Site İçi Arama

savunma

F-35 Uçaklarının Kronik Sorunu: Burun İniş Takımları Neden Çöküyor?

F-35 benzeri savaş uçaklarında, ana iniş takımları çökmediği müddetçe (pek rastlanan bir durum değildir), genellikle daha zayıf yapıda üretilen burun iniş takımları çökme hadiselerinde uçaklar fazla hasar almadan kurtulabiliyor.

24 Ocak 2024 tarihinde yaşanan burun iniş takımı çökme hadisesi nasıl gerçekleşti?

Amerikan Deniz Piyadelerine (Marine Corps) ait San Diego’daki Miramar Hava Üssü’nden kalkış yapan bir adet F-35C Lightning II, Nevada'daki Fallon Deniz Hava Üssü’ne iniş sonrasında park yerinde pilotun motoru durdurmasını takiben, uçağı terk ederken beklenmedik bir şekilde burun iniş takımı katlanma arızası yaşadı. Uçak olayı, 24 Ocak 2024 tarihinde icra edilen bir tatbikat uçuşu sonrasında meydana geldi. 

Bu beklenmedik arıza, CF-89/170109 kuyruk numaralı F-35C uçağında yaşandı. Pilot, sorti sonu park yerine emniyetle geldikten sonra, uçağın motorunu susturup, tüm sistemleri kapattıktan sonra, uçağın merdivenlerinden aşağıya inerken bu hadiseyle karşı karşıya kaldı. Bir anda burun kısmı çökmeye başlayan uçağın merdiveninden yere atlayan, böylece yara almadan kurtulan pilotun olay sonrası doğal olarak büyük bir şaşkınlık yaşadığı ifade ediliyor. Burun kısmı çöken uçağın kaza sonrası çekilen fotoğraflarına bakıldığında, burun iniş takımı yanında, EOTS (Elektro Optic Targeting System) hedefleme sisteminin de kısmen hasarlandığını değerlendiriyorum.  Daha önce de F-35A ve F-35B varyantlarında buna benzer iniş takım katlanma problemleri yaşanmıştı. Ancak bu tür bir olayın F-35C varyantında ilk defa yaşandığı belirtiliyor.

Uçak gemisi operasyonları için tasarlanan F-35C uçakları; katapult/fırlatma ve yakalama sisteminin isterlerine uygun olarak, F-35B ve F-35A varyantlarına göre, daha dayanıklı iniş takımlarına sahip olduğu biliniyor. Normalde, burun iniş takımları uçak ağırlığının %15’i kadarlık bölümünü taşıyacak şekilde tasarlanıyor. Bu nedenle, ana iniş takımları çökmediği müddetçe (pek rastlanan bir durum değildir), genellikle daha zayıf yapıda üretilen burun iniş takımları çökme hadiselerinde uçaklar fazla hasar almadan kurtulabiliyor. 

F-35'te Başka Burun Çökme Arızaları Yaşandı mı?

24 Ocak’ta yaşanan olayın bir benzeri 2022 yılında Japonya’da Amerikan Deniz Piyadelerine ait bir F-35B uçağı, havada elektrik arızası nedeniyle ihtiyatlı iniş yaptığı Kadena Hava Üssü’nde, pilot uçağı uçak bakım ekibine teslim ettikten sonra, uçak çekerle taksi yolunda çekilirken, bilinmeyen bir nedenle burun iniş takımı çökmüş ve uçağın az da olsa hasarlanmasına neden olmuştu.

Benzer bir burun iniş takımı hadisesi de Amerikan Hava Kuvvetlerine ait bir F-35A uçağında, 2018 yılında yaşanmıştı. 58’inci Filo Komutanlığına ait F-35A, uçuş esnasında yaşanan bir emercensi nedeniyle inişe gelmiş, emniyetle inişini takiben, park yerinde burun iniş takımı katlanmıştı. 8 Haziran 2020 tarihinde yaşanan burun iniş takımı hadisesinin yaşandığı Amerikan Hava Kuvvetlerine ait F-35A da Hill Hava Üssüne iniş emniyetle iniş yapmıştı. Ancak, iniş sonu uçak ana pistte taksi yaparken bir anda burun iniş takımı çökmüş, pilot uçağını pist içinde bırakmak zorunda kalmıştı.

‘Uçan bilgisayar’ F-35 programı, ilk uçuşun yapıldığı 2006 yılından bu yana karşılaşılan teknik problemleri çözmeye odaklı çalışıyor. 2012 yılından itibaren ABD dahil birçok ülkenin envanterine girmeye başlayan F-35’lerin ilkini Türkiye de 2018 yılında teslim almış ancak S-400 bahanesiyle Türkiye 2021 yılı itibariyle kesinkes programdan çıkarılmıştı. Halihazırda 1.000’den fazla F-35 kullanıma verilmiş durumda olup, uçağın üreticisi Lockheed Martin tarafından toplamda 3.500 civarı F-35’in üretilmesi planlanmaktadır. Bazıları tarafından ‘sorunlu uçak’ olarak da nitelendirilen F-35’ler; son on yılda Washington'daki pek çok kişi tarafından programın yüksek maliyetleri, burun iniş takımı çökmesi gibi sık sık yaşanan ‘öngörülemeyen’ teknik ve mekanik sorunları nedeniyle eleştirilmektedir. Özellikle yaşanmakta olan burun iniş takımı problemlerinin bir an önce çözülmesi istenmektedir.

Amerikan Hükümeti Hesap Verebilirlik Ofisi, yayınladığı rutin F-35 inceleme ve değerlendirme raporlarıyla F-35 programında kaydedilen aşamaları, yaşanılan lojistik, teknik, mali ve kullanıcı sorunlarını şeffaflık ve açıklık ilkleri çerçevesinde Amerikan, dolayısıyla dünya kamuoyuyla paylaşıyor. GAO'nun 28 Nisan 2023 tarihli son raporunda, uçak faaliyet oranlarının düşüklüğüne dikkat çekilmişti. Başta motor olmak üzere yaşanmakta olan teknik sorunlar, bu uçak için tasarlanan küresel lojistik destek sistemindeki aksaklıklar, parça akışında Lockheed Martin ve F-35 program ofisi arasındaki ‘anlaşmazlıklar’ nedeniyle bu düşük faaliyet oranına kullanıcıların bir süre daha katlanmak zorunda kalacağı anlaşılıyor. Öte yandan program ofisi yeni bir yaklaşım üzerinde çalışıyor ve bir anlamda klasik uçakların lojistik desteğini sağlayan mekanizmanın bir benzerini F-35’ler için de kurmayı hedefliyor. Böylece parça faaliyet oranları, parçaların ve sistem arızalarının takibi daha sıkı yapılarak hem uçak faaliyet oranlarının artırılması hem de operasyonların kesintisiz yürütülmesi amaçlanıyor. Bununla birlikte 2029 yılında yetişmesi planlanan Blok 4 modernizasyon/iyileştirme süreciyle birlikte geliştirilmiş motorların devreye gireceği düşünüldüğünde, özellikle motor yönüyle yaşanmakta olan arızların çözülmesi için kullanıcıların biraz daha beklemesi gerekiyor.

Bazı savaş uçakları F-16 gibi daha karmaşık görünümlü iniş takımlarına sahipken, F-35 gibi diğerleri daha düz bir iniş takımına sahiptir. Bunun nedeni, bu jetlerin dengelemesi gereken farklı gereksinimlere cevap vermek durumunda kalmasıdır. Örneğin, F-16 kanatların altında iki ana tekerleği ve burun kısmında daha küçük bir tekerleği olan geleneksel bir iniş takımına sahiptir. Bu tür bir iniş takımı uçağın yerdeki operasyonlarında sıkıntı yaşamaması yanında kalkış ve iniş safhalarında daha dengeli bir operasyon imkanını pilotları tanıyor. Kalkış sonrasında pilot komutuyla yukarıya (içeriye) alınan F-16’nın iniş takımları, uçağın alt kısmında yer alan yuvalarına otururken, kısmen dış yüzeye paralel bir yerleşim gerçekleşir. Bu durum ihmal edilebilir oranda tekerlek yüzeylerinden kaynaklı sürtünmeye neden olsa da uçağın manevrasını kısıtlayıcı bir faktör değildir. Ayrıca F-16’ların F-35 gibi ‘düşük görünürlük’ zorunluluğu olmayan bir uçak olması, iniş takımlarının daha ‘operasyonel’ tasarımına olanak tanımıştır.

F-35 de F-16 benzeri bir iniş takım tasarımına sahip olmakla birlikte, yerleşim noktaları itibariyle F-16’ya göre daha dar bir duruşa neden olur. Ana iniş takımları arasındaki mesafe, uçağın boyutuna kıyasla, F-16’ya göre daha yakındır. Ancak bu tasarım, ağırlığı ve sürtünmeyi azaltan bir faktör olarak F-35 tasarımı açısından avantaj sağlamaktadır. Yine bu durum, F-35C’lerin uçak gemisi operasyonlarının daha kolay yürütülmesini destekleyen bir tasarım gereksinimidir. İniş takımları pilotu komutuyla yukarı alındığında, F-35’in ana iniş takımları kanat içine, dışa doğru katlanarak, ‘görünmez’ bir şekilde yuvasına oturmasını, sürtünme yapmamasını sağlamaktadır.  

Sonuç

F-35’lerin burun iniş takımlarında yaşanmakta olan arızalara bu kadar sıklıkla rastlanılmasının, istikrarsızlığın devam etmesinin, uçağın imajına ve uçuş emniyeti yönüyle güvenirliğine, uçuşa elverişliliğine zarar verdiğini değerlendiriyorum. Yaşanan iniş takımı arızaları bütüncül bir probleme, tasarım yanlışlığına işaret ediyor kanaatindeyim. Burun iniş takımının al-ver esnasında öne doğru katlanıyor olmasının, özellikle park yerinde uçak çeker, towing işlemleri esnasında iniş takımının kolaylıkla katlanmasına neden olduğu anlaşılıyor. Muhtemelen uçağın alt kısmında burun iniş takımın arkaya katlanmasına engel olan bir sensör yerleşimi bulunuyor. Bu durumda, en azından yerdeki operasyonlar esnasında burun iniş takımı emniyet piminin mutlaka takılması gerektiğine inanıyorum. Hatta bu pimin iniş sonu take-off havuzunda takılmasının, bu teknik soruna kesin çözüm bulununcaya kadar standart bir uçuş ve yer emniyeti uygulaması olabileceğini değerlendiriyorum. Değilse bu ağırlıktaki bir uçağın öne doğru katlanmaya ‘yay yüklü’ bir burun iniş takımı tasarımıyla, burun yuvasındaki bağlantı aparatlarında yaşanabilecek malzeme yorgunluğu gibi faktörlerle birlikte ele aldığında, her zaman %100 emniyeti garanti edecek şeklide rule (taksi) yapmasını, towing (uçak çekme) işlemlerinin gerçekleştirilmesini pek olası görmüyorum. 

Kaynakça

Stefano D'urso, David Cenciotti, “Exclusive: U.S. Marine Corps F-35C Suffers Nose Landing Gear Collapse While Parked”, 13 Şubat 2024, https://theaviationist.com/2024/02/13/f-35c-nose-landing-gear-collapse-while-parked/

Thomas Novelly, “Marine Corps F-35 Damaged After Landing Gear Failure in Okinawa”, Military.com, 2 Aralık 2022,  https://www.military.com/daily-news/2022/12/02/marine-corps-f-35-damaged-after-landing-gear-failure-okinawa.html

Clement Charpentreau, “US Marine F-35B suffers nose gear collapse after emergency landing”, Aerotime, 2 Aralık 2022, https://www.aerotime.aero/articles/32809-usmc-f-35-nose-gear-collapse-japan

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 15.02.2024
  • Süre : 4 dk
  • 2883 kez okundu

Google Ads