F-22 Raptor ile Eurofighter Typhoon'un Karşılaştırılması
Her iki uçak da, hem havadan karaya taarruz görevlerinde yer alabilecekleri hem de hava üstünlüğü için muharebe edebilecekleri nispeten benzer rollere hizmet ediyor. Her ikisi de son derece çevik (agile) süper jet savaş uçaklarıdır ve hangisinin daha çevik olduğunu anlamak gerçekten zordur.
Genel
Her iki uçak da, hem havadan karaya taarruz hem de havadan havaya taarruz ve savunma görevlerinde etkin olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Ancak her ikisine ve özellikle Raptor’a verilen görevler ve roller hava üstünlüğü (air superiority) alanındadır. Typhoon’nun ömrü Raptor’dan çok daha uzun olacaktır, birçok model yükseltmeye tabi tutulacak kullanıcı ülke ve kullanılan uçak sayısı artacaktır. Ancak, Raptor hiçbir ülkeye satılmayan, proje başında öngörülen sipariş sayısı rakibi olmadığı için çok düşürülen, model yükseltilmesi, yeniden imalatı planlanmayan bir uçaktır. Yalnız yırtıcı olarak doğmuş ve yalnız yırtıcı olarak gökyüzüne veda edecektir.
Lockheed Martin F-22 Raptor, dünyadaki en gelişmiş jet av/bombardıman uçaklarından birisidir. Net olarak da dünyanın en gelişmiş hava üstünlüğü uçağıdır. İlk kez Eylül 1997'de uçan Raptor, USAF'ın savaş filosunun ön saflarında yer almaktadır ve 5’inci nesil bir jet savaş uçağıdır. Yakın zamanda kendisine, genelde darbe (strike) görevlerinde kullanılacak olan diğer 5’İnci nesil jet savaş uçağı F-35 de katılmıştır.
Bazı Avrupa ülkelerinin (İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya) oluşturduğu konsorsiyum tarafından; işbirliği içinde geliştirilen Eurofighter Typhoon, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerinin en önemli muharip unsurudur ve dünya çapında; Almanya, İtalya, Avusturya, İspanya, Suudi Arabistan, Umman, Kuveyt, Katar hava kuvvetlerinde de hizmet veren bir uçaktır. Buna karşılık, Raptor'un teknolojisi ve maliyet aşımları, uçağa ihracat yasağı getirdi. Teorik olarak, bu uçakların her ikisi de son derece yetenekli ve birbirleriyle karşılaştırılabilir, ancak iki jeti nasıl karşılaştırabiliriz? Bu konuyu inceleyeceğiz ve bu iki süper makineyi inceleyerek gerçekte birbirlerine nazaran artılarının ve eksilerinin neler olduğunu irdeleyeceğiz.
EF Typhoon
Typhoon, çok amaçlı (multi-role) ve hava üstünlüğü (air superiority) amaçlı bir av/bombardıman uçağı olarak tasarlandı ve geliştirildi. Geliştirme 1983'te İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya ile başladı. Fransa, Dassault Rafale projelerini sürdürmek için geliştirme programından ayrıldı. İlk Eurofighter prototipi, 6 Ağustos 1986'da British Aerospace EAP olarak adlandırılan ve son Typhoon formunun EAP prototipinden biraz farklı olarak uçuşa başladı. Typhoon, Rafale'ye benzer şekilde, önünde bir çift kanard bulunan bir delta kanat tasarımına sahiptir. Karmaşık fly-by-wire sistemi ve rahat stabilite tasarımı uçağa neredeyse rakipsiz bir çeviklik (agility) kazandırır.
Typhoon, Ağustos 2003'te aktif hizmete girdi. Takati, uçağı Mach 2.0 veya 1.320 mph hıza çıkaran iki Eurojet EH200 art yakmalı turbofan motorundan almaktadır. Typhoon'un silah/mühimmat taşıma kapasitesine gelince; taşıyabileceği çok çeşitli mühimmat var. Yıllar boyunca Typhoon, GBU-10 Paveway II GPS bombaları ve AIM-9 Sidewinder ısı güdümlü füzeler gibi çeşitli silahlar taşırken, aynı zamanda orijinal olarak Panavia Tornado için geliştirilmiş bir silah olan Mauser BK-27 mm topa da sahiptir. Toplamda, Typhoon’un gövdesinde mühimmat taşımak için toplamda 13 taşıma istasyonu (hardpoint) vardır.
Eurofighter Typhoon, mevcut hava üstünlüğü modelini yeniden icat etmeyi değil, onu olduğu gibi mükemmelleştirmeyi hedefliyordu. F-22'nin feshedilmiş bombardıman uçağı kardeşi YF-23 tarafından neredeyse benimsenen bir şekil olan delta kanat tasarımı, artırılmış kaldırma ve menzilin yanı sıra yüksek derecede ses altı manevra kabiliyeti sunar. Tasarım ve Typhoon'u oluşturan malzemelerin tümü, ona karşılaştırılabilir şekilde en gelişmiş 4’üncü nesil avcı uçaklarında bulabileceğinizden daha yüksek derecede gizlilik (stealth) özelliği katmaktadır.
Uçak, düşük bir radar profili ve güçlü gövde sağlamak için gelişmiş kompozit malzemelerle inşa edildi. Uçağın yüzeyinin yalnızca %15'i metal olup, gizli operasyon ve radar tabanlı sistemlerden koruma sağlar.
F-22 de dahil olmak üzere diğer birçok çevik av/bombardıman jet savaş uçağı gibi; Typhoon da onu izleyen radarın sinyal dönüşünü gizlemek için elektronik harp yeteneklerinden yararlanır. Yoğun bakım gerektiren Raptor'un aksine Typhoon, onarım süresini en aza indirmek için 15 değiştirilebilir modülden bir araya getirilerek bakımı kolay olacak şekilde tasarlandı. Yakın hava muharebesinde; , gövde içinde taşınan 150 mermi ile dakikada 1.000 veya 1.700 mermi ile ateş edebilen Mauser BK27mm topuna sahiptir.
Hizmete girdiğinden beri, Typhoon son derece yetenekli çok rollü bir platform haline geldi ve hava üstünlüğü köklerini geride bırakarak bugün hizmette olan en çok yönlü jet savaş uçaklarından biri haline geldi ve 13 mühimmat taşıma noktasını (hardpoint) çok çeşitli görev setleri için kullandı.
Red Flag tatbikatlarından birinde Typhoon ile uçak tecrübeli USAF F-22 pilotları; "Eurofighter Typhoon, kontrollerin yumuşaklığı ve çekme (ve yüksek G kuvvetlerini sürdürme) yeteneği açısından kesinlikle çok etkileyici". Typhoon çeviklik ve kumanda rahatlığı için tasarlanmış. Özellikle uçtuğumuz versiyonda, aviyonik, renkli hareketli harita ekranları vb. hepsi kesinlikle birinci sınıf. Yakın muharebede uçağın manevra kabiliyeti de çok etkileyiciydi”, şeklinde ifade etmişlerdir.
Typhoon’un Eurojet EJ200 art yakmalı turbofan motorları, Raptor'un motorları kadar güçlü değildir ve Eurofighter'ı Mach 2'lik bir azami hıza çıkarır, Raptor’um azami hızı Mach 2.25'tir. Ancak en yüksek hız bir hava çarpışmasında (it dalaşı) anormal seviyede bir fark yaratmaz ve Eurofighter'ın nispeten daha düşük ağırlığı, Typhoon için, önleme görevi konfigürasyonunda; benzer şekilde donatılmış bir Raptor'dan daha iyi bir itme-ağırlık oranı sağlar.
F-22 Raptor
Bu arada Raptor, zorlu bir yetiştirilme tarzına sahipti. İlk olarak 1997'de uçtu ve 2005'te hizmete girdi, Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri uçağın tek operatörü olarak kaldı. 750 adeti orijinal bir plan siparişi, yüksek maliyetler ve havadan havaya görevlerin olmaması nedeniyle büyük ölçüde 187'ye düşürüldü. Raptor, gizli yeteneklere sahip bir hava üstünlüğü savaşçısıdır, ancak aynı zamanda havadan karaya taarruzları da yapabilir ve elektronik harp rolünde hava gücüne yardımcı olabilir. Raptor'un tasarımı, bazı yönlerden Typhoon'dan daha konvansiyoneldir (gelenekseldir), önde kanard yoktur ve ana kanat tasarımı bir delta kanadına benzer şekilde kırpılmış elmas geometrisindedir.
Raptor ayrıca Mach 2 yeteneğine sahiptir. Takatini, iki adet Pratt & Whitney F119-PW-100 gücü artırılmış turbofandan (augmented turbofan) alır ve motorlar, uçağı Mach 2.25’e yani EF Typhoon’dan daha yüksek bir azami hıza çıkarır. Raptor'un mühimmat taşıma kapasitesine gelince; gövde içi silah bölmeleri de dahil olmak üzere çok çeşitli silahlar taşınabilir. AIM-9 Sidewinder ve AIM-120 AMRAAM gibi silahları taşıyabilen üç tane iç gövde mühimmat taşıma bölümü vardır. Raptor ayrıca M61A2 Vulcan 20 mm döner top şeklinde bir topa sahiptir ve ana silah bölmesinde GPS JDAM'ler gibi mühimmat için bir bomba askısı (rack) da mevcuttur.
Red Flag Tatbikatlarında; Raptor ve Typhoon arasındaki “İt Dalaşlarına” göre değerlendirme:
Açık kaynaklara göre; pek çok ayrıntı belirsiz kalsa da, USAF’ın Red Flag’de yaptırdığı F-22 ve EF Typhoon arasındaki it dalaşı tatbikatlarında kesin olarak bildiğimiz bazı şeyler var. Pilot ifadelerine dayanarak; en azından bazılarının (hepsi değilse de) bire bir görevler olduğunu biliyoruz. En önemlisi, Raptor'un harici yakıt tanklarının radarlarda görünürlüklerini engelleyen gizli (stealth) özellikleri ve akrobasi yeteneği olduğuna dair ısrarlı tespitler olmuştur. Ancak, harici yakıt tanklarınızı Raptor’unuza taktığınızda görünmezlik özelliğinizi kaybedersiniz, bu tankları radarlarda görünmez hale getirecek bir teknoloji de duyulmamıştır, bilinmemektedir, dolayısıyla bu tespitler bilimsel olarak ispata mecburdur. Ciddi manevra kabiliyetleri ile belirli yönlere doğru harici yakıt tanklarınızı gizlemek daha mantıklı bir değerlendirmedir.
Gerçek hayatta, F-22 pilotları neredeyse kesinlikle Typhoon'a fark edilmeden Typhoon'un farkına varacak ve bu da Raptor'un kendisini it dalaşı başlamadan önce avantajlı bir konuma getirmesine olanak sağlayacaktır.
Sensörler çalıştığında ve havadaki iki rakip uçak birbiriyle konuştuğunda, her şey yolunda olduğunda Raptor neredeyse dokunulmazdır. 4’üncü nesil bir av/bombardıman uçağına karşı F-22; iki futbol takımının karşı karşıya gelmesi gibidir ve bunlardan biri (F-22) görünmezdir!
Ancak pilotları, kanatlarından hala sarkan harici yakıt tankları varken ciddi bir rakip ile bir it dalaşına girmekten kaçınacağını söylemeye bile gerek yoktur. Gerçek savaşta Raptor; Typhoon gibi süper manevra kabiliyetine sahip bir uçakla it dalaşına girmeden önce harici yakıt tanklarını atacaktır.
Bu tatbikatlarda bazı Raptor pilotları Typhoon ile uçmuştur (çift kumand Typhoon’larda önde Raptor pilotu, arkada Typhoon pilotu olacak şekilde) ama maalesef bazı Typhoon pilotlarının Raptor ile uçmaları mümkün değildir (Raptor’un çift kişilik versiyonu yoktur).
Uçak performanslarına; kitabi performans değerleri üzerinden de karar vermek ve yorum yapmak mümkündür (bizlerin yaptığı da budur), ancak onun için de tecrübeli bir pilotun izlenimleri çok ama çok daha kıymetlidir. Bu bağlamda EF Typhoon rakibinin gözüyle ve pilot melekeleri ile incelenmiş ancak Raptor maalesef rakibinin gözüyle ve pilot melekeleri ile incelenememiştir. Öte yandan; elbette ki bu değerlendirmelerin tamamı ve en kıymetlileri açık kaynaklarda paylaşılamaz. O nedenle; elimizde olan verilere göre değerlendirme yapmaktayız, az ve detaysız veriler bizi kıymetli bir değerlendirme yapmaktan muaf tutmaktadır.
Her iki uçak da, hem havadan karaya taarruz görevlerinde yer alabilecekleri hem de hava üstünlüğü için muharebe edebilecekleri nispeten benzer rollere hizmet ediyor. Her ikisi de son derece çevik (agile) süper jet savaş uçaklarıdır ve hangisinin daha çevik olduğunu anlamak gerçekten zordur, ancak Raptor'un Avrupalı muadiline göre üstünlüğü vardır demek de yanlış olmayacaktır. Her ikisi de elbette ilk olarak 1990'larda uçuşa geçtiler ve programlarında da çeşitli gecikmeler yaşadılar. Ancak her biri, çeşitli hava görev güçlerinin ön saflarında yer almaktadır.
Yani bir düşman hava gücü, Typhoon ve Raptor kullanan ülkelere havadan taarruza geçti ise; o düşman ülkenin bombardıman uçaklarını ve o bombardıman uçaklarına refakat eden av uçaklarını önlemeye ilk kalkacak uçaklar Typhoon ve Raptor olacaklardır.
Hangisi Daha İyi Jet Savaş Uçağı?
Bu her zaman cevaplaması zor bir sorudur, ancak avantaj Raptor'dadır. Raptor, Typhoon'dan daha yüksek bir azami hıza, 2.800 mil olarak aynı menzile ve 20.000 ft olarak aynı servis tavanına sahiptir. Motorları takat yönlendirici (thrust vectoring) sisteme sahiptir, bu Raptorun manevra kabiliyetini daha da artırmaktadır. Benzer sistem Typhoon’da yoktur (ancak, düşünülmekte ve test çalışmaları sürdürülmektedir), Raptor’un çevikliği tüm dünyada ünlüdür ve görünmezlik (stealth) yetenekleri ona Typhoon'a karşı ilave bir avantaj daha sağlar. Bu, Eurofighter'ın yetenekli olmadığı anlamına gelmez. Oldukça gelişmiş bir süper makinedir ve halen geliştirilmektedir.
F-22 Raptor, her zaman hava gücünde bir devrim anlamına geliyordu ve gezegenin yüzündeki en sinsi operasyonel savaşçıyı üretmek için Amerika'nın çığır açan gizlilik (stealth) teknolojisine büyük ölçüde yaslandı. Ancak Raptor'u yetenekli bir platform yapan sadece gizlilik değildir. Ayrıca, pilot için bilişsel yükü azaltırken aşırı derecede durumsal farkındalığa izin veren yüksek derecede sensör füzyonuna ve gelişmiş aviyoniklere de sahiptir. Başka bir deyişle, F-22'nin yerleşik bilgisayarları, pilotun uçağı kullanmaya daha az, savaşa daha fazla odaklanmasını sağlar.
Raptor pilotlarına göre; Raptor'u uçurduğunuzda, Raptor'u uçurmayı düşünmezsiniz, Raptor'u kullanmayı düşünürsünüz, uçmak ikincil görevinizdir.
Ayrıca, F-22 tamamen gizlilik (stealth) ve sensör füzyonuna da güvenmez, 4’üncü nesil it dalaşı tasarımı olarak kabul edilebilecek unsurları da bünyesinde barındırır; itme vektörü kontrolü (thrust vectoring control) veya inanılmaz derecede akrobasi manevraları gerçekleştirmek için jet nozullarını gövdeden bağımsız olarak yönlendirme yeteneği, yüksek itme-ağırlık oranı ve bir de dahili harika bir M61A2 topu; 480 mermiyi dakikada 6.000 mermi hızla ateşleyebilen 20 mm’lik bir Gatling silahı da mevcuttur. Typhoon’un Mauser BK-27 mm topu, M61A2 liginde bir oyuncu değildir.
Red Flag’de Raptor ile it dalaşı (dogfight) yapan tecrübeli bir Typhoon pilotu; "Raptor'un vektör itişi var, Typhoon da yok, bu uçağın (Raptor) yapabilecekleri inanılmaz, Typhoon bunları yapamaz” itirafını yaptı.
F-22 iki savaş felsefesi arasında köprü kuruyor; o kadar yüksek derecede gizlilik ve durumsal farkındalık sunuyor ki, rakibi daha onun orada olduğunu bile anlamadan çoğu muharebeyi kazanabiliyor ve ayrıca oldukça saygın, bir dizi geleneksel it dalaşı özelliği de mevcut, bu özellikleri sayesinde; önceki 4’üncü neslin bu alanda çok isim yapmış en dinamik it dalaşçıları ile kapışıp yenebilecek kaslara, güce ve çevikliğe de sahiptir.
Sonuç Olarak;
Bu düelloda; Amerika (F-22 Raptor), Avrupa'yı (EF Typhoon) pekâlâ yener diyebiliriz.