İlk Süpersonik Savaş Uçağı F-100 Super Sabre; Başarısızlıkları ile Yeni Nesil Uçakların Gelişimine İlham Kaynağı Olan Efsane
F-100, onlarca yıllık hizmeti boyunca çeşitli versiyonlarla ortaya çıkmış ve 1970'lerin başında ABD Hava Kuvvetleri (USAF)’nde hizmet dışı bırakılmadan önce Vietnam'da ve diğer önemli çatışmalarda etkin görev almıştır.
Dünyanın ilk süpersonik (sesten hızlı uçan) savaş uçağı, ilk uçuşunu 1953'te yapan, North American F-100 Super Sabre’dir.
F-100, onlarca yıllık hizmeti boyunca çeşitli versiyonlarla ortaya çıkmış ve 1970'lerin başında ABD Hava Kuvvetleri (USAF)’nde hizmet dışı bırakılmadan önce Vietnam'da ve diğer önemli çatışmalarda etkin görev almıştır.
F-100’ler o dönemler için eşi benzeri görülmemiş hızlarıyla övülürken, "kaza eğilimli" ve "dönüşten kurtulamayan" uçaklar olarak da anılmaya başlanmıştır.
F-100 uçağının ömrü ve hizmetiyle ilgili en önemli en iz bırakan etki; hava savaşının modernizasyonuna getirdiği yüksek katkısıdır aslında.
Talihsizlikler, kazalar ve aerodinamik komplikasyonlarla dolu görünen F-100 döneminin ardından; havadan-havaya çarpışma kabiliyeti yüksek olacak uçaklarda yeni bir dönem başladı.
ABD Hava Kuvvetleri'nin resmi "kaza istatistiklerine" göre; toplam 889 adet F-100 kazalarda külli hasara uğradı ve 324 pilotun da ölümüne sebebiyet verdi. Bu çok kötü ve çok ciddi bir güvenilirlik ve emniyet eksikliğiydi.
F-100 kaza-kırım olayları arasında; bir F-100 uçağının havada kanat orta bölümündeki yapısal yorgunluk hasarı nedeniyle kanatlarının kopması ve akabinde kanatta yüklü mühimmatın patlaması sonucunda tüm uçağın infilak etmesi olayı bile vardır. Bu ve benzeri, özellikle F-100 uçağında çok karşılaşılan kabul edilemez yapısal hasarlar; jet savaş uçaklarında ASIP (Aircraft Structural Integrity Program) Uçak Yapısal Bütünlük Programının çok daha bilimsel ve disiplinli bir etkinlikle yürütülmesinin gerekliliğini de dikte etmiştir ve aslında bu yönüyle F-100 yeni nesil uçakların tasarım konseptlerine çok ciddi bir katkı sağlamıştır.
F-100, Geleceğin Hava Muharebelerine de İlham Verdi.
Son derece yüksek manevra kabiliyetine sahip ve yüksek hızlı F-15'in, F-100'ün sıkıntılı döneminde tasarlanmış olması şaşırtıcı değildir. F-100'ün hava-hava muharebelerindeki başarısızlıkları ve zorlukları, yüksek hızlı manevra kabiliyeti, it dalaşı ve genel hava saldırısı alanlarında yeni nesil hava savaşı atılımlarına ilham vermiş, hatta kapıyı açmıştır. F-100 başarısızlıklarından alınan dersler, F-15'in ve nihayetinde F-22'nin ortaya çıkışına ilham kaynağı oldu. F-15, mükemmel hava muharebe sicili ile ünlüdür ve hem F-15 hem de F-22, dünyanın gördüğü en üstün hava savaşı platformları olarak kabul edilirler.
Evet, ABD Hava Kuvvetleri'nin üst düzey 4. ve 5. nesil savaş uçaklarının performans parametrelerinin belirlenmeleri ve geliştirilmelerinde; F-100'ün yapısal ve sistemsel başarısızlıklarından çok yararlanıldığı aşikardır.
Özellikle süpersonik hızlarda vektörleme ve dengeyi korumak; kolayca uygulanabilecek manevralar değildir, bu nedenle; F-15 ve F-22'ye giden yol, F-100'ün yaşadığı zorluklarla döşenmiştir. Süpersonik hızlarda uçuş denge ve manevra kabiliyetini sağlamanın gerektirdiği karmaşık aerodinamikler göz önüne alındığında; hava muharebesi mühendisliğinde yeni bir teknolojik seviyenin ortaya çıkması, belki de yalnızca başarısızlıklardan kaynaklanmıştır, yani bu seviyeye başarısızlıklardan alınan derslerle ulaşılmıştır.
F-100’ün görev geçmişi:
Birçok zorluğa rağmen, ilk süpersonik savaş uçağı, onlarca yıl boyunca çeşitli koşullarda başarıyla performans göstermiştir. Sonunda yerini çok daha yetenekli Phantom F-4 savaş uçağı alsa da, F-100, 1950'lerin sonlarında Lübnan Krizi'nde ve 1961'deki Küba Füze Krizi'nde görev almış, Vietnam savaşında da yoğun olarak kullanılmıştır.
F-100'ün en büyük muharebe deneyimi, Güney Vietnam üzerindeki sayısız uçuşu sırasında yaşanmış olsa da, bu deneyim aynı zamanda muharebe kayıpları, kazalar ve trajedilere de damgasını vurmuştur. Vietnam Savaşı sırasında toplam 242 F-100 kaybedilmiştir.
İlginçtir ki, F-100'lerin aktif hizmetten çekilmesi, hava savaşının geleceğine olan katkısını sona erdirmedi; çünkü bu uçaklar, çok çeşitli uçaksavar silahlarını test etmek için USAF Tam Ölçekli Hava Hedefleri (Q Uçağı) olarak da kullanıldı. F-100'ler, kara konuşlu uçaksavar silahları için hedefti ve ayrıca havadan havaya muharebe testlerinde havadan fırlatılan silahlarla vurulup imha edildi. Yani F-100; ABD Q (Hedef) uçakları programında da rol aldı.
F-100'ler, bazıları elektronik harp yeteneğine sahip keşif uçaklarına dönüştürüldüğü için elektronik harp alanında da önemliydi.
ABD’nin 1979’da kullanımdan kaldırdığı F-100 uçağının diğer kullanıcıları Türkiye, Taywan, Fransa ve Danimarka’dır.
ABD Hava Kuvvetlerinden sonra en fazla sayıda F-100’ü Türk Hava Kuvvetleri kullanmıştır ve bu uçak Kıbrıs Barış Harekâtında da önemli görevler üstlenmiştir.
Hiçbir Kullanıcı Hava Gücü; F-100’lerin Modernize Edilmeleri, Ömürlerinin Uzatılmaları İçin İlave Kaynak Ayırmadı
ABD Hava Kuvvetleri dahil hiçbir kullanıcı hava gücü; F-100’lerin modernize edilmeleri, ömürlerinin uzatılmaları için ilave kaynak ayırmadı ve bu uçakları ilk fırsatta daha kapasiteli uçaklarla değiştirmeyi tercih ettiler.
Dünya’nın ilk süpersonik jet savaş uçağı F-100 Super Sabre; rakibi Rus MiG-19’dan önce servise girmiş ancak, kullanıcılarının gönlünde taht kuramamış, genellikle çok rollü ve çok daha kapasiteli F-4 uçağının gölgesinde kalmıştır.
North American F-100 Super Sabre; başarılarından çok başarısızlıkları ile anılan, başarısızlıkları ile yeni nesil jet savaş uçaklarının tasarımlarına ve geliştirilmelerine ilham kaynağı olan bir havacılık efsanesidir.