Site İçi Arama

savunma

F-35 Savaş Uçağından Memnun Olan Ülke Var mı?

F-35 programı, bu uçağı alan/kullanan, alacak olan ve almak isteyen, hasım/tehdit olarak gören, havacılık ve uçaklar hobisi olan; doğrudan veya dolaylı ilgili, kişi, kurum ve kuruluşların yakinen takip ettiği, edeceği bir süreçtir. Ayrıca; ciddi dersler alınabilecek bir proje/program modelidir ve bu dersler büyük maliyetler karşılığı da alınabilir, bedava da alınabilir karakterdedir. Yani; F-35 programını yakinen takip etmek, ulus veya şahıslara muhakkak pozitif maddi, bilimsel ve manevi kazançlar sağlayacaktır.

Bu yazı, F-35 Jet Savaş Uçağı ile ilgili ikinci yazımdır. İlk yazım için lütfen Bknz. Ref.-1.

Neden F-35 Uçağını Bu Kadar Yakından Takip Ediyoruz? Türkiye’yi Ortaklıktan Çıkardılar, F-35 Uçağından Bize Ne? 

Sorusu, okuyucularımız tarafından haklı olarak sorulabilir. Açıklamak zorundayız.

F-35’i çok yakından takip edeceğiz çünkü;

- Bu uçak 5’inci Nesil Jet Savaş Uçaklarının en önemli temsilcisidir ve 1990’ların başından itibaren askeri havacılık dünyasını çok yakından ilgilendiren, ABD Tüm Savunma Projeleri tarihindeki en pahalı projedir. (Jet Savaş Uçakları Nesilleri için Bknz. Ref.-2).

- Sadece Türkiye gibi program ortağı ülkeleri değil (akabinde programdan çıkartıldık), hasım coğrafya ülkelerinin de onlara yaratacağı tehditler yönüyle çok yakından takip ettiği bir uçaktır. 

- F-35 aynı zamanda bir sistem gösteri uçağıdır (systems demonstrator), bu kategori uçaklarda kullanılan yüksek savunma teknolojilerini izlemek isteyen, aslında zorunlu olan havacılık uzmanlarının ve otoritelerinin de yakinen takip etmesi gereken bir programdır.

- Özetle; F-35 programı, bu uçağı alan/kullanan, alacak olan ve almak isteyen, hasım/tehdit olarak gören, havacılık ve uçaklar hobisi olan; doğrudan veya dolaylı ilgili, kişi, kurum ve kuruluşların yakinen takip ettiği, edeceği bir süreçtir. Ayrıca; ciddi dersler alınabilecek bir proje/program modelidir ve bu dersler büyük maliyetler karşılığı da alınabilir, bedava da alınabilir karakterdedir. Yani; F-35 programını yakinen takip etmek, ulus veya şahıslara muhakkak pozitif maddi, bilimsel ve manevi kazançlar sağlayacaktır.

F-35 Projesi dokuz uluslararası program ortağı ile başlamıştı; ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Türkiye, Hollanda, Avustralya, Norveç, Danimarka ve Kanada. Türkiye Rus S-400 hava savunma sistemini tedarik ettiği bahanesiyle CAATSA yaptırımları kapsamında program ortaklığından çıkartıldı. Program sekiz ortak ile devam etmektedir.

FMS (Foreign Military Sales) satışları ile; İsrail, Japonya, Güney Kore, Polonya, Belçika ve Singapur da F-35 kullanıcısı olmuştur.

F-35’lerin en büyük kullanıcıları olan ABD; Hava Kuvvetleri (F-35A), Deniz Piyadeleri Hava Gücü (F-35B) ve Deniz Kuvvetleri Hava Gücü (F-35C), teslim aldıkları uçakların performansından memnun değildi ve bu durum ABD Kongresi denetim raporlarında da vurgulanıyordu (Bknz. Ref.-1).

Peki diğer kullanıcıların memnuniyet seviyeleri nelerdi? Ciddiye alınacak açık kaynaklardan edinilen bilgilere göre durum aşağıda arz edilmiştir.

Avustralya:

Avustralya F-35 program durumu;

Tedarik edilecek varyant: F-35A

Sipariş edilen: 100 uçak

Teslim alınan: 10 uçak

Gerçekleştirilen uçuş saati: 1,900+

Avustralya'nın yepyeni savaş uçağıyla ilgili bir sorun var, uçak güvenilir değil. Sonuç olarak, olması gerekenden yaklaşık %25 daha az uçuyor. Daha az uçuş, daha az iyi eğitimli pilot anlamına gelir, ancak aynı zamanda arka planda gizlenen diğer sorunlara da işaret eder.

Avustralya F-35’ten memnun değil.

Avustralya neden bu jetleri aldı?

Avustralya'nın planı, toplamda yaklaşık 72 uçak satın almaktı. F-35, hava kuvvetlerinin yaşlanan F-18 Hornet avcı uçaklarının ve F-111 bombardıman uçaklarının yerini alacaktı. Önceleri kısa menzilli bir hayalet avcı uçağı fazlasıyla yeterli görünüyordu. Ancak 2010'a gelindiğinde, Çin kararlı bir şekilde yükselişe geçtiğinde, bunun kötü bir strateji olduğu ortaya çıktı. Geriye dönüp bakıldığında, F-35'e değişen stratejik ortamı değerlendirmeden sadece yedek bir uçak olarak bakmak önemli bir hataydı. Ancak o zamana kadar F-35 programına yön değiştirilemeyecek kadar çok para yatırılmıştı. Ardından, F-35'in geliştirilmesi gecikti ve Avustralya filosunun ilk dilimleri, Aralık 2020'ye kadar operasyonlarda konuşlandırılmaya hazır değildi.

Artan sorunlar

Avustralya F-35 programının partneriydi. Uçağı inşa etmek beklenenden daha zor oldu ve bu kaçınılmaz olarak daha yüksek maliyetlere yol açtı. Bakım destek sistemini oluşturmak için harcanması gereken paranın çoğu, uçağın devam eden donanım ve yazılım sorunlarını düzeltmeye harcandı. 

Muazzam maliyetle sürekli yükseltmeler

ABD Hava Kuvvetleri, Avustralya programına benzer şekilde eski F-35'lerin artık ezici derecede pahalı eğitim uçakları olduğundan endişe ediyor. Avustralya filosunun çoğunun, ABD filosuna büyük ölçüde benzer olacak şekilde yükseltilmesi (upgrade edilmesi) planlanıyor, ancak bu daha da fazla paraya mal olacak. Yepyeni bir uçağa teslimatta konfigürasyon yükseltmek için fazladan ödeme yapmak zorunda olmak garip gelebilir, ancak sorunların tamamı bu değil. 

Avustralya'nın en yeni F-35'leri (ve modeli yükseltilmiş eskileri), Lockheed Martin tarafından tasarlanmış bir dijital işletim sistemi olan Block 3F yazılımını kullanıyor. Güncel kalmanın en az jetler kadar maliyetli olduğu ortaya çıktı.

ABD’nin Çin ve Rusya’ya karşı yürüttüğü savaş senaryolarına göre; ABD ve Avustralya’nın      F-35’lerinin yazılımları bu muhtemel düşmanlarının sistemlerine karşı yetersizdi. Bu, Avustralya'nın F-35'lerinin potansiyel düşman kadar iyi görünmediği anlamına geliyor. Görünüşe göre Avustralya hava muharebesini kaybetmek için para ödüyor. Tek çözüm: başka bir model yükseltme. Peki, görünüşte zor ve göz yaşartıcı derecede pahalı olan bu sorunların çözümü nedir? Lockheed Martin, büyük bir işletim sistemi yazılımı yükseltmesini savunuyor: Block 4. Bunun şu anda yıllarca geciktiğini ve 2027'de veya daha sonra teslim edilmesinin beklendiğini duymak şaşırtıcı olmayabilir. Ayrıca bütçeyi önemli ölçüde aşıyor.

Sonuçta Avustralya F-35’i aşağıdaki karikatürde betimlendiği gibi görüyor:

Kanada:

Kanada da F-35 program ortağıdır. Başından beri bu uçağı yeterli performans seviyesinde olmayan, özellikle menzil olarak çok yetersiz, hava-hava kabiliyeti kısıtlı ve tüm bunların ötesinde; aşırı maliyetli buluyordu. Kanada, F-35’i net olarak aşağıdaki karikatürde betimlendiği şekilde görmektedir.

 

Japonya:

Japonya F-35 program durumu;

Uçak Varyantı: F-35A / STOVL

Toplam Sipariş: 105 F-35A 

Teslim Edilen Uçak: 13 F-35A

F-35’lerden memnun olmayan Japonya, model yükseltmek veya F-22 Raptor gibi bir uçağa sahip olmak istiyor. Ayrıca, kendi ihtiyaçlarını tatmin edebilecek bir milli uçak projesini de yürütmektedir (F-3).

Güney Kore

Güney Kore de “Harbe Hazır F-35” oranlarının düşüklüğünden ve aşırı yüksek bakım ve idame masraflarından yakınmaktadır.

 

İsrail:

İsrail Hava Kuvvetleri, F-35I'ya İbranice "Kudretli" anlamına gelen Adir adını verdi.

İsrail'in F-35I Versiyonu Neden Gerçekten Özel?

İsrail Savunma Hava Kuvvetleri, dünya çapında güç sağlamak için gerekli ateş gücüne kesinlikle sahip olsa da, ülkenin öncelikle İran, Hamas, Hizbullah ve diğer terörist aktörlerin oluşturduğu bölgesel tehditlere odaklanmayı istemektedir. Tam da bu nedenle İsrail, F-35 varyantını bölgesel komuta ve kontrol ağları ve yüksek teknolojili veri bağlantılarını barındıracak şekilde değiştirerek asimetrik tehditleri ele almak için gereken bağlantıyı geliştirdi.

İsrail, düşman kabul ettiği komşularını caydırabilecek güçlü bir askeri güce her zaman ihtiyaç duydu/duyuyor. Ancak İsrail'in karşı karşıya olduğu asimetrik tehditler nedeniyle kara saldırılarından daha fazla caydırıcı güce ihtiyacı var. Terörist gruplar ve İran destekli milisler, İsrail için konvansiyonel güçlerin oluşturduğundan çok daha farklı benzersiz tehditler oluşturmaktadırlar. Bu ortam, İran'dan gelen mobil balistik füze rampaları veya Lübnan ve Gazze'den gelen daha kısa menzilli roketler tarafından hedef alınma riskini içerir. F-35'in sağladığı havadan yere taarruz yetenekleri, İsrail'in bu asimetrik tehditleri yalnızca savunmasına güvenmek zorunda kalmadan yok etmesine izin veriyor.

İsrail'in Müşterek Taarruz Uçaklarını kendi F-35I Adir savaş uçağı varyantına dönüştürmesinin nedeni muhtemelen bu zorlu ortamdır. İsrail, özel F-35 varyantını geliştirirken özel ihtiyaçlarını ve bölgesel tehditleri göz önünde bulundurdu.

F-35I’nın istihbarat, gözetleme ve keşif yetenekleri, pilotların İsrail'e saldırmak için sıklıkla kullanılan mobil roketatarları tespit etmesine ve hedef almasına olanak tanıyor.

İsrail'in F-35I Adir'i, tüm F-35A'ların sahip olduğu ileri teknolojiyi kullanırken, aynı zamanda bölgesel tehditlere karşı koymak için tasarlanmış İsrail hesaplama, gözetleme, komuta ve kontrol ve veri bağlantısı sistemlerini de bünyesinde barındırıyor. Özellikle, İsrail varyantı, mobil roketatarlar ve teröristler ve militan gruplar tarafından kullanılan diğer silahlar gibi asimetrik tehditleri ele almak için tasarlandı. Veri bağlantıları, İsrail pilotlarının dost kara kuvvetleriyle iletişim kurmasına ve karadan karaya roket ve füze rampalarının konumlarını belirlemesine olanak tanıyor.

İsrail'in Ortadoğu'da karşı karşıya olduğu benzersiz zorluklara karşı koyabilecek bir savaşçıya ihtiyacı vardı. Adir F-35I varyantı tam da bunu yapacak. Ancak Lockheed-Martin, ABD dışındaki  F-35 kullanıcılarının uçağın geliştirilmesine katkıda bulunduğu yüz milyonlarca dolara rağmen, F-35'te ülkeye özgü büyük değişikliklere izin vermeyi çoğunlukla reddetti. Ülkeye özgü değişkenler yaratmanın ek maliyetleri ve gecikmeleri ve Lockheed'in hem F-35'leri yeterince hızlı ve ucuza üretmek hem de yüzlerce yedek parça üretmek için mücadele ettiği gerçeği göz önüne alındığında, elbette verimlilik temelli bir mantığı var.

Ancak İsrail bir istisna yapmayı başardı. Tel Aviv, F-35'in geliştirilmesinde bir yatırımcı olmamasına rağmen, yine de elli adetlik ilk siparişle programa hızlı bir şekilde kaydoldu. Ayrıca İsrail ile F-35 kanatlarının ve sofistike kask setlerinin üretileceği bir anlaşmada yapıldı. Üstelik, F-35I Amir’in depo seviyesindeki bakımı (en yoğun bakım), yurtdışındaki bir Lockheed tesisi yerine İsrail Havacılık Endüstrileri tarafından işletilen bir tesiste gerçekleştirilecektir. Bu da F-35I’nin idame-işletme masraflarına olumlu bir katkı sağlayacaktır.

İsrail'in teslim aldığı ilk on dokuz uçak, aslında standart F-35A savaş uçakları olurken, sonraki uçaklar İsrail yapımı donanımı entegre edecek şekilde değiştirilmiş gerçek F-35I'lar olacak. Uçak açık mimari bir İsrail Komuta, Kontrol, İletişim ve Bilgi İşlem (C4) sistemiyle donatılmaktadır.

Lightning'in gelişmiş uçuş bilgisayarı ve lojistik sistemi, birçok F-35 kullanıcısıyla çekişme konusu haline geldi. ABD harici kullanıcı hava kuvvetleri, F-35'in bilgisayar kaynak kodlarına müdahale edebilmek, sistemi uygun gördükleri şekilde yükseltmek ve değiştirmek için daha fazla erişime sahip olmak istiyor, ancak Lockheed, hem ticari hem de güvenlik için tam erişim yetkisi vermiyor. 

İsrail F-35I'leri benzersiz bir şekilde, Lockheed'in işletim sisteminin "üzerinde" çalışan, İsrail yapımı, bir C4 programına sahip olacak. F-35'in temel kapasitelerinden biri, sensörleri ile verileri emme ve dost güçlerle paylaşma konusundaki üstün yeteneğinden gelir. C4 bilgi sistemi dost İsrail hava, deniz ve kara kuvvetleri tarafından kullanılan veri bağlantılarıyla uyumluluk saylaması, karadan karaya düşman roketatarlarının ve karadan havaya füze sistemlerinin konumunu takip etmesi açısından İsrail için önemli bir kabiliyettir.

Israil C4 sistemi; ayrıca İsrail Hava Gücünün, İsrail yapımı veri bağlantıları ve radar karıştırma bölmeleri gibi savunma aviyonik sistemleri kurmasına izin verecek. Uzun menzilli kızılötesi sensörler, elektromanyetik sensörler ve düşük bant genişliğine sahip radarlar (hepsinin önemli sınırlamaları olsa da) dahil olmak üzere hayalet avcı uçaklarını tespit etmek için halihazırda yöntemler mevcuttur ve kuantum radarı gibi daha ileri teknolojiler de geliştirilme aşamasındadır.

Sonuç:

Şu ana kadar yoğun olarak incelediğim “açık kaynak” bilgilerine göre edindiğim F-35 kullanıcı memnuniyet özeti aşağıdaki şekildedir:

- ABD Hava Kuvvetleri (F-35A); memnun değil. (Düşük harbe hazır uçak oranı, yüksek satın alma maliyeti, aşırı yüksek bakım-idame maliyeti).

- ABD Deniz Hava Kuvvetleri (F-35C); memnun değil. (Düşük harbe hazır uçak oranı, yüksek satın alma maliyeti, aşırı yüksek bakım-idame maliyeti).

- ABD Deniz Piyadeleri Hava Gücü (F-35B); memnun değil. (Düşük harbe hazır uçak oranı, yüksek satın alma maliyeti, aşırı yüksek bakım-idame maliyeti).

- Avustralya Hava Kuvvetleri (F-35A); memnun değil. (Düşük harbe hazır uçak oranı, yüksek satın alma maliyeti, aşırı yüksek bakım-idame maliyeti).

- Kanada Hava Kuvvetleri (F-35A); memnun değil. (Düşük harbe hazır uçak oranı, yüksek satın alma maliyeti, aşırı yüksek bakım-idame maliyeti).

- Japonya Hava Savunma Kuvvetleri (F-35A); memnun değil. (Yetersiz sistemler/kabiliyetler, Düşük harbe hazır uçak oranı, yüksek satın alma maliyeti, aşırı yüksek bakım-idame maliyeti).

Sürpriz, F-35’ten memnun ve mutlu bir kullanıcı ülke bulduk;

Kendisine ait yazılımı ile ABD’den bağımsız olarak F-35 (F-35I) kullanacak, ABD’den bağımsız lojistik destek sistemine de sahip olan tek ülke İsrail’dir.

- İsrail Savunma Hava Gücü (F-35I); mutlu bir F-35I Kullanıcısıdır (Aslında onlar da yüksek birim maliyetten şikayetçiler, ancak olacak o kadar diyelim!)

Diğer kullanıcı ülkelerin memnuniyetlerini ölçebileceğimiz güvenilir kaynaklara erişebilirsek eğer; onlarla ilgili değerlendirmemizi de yapacağız sözünü okuyucularımıza verelim.

Kullanıcılar açısından üzgünüz ama F-35 halihazırda “uçan (daha doğrusu uçamayan) bir dolar öğütme makinesidir”.

Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Tüm Makaleler

  • 03.01.2023
  • Süre : 7 dk
  • 9590 kez okundu

Google Ads