava saldırıları İngiliz çıkarmasını durdurmayı başaramadı.
5-3 Goose Green Muharebesi (28-29 Mayıs)
Kara savaşının ilk büyük muharebesi, sadece askeri bir hedef için değil, aynı zamanda siyasi bir zorunluluktan doğdu. San Carlos köprübaşından beklenen hızlı ilerlemenin gerçekleşmemesi ve Atlantic Conveyor gibi kritik gemilerin kaybı, Londra'daki askeri ve siyasi liderlikte sabırsızlığa yol açtı. İngiliz Yüksek Komutanlığı'nın "daha fazla eylem" talep etmesi üzerine, 2. Paraşüt Taburu'na , sayıca kendisinden üstün bir Arjantin gücünün savunduğu Goose Green'e saldırma emri verildi.
5-4 Stratejik Amaç:
Köprübaşını güvence altına almak ve Londra'daki endişeleri giderecek somut, siyasi bir zafer kazanarak savaşın gidişatını sürdürmekti.
5-5 Zorlu Koşullar:
İngiliz paraşütçüleri, gün ışığında, ağaçsız ve açık arazide, iyi mevzilenmiş Arjantin siperlerine karşı ağır makineli tüfek ve topçu ateşi altında ilerlemek zorunda kaldı.
5-6 Kayıplar ve Kahramanlık:
Çatışmanın en şiddetli anında, Tabur Komutanı Yarbay 'H' Jones, bir Arjantin makineli tüfek yuvasına tek başına hücum ederken hayatını kaybetti. Bu kahramanlığı nedeniyle ölümünden sonra İngiltere'nin en yüksek askeri nişanı olan Victoria Haçı ile ödüllendirildi.
5-7 Sonuç:
Ağır kayıplara rağmen kazanılan zafer, Arjantin garnizonunun teslim olmasıyla sonuçlandı ve İngiliz kuvvetlerinin başkent Stanley'e ilerlemesinin önünü açtı.
Goose Green'deki zorlu zaferin ardından İngiliz kuvvetleri, nihai hedef olan başkent Stanley'e doğru ilerlemeye başladı; ancak bu ilerleyiş, hem lojistik zorluklar hem de trajik bir olayla gölgelenecekti.
6- Stanley'e Yürüyüş ve Son Savaşlar (30 Mayıs - 14 Haziran 1982)
Goose Green zaferinden sonra nihai hedef başkent Stanley'di. Ancak Stanley'e giden yol, zorlu arazi koşulları, lojistik kabuslar ve savaşın en trajik olaylarından biriyle doluydu.
6-1 "Yomp": Stanley'e İlerleyiş
Atlantic Conveyor gemisinin batırılmasıyla hayati derecede önemli CH-47 Chinook helikopterlerinin kaybedilmesi, İngilizlerin kara harekâtı planlarını altüst etti. Helikopter desteğinden mahrum kalan Kraliyet Deniz Piyadeleri ve Paraşütçüler, yaklaşık 80-100 kilogramlık teçhizatlarıyla birlikte Falkland'ın engebeli ve bataklık arazisinde Stanley'e doğru kilometrelerce yürümek zorunda kaldılar. Bu meşakkatli yürüyüş, İngiliz askeri jargonunda "the yomp" olarak anıldı ve askerlerin dayanıklılığının bir sembolü haline geldi.
6-2 Fitzroy Felaketi (8 Haziran)
Bu felaket, 2. Paraşüt Taburunun sürpriz bir şekilde Fitzroy ve Bluff Cove'a ilerleyerek aceleyle bir ileri mevzi oluşturmasının trajik bir sonucuydu. Bu ileri hattı karadan takviye etmek lojistik olarak imkânsız hale gelince, Galler Muhafızlarını deniz yoluyla bölgeye taşıma gibi riskli bir operasyona karar verildi. 8 Haziran'da, 5. Piyade Tugayını taşıyan RFA Sir Galahad ve RFA Sir Tristram adlı çıkarma gemileri, Fitzroy'da askerleri karaya çıkarmak için beklerken Arjantin A-4 Skyhawk jetlerinin hava saldırısına uğradı. Saldırı, gün ışığında ve yetersiz hava savunmasıyla gerçekleşti. Sir Galahad'a isabet eden bombalar büyük yangınlara neden oldu ve gemide sıkışan askerler için bir cehenneme dönüştü.
Bu olayda 50'den fazla İngiliz askeri ve sivil mürettebat hayatını kaybetti. Bu, savaş boyunca İngiliz kuvvetlerinin tek bir olayda yaşadığı en büyük can kaybıydı.
6-3 Stanley Çevresindeki Son Savaşlar (11-14 Haziran)
Fitzroy'daki trajediye rağmen, İngiliz kuvvetleri Stanley'i çevreleyen ve Arjantinliler tarafından ağır şekilde tahkim edilmiş dağ silsilesine yönelik son ve belirleyici taarruzlarına başladı. Bu gece savaşları, çatışmanın en şiddetli ve yakın muharebelerine sahne oldu.
Mount Longdon:
11-12 Haziran gecesi, 3. Paraşüt Taburu tarafından çok kanlı ve yakın mesafeli çatışmalar sonucunda ele geçirildi.
Two Sisters ve Mount Harriet:
Aynı gece, 45 Komando Taburu ve 42 Komando Taburu tarafından eş zamanlı saldırılarla alındı.
Mount Tumbledown:
13-14 Haziran gecesi, İskoç Muhafızları tarafından zorlu ve kanlı bir süngü hücumuyla ele geçirildi. Bu, savaşın en ikonik muharebelerinden biriydi.
Wireless Ridge:
Aynı gece, 2. Paraşüt Taburu (Goose Green gazileri) tarafından alındı. Bu tepenin düşmesiyle Stanley'e giden son engel de ortadan kalkmış oldu.
Stanley'i savunan son tepelerin de düşmesiyle Arjantin garnizonu için direnişin anlamsız hale geldiği açıktı. Son bölüm, savaşın nasıl sona erdiğini ve ardında bıraktığı mirası ele alacaktır.
7- Teslimiyet ve Savaşın Mirası (14 Haziran 1982 ve Sonrası)
Stanley'i çevreleyen stratejik tepelerin birbiri ardına düşmesi, Arjantin'in askeri direnişini kırdı. 74 gün süren çatışma, bir teslimiyet belgesiyle sona erdi ancak etkileri on yıllar boyunca devam etti.
7-1 Arjantin'in Teslim Olması (14 Haziran)
14 Haziran 1982'de, Wireless Ridge ve Mount Tumbledown'daki son savunma hatlarının da çökmesiyle Stanley'deki Arjantin komutanı General Mario Menendez için seçenekler tükenmişti. Şehre yönelik bir topçu bombardımanını ve sivil kayıpları önlemek amacıyla Menendez, İngiliz komutan Tümgeneral Jeremy Moore ile bir araya geldi. Hükümet Konağında imzalanan teslimiyet belgesiyle Falkland Adaları'ndaki Arjantin kuvvetleri teslim oldu ve 74 gün süren savaş fiilen sona erdi.
7-2 Savaşın Sonuçları
Falkland Savaşı, her iki ülke için de derin ve kalıcı sonuçlar doğurdu. Çatışmanın temel sonuçları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:
|
Kategori |
Sonuç |
|
Askeri Kayıplar |
253 İngiliz askeri personel hayatını kaybetti. 1982 Arjantin tarafının toplam resmî kaybı 649 asker ve sivil olarak rapor edilmiştir. Bu kayıpların büyük bir kısmı, İngiliz denizaltısı HMS Conqueror tarafından batırılan General Belgrano kruvazöründeki ölümlerden kaynaklanmıştır; bu tek olayda 323 kişi hayatını kaybetmiştir. Geri kalan kayıpların dağılımı incelendiğinde, 255 kişinin kara çatışmaları sırasında yaşamını yitirdiği ve 16 kişinin ise hava saldırıları neticesinde öldüğü görülmektedir. Ayrıca, savaş sırasında yanlışlıkla vurulan ada sakinleri olmak üzere üç sivil kayıp da kayıtlara geçmiştir. |
|
Siyasi Etki (İngiltere) |
Thatcher hükümeti için büyük bir siyasi zafer oldu ve "Falklands Faktörü" 1983 seçimlerindeki ezici zaferine katkıda bulundu. Thatcher'ın ifadesiyle, İngiltere artık "geri çekilen bir ulus olmaktan çıkmıştı". |
|
Siyasi Etki (Arjantin) |
Askeri cunta için aşağılayıcı bir yenilgi oldu, cuntanın çöküşünü hızlandırdı ve 1983'te ülkede demokrasinin yeniden tesis edilmesine yol açtı. |
|
Adaların Geleceği |
İngiltere, "Fortress Falklands" (Falkland Kalesi) politikasını benimsedi. Adalara binlerce askerden oluşan kalıcı bir askeri garnizon yerleştirdi ve gelecekteki saldırıları caydırmak için büyük bir askeri havaalanı (Mount Pleasant) inşa etti. |
Falkland Savaşı İngiltere ve Arjantin arasındaki ilişkilerde derin bir yara açtı. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ancak 1990 yılında yeniden kurulabildi. Buna rağmen, Arjantin'in Falkland Adaları (Arjantin'de bilinen adıyla Malvinas) üzerindeki egemenlik iddiası anayasal bir ilke olarak kalmaya devam etmektedir ve bu anlaşmazlık günümüze kadar süregelmiştir.
Falkland Savaşının Kilit Terimleri
Yazının bu bölümü 1982 Falkland Savaşı'nı çevreleyen temel askeri ve diplomatik terminolojiyi sade bir dille açıklamak üzere tasarlanmıştır. Savaşla ilgili daha karmaşık metinleri, tarihsel analizleri ve stratejik tartışmaları anlamak isteyen bir okuyucu için analitik bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır. Burada açıklanan kavramlar, çatışmanın seyrini şekillendiren kilit kararları ve operasyonları kavramak için stratejik bir anahtar niteliğindedir.
1-Görev Gücü (Task Force)
1-1 Basit Tanım
Görev Gücü, belirli bir askeri hedefi gerçekleştirmek üzere farklı birimlerden (deniz, hava, kara) oluşturulmuş birleşik bir askeri kuvvettir.
1-2 Falkland Savaşı Bağlamında Görev Gücü
Arjantin'in işgaline yanıt olarak, İngiltere'nin oluşturup Güney Atlantik'e gönderdiği büyük deniz gücü "Görev Gücü" olarak adlandırıldı. Bu güç projeksiyonu, İngiltere'nin askeri müdahaleye hazır olduğunun ilk ve en net işaretiydi. Bu gücün temel özellikleri şunlardı:
-Amacı: Görev Gücü'nün birincil hedefi, Falkland Adaları'nı Arjantin işgalinden geri almaktı.
-Bileşenleri: Görev Gücü, HMS Hermes ve HMS Invincible adlı iki uçak gemisi, HMS Fearless Havuzlu Çıkarma Gemisi (LPD), çok sayıda destroyer ve fırkateyn ile üç Kraliyet Deniz Piyadesi Komando taburunu taşıyan destek gemilerinden oluşuyordu.
-Komuta Yapısı: Görev Gücü'nün genel komutanı, Donanma Başkomutanı (CINCFLEET) Amiral Sir John Fieldhouse idi.
Görev Gücü'nün gönderilmesi, klasik bir "Zorlayıcı Diplomasi" örneğidir. Filo, sadece bir savaş aracı değil, aynı zamanda güçlü bir pazarlık kozuydu. Güney'e doğru yavaş ilerleyişi, Buenos Aires üzerinde diplomatik baskıyı artıran ve zamanı daraltan bir geri sayım başlattı; rejimi, diplomatik bir tavizin maliyeti ile askeri bir çatışmanın kesinliği arasında bir seçim yapmaya zorladı.
Görev Gücü 8.000 mil öteye güç yansıtırken, İngiltere'nin bir sonraki adımı savaş alanını hukuki ve operasyonel olarak tanımlamak oldu. Bu, deniz dışlama bölgeleri ilan edilerek başarıldı.
2. Denizdeki Sınırlar: MEZ ve TEZ
2-1 Basit Tanım
Deniz Dışlama Bölgesi (Marine Exclusion Zone-MEZ) ve Toplam Dışlama Bölgesi (Total Exclusion Zone-TEZ), İngiltere'nin savaş sırasında Falkland Adaları çevresindeki belirli bir deniz sahasını kontrol etmek ve Arjantin'in askeri faaliyetlerini kısıtlamak için ilan ettiği, sınırları belirlenmiş askeri operasyon alanlarıdır.
2 Mayıs 1982 tarihinde, Arjantin'e ait ARA General Belgrano (C 4) adlı kruvazör, iki muhrip eşliğinde Toplam Dışlama Bölgesi'nin (TEZ) 40 deniz mili güneybatısında seyir halindeydi. Her ne kadar kruvazör TEZ sınırlarının açıkça dışında bulunsa da, İngiliz görev gücü tarafından acil bir tehdit olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle İngiliz nükleer denizaltısı HMS Conqueror tarafından torpido saldırısıyla batırılmıştır. Yukarıdaki görselde bu tasvir edilmektedir. Kaynak ‘’BBC News’’
2-2 Falkland Savaşında Uygulanışı
Bu bölgeler, çatışma ilerledikçe İngiltere'nin askeri baskıyı artırma niyetini göstermek için aşamalı olarak genişletildi.
|
Kavram |
Falkland Savaşındaki Anlamı ve Amacı |
|
Deniz Dışlama Bölgesi (MEZ) |
İngiltere tarafından Falkland Adaları çevresinde ilan edilen 200 deniz mili yarıçapındaki bölgedir. Bu bölgeye giren Arjantin savaş gemilerinin saldırıya uğrayabileceği uyarısını içeriyordu. Temel amaç, Arjantin Donanması'nın Falkland'daki işgal güçlerine deniz yoluyla takviye yapmasını veya onları tedarik etmesini engellemekti. 12 Nisan 1982 ilan edildi. |
|
Toplam Dışlama Bölgesi (TEZ) |
Toplam Dışlama Bölgesi Bölgesi'nin daha sonra genişletilmiş halidir. TEZ'in ilanıyla birlikte, bölgedeki kısıtlama artık sadece Arjantin savaş gemilerini değil, Arjantin işgalini destekleyen tüm gemileri (ticari gemiler ve balıkçı tekneleri dahil) kapsayacak şekilde genişletildi. 30 Nisan 1982’de ilan edildi. |
Deniz Dışlama Bölgesi (MEZ) uygulamasından Toplam Dışlama Bölgesi (TEZ) aşamasına geçilmesi, bilinçli bir tırmanmayı kontrol etme (escalation control) stratejisini açıkça yansıtmaktadır.İngiltere, başlangıçta sadece savaş gemilerini hedef alarak sivil ve üçüncü taraf gemilerine bölgeden çekilme fırsatı tanımış ve böylece uluslararası algıyı yönetmiştir. TEZ'e geçiş ise diplomatik pencerenin kapandığının ve İngiltere'nin artık adaları tamamen izole etmeye hazır olduğunun sinyalini vererek bir deniz karantinasını kapsamlı bir kuşatmaya dönüştürmüştür.
Denizdeki bu kısıtlı bölgeler, askeri güçlerin ne zaman ve nasıl ateş açabileceğini düzenleyen kurallar olmadan anlamsız olurdu. Bir sonraki bölümde bu kuralları inceleyeceğiz.
3- Angajman Kuralları (ROE - Rules of Engagement)
3-1 Basit Tanım
Angajman Kuralları (ROE), askeri personelin hangi koşullar altında, kime karşı ve ne ölçüde güç kullanabileceğini belirleyen resmi direktiflerdir. Bu kurallar, askeri eylemlerin siyasi ve yasal çerçeve içinde kalmasını sağlamayı amaçlar.
3-2 Savaş Sırasındaki Rolü ve Önemi
Falkland Savaşı sırasında Angajman Kuralları, sahadaki komutanların askeri hedeflere ulaşırken istenmeyen siyasi krizlere yol açmalarını önlemek için hayati bir rol oynadı. Bu kurallar, askeri gereklilikler ile diplomatik hassasiyetler arasında bir denge kurmayı amaçlıyordu.
-Esneklik ve Kısıtlama: ROE, "sahadaki komutana belirlenen sınırlar içinde maksimum özgürlük tanırken", aynı zamanda eylemleri "kesin bir şekilde tanımlayarak" siyasi sonuçları kontrol altında tutmayı hedefliyordu. Bu, komutanların inisiyatif almasına olanak tanırken, pervasızca hareket etmelerini engelliyordu.
-Değişkenlik: Angajman Kuralları statik değildi; çatışmanın seyrine ve artan tehditlere göre sürekli olarak güncelleniyordu. Örneğin, Arjantin kruvazörü General Belgrano'nun batırılması, gemi Tam Abluka Bölgesi'nin (TEZ) dışında olmasına rağmen, Savaş Kabinesi tarafından Chequers'da onaylanan özel bir Angajman Kuralı değişikliğiyle mümkün oldu. Bu karar, Arjantin Donanması'nın Görev Gücüne yönelik oluşturduğu yakın tehdide karşı alınmış bir önlemdi.
Angajman Kuralları, modern sınırlı savaşların merkezinde yer alan bir gerilimi, yani askeri gereklilikler ile sivil siyasi kontrol arasındaki hassas dengeyi somutlaştırır. Sahadaki her eylemin potansiyel olarak küresel diplomatik sonuçlar doğurabileceği bir ortamda, bu kurallar, en üst düzeydeki siyasi otoritenin stratejik hedefleri korurken taktik eylemleri nasıl şekillendirdiğinin en açık örneğidir.
Bu kurallar, savaşın en kritik anlarından biri olan amfibi hücum sırasında özellikle hayati önem taşıyordu.
4- Amfibi Hücum (Amphibious Assault)
4-1 Basit Tanım
Amfibi hücum, askeri birliklerin denizden karaya, genellikle düşman ateşi altında ve savunulan bir sahile çıkarma yapmasını içeren karmaşık bir askeri operasyondur.
4-2 San Carlos Çıkarması Örneği
İngiliz kuvvetlerinin 21 Mayıs 1982'de San Carlos Koyu'na yaptığı çıkarma, Falkland Savaşının dönüm noktalarından biriydi ve bir amfibi hücumun tüm temel unsurlarını içeriyordu.
- Hedef Belirleme: Çıkarma bölgesi olarak San Carlos seçildi, çünkü Arjantin'in ana kuvvetlerinin bulunduğu Stanley'den uzaktı ve coğrafi yapısı, çıkarma yapan gemilere Arjantin hava saldırılarına karşı bir miktar koruma sağlıyordu. Askeri planlama geliştikçe San Carlos bölgesi "güçlü bir aday olarak öne çıkıyordu".
- İlk Çıkarma: Operasyon, 2 Paraşüt Taburu ve 40. Komando birimlerinin gece karanlığında karaya çıkmasıyla başladı. Bu birlikler hızla San Carlos yerleşimini güvence altına aldı.
- Köprübaşı Kurma: İlk birlikler karaya çıktıktan sonra, daha fazla asker, teçhizat ve malzemenin güvenli bir şekilde karaya taşınabilmesi için savunulan bir alan olan "köprübaşı" oluşturuldu.
- Hava Savunması: Çıkarma operasyonu boyunca, İngiliz gemileri yoğun Arjantin hava saldırılarına maruz kaldı. Bu saldırılar, çıkarma bölgesinin "Bomba Geçidi" (Bomb Alley) olarak anılmasına neden oldu ve HMS Ardent ile HMS Antelope gibi fırkateynlerin batırılmasıyla sonuçlandı.
San Carlos çıkarması, bir amfibi hücumun, başarının birbirinden farklı unsurların kusursuz entegrasyonuna bağlı olduğu bir "sistemler sistemi" operasyonu olduğunu vurgular. Piyadenin başarısı sadece kendine ait değildi; bu başarı, savunmacıları bastıran donanma topçusu ateşi, göklerde hakimiyet mücadelesi veren hava koruması ve ateş altında köprübaşını besleyen lojistik koreografi ile kazanıldı. Bu birbirine bağlı sistemlerden herhangi birindeki bir başarısızlık, tüm operasyon için feci bir yenilgiye yol açabilirdi.
Askeri operasyonlar devam ederken, savaş sadece cephede değil, aynı zamanda ekonomik ve diplomatik alanda da sürüyordu. Bu da bizi son terimimize getiriyor.
5. Yaptırımlar (Sanctions)
5-1 Basit Tanım
Yaptırımlar, bir devleti belirli politikalarını veya eylemlerini değiştirmeye zorlamak amacıyla uygulanan, askeri olmayan, genellikle ekonomik ve diplomatik nitelikteki cezai önlemlerdir.
5-2 Arjantin'e Karşı Uygulanan Yaptırımlar
Falkland Savaşı sırasında İngiltere ve müttefikleri, Arjantin'i ekonomik ve diplomatik olarak izole ederek "Buenos Aires'i işgalin akıllıca olmadığına ikna etmek" amacıyla bir dizi yaptırım uyguladı. Bu yaptırımlar, askeri harekatla eş zamanlı olarak yürütülen bir ekonomik savaş cephesiydi.
-Ticari Ambargo: Başta Avrupa Topluluğu (şimdiki Avrupa Birliği) üyeleri olmak üzere birçok ülke, Arjantin menşeli ürünlerin ithalatını yasakladı.
-Silah Ambargosu: İngiltere ve diğer müttefik ülkeler, Arjantin'e her türlü askeri teçhizat, yedek parça ve bileşen ihracatını durdurdu.
-Mali Kısıtlamalar: İngiltere, Arjantin'e ait mali varlıkları dondurdu. Başlangıçta bu rakamın yaklaşık 1.5 milyar dolar olduğu bildirilse de, daha sonra Nisan ayının ilk günlerinde önemli miktarda fonun Londra'dan New York'a transfer edildiği anlaşıldı ve dondurulan gerçek miktarın 900 milyon dolara daha yakın olduğu ortaya çıktı.
Yaptırımlar, Arjantin'in savaşma iradesini ve kapasitesini zayıflatmayı amaçlayan gayri-askeri bir baskı aracıydı. Askeri operasyonları tamamlayarak, Arjantin ekonomisini hedef alıp uluslararası alanda yalnızlaştırarak, çatışmanın maliyetini Buenos Aires için sürdürülemez bir seviyeye çıkarmayı hedeflediler.
Sonuç
Bu beş kilit terimin birbiriyle olan ilişkisini anlamak, Falkland Savaşı'nın stratejik dokusunu kavramak için esastır. Görev Gücü'nün (1) gönderilmesi bir niyet beyanıydı, ancak bu güce yasal ve operasyonel odak, MEZ ve TEZ (2) aracılığıyla sağlandı. Bu bölgeler içinde, bir denizaltının torpido ateşlemesinden bir pilotun füze fırlatmasına kadar her eylem, siyasi açıdan hassas Angajman Kuralları (3) tarafından yönetiliyordu. Bu deniz baskısının doruk noktası, San Carlos'taki yüksek riskli Amfibi Hücum (4) oldu. Eş zamanlı olarak, askeri kampanya küresel sahnede, Arjantin'in savaşma azmini kırmak için tasarlanmış hedefli diplomatik ve ekonomik Yaptırımlar (5) programıyla güçlendirildi. Bu kavramlar, savaşın sadece askeri manevralardan ibaret olmadığını; aynı zamanda karmaşık diplomatik, yasal ve ekonomik boyutları da içeren çok katmanlı bir mücadele olduğunu göstermektedir. Artık Falkland Savaşı hakkındaki tartışmaları ve analizleri takip etmek için önemli gördüğüm gerekli temel sözcük dağarcığına sahipsiniz.
Değerli okurlarımız, hazırlamış olduğum iki bölümlük yazı dizisinin bu noktada sonuna gelmiş bulunmaktayız.
Stratejik Araştırmalar Merkezi (STRASAM) olarak savunma stratejilerinden havacılık teknolojilerine, taktik operasyonlardan küresel güvenlik dinamiklerine uzanan geniş bir yelpazede, kapsamlı ve hatasız içerik sunma gayretindeyiz. Bazen konuların derinliği ve kapsamının genişliği nedeniyle, titizlikle yapılan kontrol süreçlerine rağmen bazı yazım ya da ifade kusurları oluşabilmektedir. Bu durumu anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz.
Temel motivasyonumuz, bilginin dönüştürücü gücüne olan inancımız ve bu güce değer veren okuyucu kitlemize ulaşma arzumuzdur.
Bir sonraki yazıda yeniden buluşuncaya dek, sizleri düşüncenin ışığında kalmaya; sorgulamayı sürdürmeye ve eleştirel bakış açınızı canlı tutmaya davet ediyorum. Unutmayın, gerçekler genellikle konfor alanının ötesinde, derinlemesine okuma, dinleme ve düşünme süreçlerinin sonunda ortaya çıkar. Eğer bu yolculukta konfor alanınızın dışına çıkmayı seçerseniz, kişisel aydınlanma yolunuzda size başarılar diliyor; sağlık ve huzur dolu günler temenni ediyorum.
Falkland Savaşı’na dair kaleme aldığım diğer yazıların bağlantılarını aşağıda paylaşıyorum. Henüz göz atmadıysanız okumanızı tavsiye ederim.
Falkland Savaşında İngiliz Özel Kuvvetleri: Gerçekler, Efsaneler ve Strateji
https://strasam.org/savunma/deniz-silah-ve-sistemleri/falkland-savasinda-ingiliz-ozel-kuvvetleri-gercekler-efsaneler-ve-strateji-3858
İlk Büyük Kayıp: Falkland Savaşında HMS Sheffield (D80) Nasıl Vuruldu?
https://strasam.org/savunma/deniz-silah-ve-sistemleri/ilk-buyuk-kayip-falkland-savasinda-hms-sheffield-d80-nasil-vuruldu-3870
Falkland Savaşında HMS Sheffield’e Düzenlenen Saldırı: Yarbay Nick Batho’nun Bakış Açısıyla
https://strasam.org/savunma/deniz-silah-ve-sistemleri/falkland-savasinda-hms-sheffielde-duzenlenen-saldiri-yarbay-nick-bathonun-bakis-acisiyla-3875
Kaynakça
https://en.wikipedia.org/wiki/SS_Atlantic_Conveyor
https://falklands-museum.com/early-history
https://captaindarwin.org/landscape-portlouis/
https://en.wikipedia.org/wiki/ARA_Veinticinco_de_Mayo_(V-2)
https://en.wikipedia.org/wiki/ARA_Veinticinco_de_Mayo_(V-2)
https://www.britannica.com/event/Falkland-Islands-War
https://www.usmcu.edu/Outreach/Marine-Corps-University-Press/MCH/Marine-Corps-History-Summer-2018-Vol-4-No1/Fighting-within-the-A2-AD-Bubble/
http://news.bbc.co.uk/2/shared/spl/hi/guides/457000/457033/html/nn2page1.stm
Lawrence Freedman, The Official History of the Falklands Campaign, Volume I &2: The Origins of the Falklands War (London and New York: Routledge, 2005)