Site İçi Arama

savunma

Rus Sukhoi Checkmate (Su-75) Dubai’de Görücüye Çıktı

Savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren şirketlerin görücüye çıktığı, müşterileriyle buluştuğu önemli mekanlardan biri olan Dubai’de bu yıl gerçekleştirilen Dubai Airshow-2021, pandemi tedbirlerinin nispeten azaldığı bir ortamda önemli bir fuar aktivitesi olarak savunma sanayii firmalarının rağbet göstermesine neden olmuştur.

Savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren şirketlerin görücüye çıktığı, müşterileriyle buluştuğu önemli mekanlardan biri olan Dubai’de bu yıl gerçekleştirilen Dubai Airshow-2021, pandemi tedbirlerinin nispeten azaldığı bir ortamda önemli bir fuar aktivitesi olarak savunma sanayii firmalarının rağbet göstermesine neden olmuştur.

Rus devletine ait bir holding olan ROSTEC de bu fırsatı değerlendirmek istemiş ve Dubai Airshow’a önemli ürünleriyle katılım sağlamıştır. Daha önce, bu yıl temmuz ayında Moskova’da gerçekleştirilen MAKS-21’de ilk kez tanıtımı yapılan Sukhoi Checkmate (Su-75) uçağı, yurtdışı bir etkinlikte bir ilk olarak Dubai Airshow 2021'de sergilenmiştir. UAC, 2019 MAKS fuarında da Su-57E olarak isimlendirilen Su-57’nin ihraç versiyonunu sergilemişti ancak bu versiyon, potansiyel müşterilerin ilgisini çekememişti. Su-75’in ise fiyatı ve iddialı yetenekleriyle, fiyat performans anlamında kayda değer bir seçenek olarak uluslararası silah pazarında dikkat çekmesi beklenmiştir ve öyle de olmuştur. 

Su-75 savaş uçağı, öncelikle av önleme (hava savunma) rolünde, sınıfındaki diğer uçaklara göre nispeten hafif bir uçak olarak tasarlanmıştır. Ayrıca, av bombardıman rolünde de Su-75 versiyonlarının üretilmesi planlamaya alınmıştır. Ağır ve pahalı bulunan, geliştirme aşamasında sorunlar yaşanan, ilk test uçuşunu 29 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştirdikten sonraki uçuş testlerinden birinde bir adet uçağın düşmesiyle ‘yara alan’ Su-57 projesi halen program takvimine göre oldukça gecikmeli devam etmektedir. Motor modifikasyonu dahil bazı bilinen sorunlar giderildikten sonra, 76 adet Su-57 savaş uçağı, 2028 yılına kadar üretilecek ve Rus Savunma Bakanlığına teslim edilecektir. Bu esnada, United Aircraft Corporation (UAC), kendisine gelir getirecek ‘hafif sıklet’ denebilecek beşinci nesil bir savaş uçağının geliştirilmesini, 2016 başlarında gündemine almıştır. Su-57 için geliştirilen yeni motorun, Su-75 için de uyarlanması öngörülmüştür. Söylenildiği gibi, 2022 ortalarında Su-57 motorları hazır edilirse, 2023 başında da Su-75 motorlarının hazır olacağı öngörülmektedir.

Bu kapsamda, geliştirme çalışmaları Rusya’nın UAC şirketi tarafından başlatılan Su-75 projesinin Su-57’ye paralel bir seri üretim sürecinin olması beklenmektedir. UAC’ın Genel Müdürü Yury Sliusar’a göre, bu savaş jetinin tasarım ve geliştirme çalışmaları, tamamen şirketin öz kaynakları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Sliusar, bu nedenle, Rus Hava Kuvvetlerinin bu uçağın kavramsal tasarımının oluşturulmasında ve harekât konseptinin geliştirilmesinde bir katkı sunmadığını ifade etmiştir. 
Savunma ve havacılık dünyasında, çok konuşulan yaygın bir kanaat vardır: Kendi Hava Kuvvetleri tarafından satın alınmayan hiçbir hava aracının başka bir ülke tarafından satın alınması/kullanımı neredeyse imkansızdır. Herhalde bu durumu uçak sanayiinde öncü devletlerin başına gelen Rusya’da, UAC’ın bilmemesi söz konusu olamaz. Öte yandan, Su-75 ayarında beşinci nesil bir savaş uçağı, Rus Hava Kuvvetlerinin harekât isterlerini karşılamaya yetmemekle birlikte, yine de Rus uçak sanayii ürünlerini bilen ve güven duyan Arjantin, Hindistan, Vietnam ve halen Lockheed Martin F-35 Lightning II’yi satın almaya çalışan Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerine satış konusunda, Rusya, öncelik vermek isteyebilir. Bu stratejinin başarısını zaman gösterecektir.
Basından takip edebildiğimiz kadarıyla, ROSTEC; Su-75 uçağını tanıtım maksadıyla hazırlattığı videoda, Ortadoğu’da jenerik bir ülkenin Hava Kuvvetleri Komutanının görüntüsünü kullanmış ve kendisinin ağzından Su-75’in öne çıkan özellikleri övgüyle gösterime sunulmuştur. Buradan Ortadoğu ülkelerinin bu uçağın öncelikli müşterileri arasında olmasının beklendiği anlaşılmaktadır. MAKS-21’de bir adet Su-75’in 25-30 milyon $ olmasının öngörüldüğü ve bu haliyle çoğu dördüncü nesil savaş uçaklarından bile daha ucuz olacağı (F-16V versiyonu: 60-65 milyon $ ve Rafale TR4 versiyonu: 120 milyon $ civarındadır) iddiasıyla ilk tanıtım yapılmıştır. Bu etiket fiyatıyla, beşinci nesil bir savaş uçağını satın almak isteyecek çok sayıda ülke olacaktır. Eğer uçağın bakım idamesi kapsamında, lojistik destek problemleri söz konusu olmaz ve düşük sorti üretim oranlarına alıcı ülkeler mahkûm edilmezse, gerçekten bu fiyata bu uçak, halk diliyle peynir-ekmek gibi satılabilir ve ROSTEC’in silah pazarında yüzünü güldürebilir.

 

Dubai’deki video gösteriminde, İHA olarak Bayraktar Akıncı ve beşinci nesil savaş uçağı olarak da F-35 uçağı, Su-75’in muhtemel hedefleri arasında gösterilmiş ve bu uçaklara karşı Su-75’in görev etkinliği senaryo çerçevesinde sergilenmiştir. Bu anlamda, Su-75 savaş uçaklarının hedefi olarak Türk ve Amerikan uçaklarının seçilmiş olması, Ukrayna’ya TB2 satışlarından duyulan rahatsızlığın bir yansıması olarak Dubai Airshow’a yansımıştır. Türk-Amerikan ilişkisindeki F-35 gerginliğine rağmen, bu iki ülkenin savunma sanayii ürünlerinin Su-75 karşısında ‘yetersiz’ kalacağı algısı oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu tanıtım videosunda, ironik bir şekilde, mühimmatını kullanmak isteyen pilotun ekranına ‘lütfen aboneliğinizi yenileyin’ ikazı yansıtılmıştır. Böylece, müşterek savaş uçağı F-35’in Amerikan savunma sanayii ve Pentagon sistemine bağımlılığına işaret edilmiş, dolaylı olarak F-35’in Amerikalılara rağmen uçuş görevlerini başarıyla yerine getirebilmesinin neredeyse imkansızlığına vurgu yapılmak istenmiştir. Tanıtım videosunda, F-35’in ana paydaş üreticisi ABD’nin bu uçağı satın alacak müttefiklerini kendine bağımlı kılacağı öne çıkarılmış ve alternatif ürün olarak Su-75’in düşünülebileceği ve bu tür sorunların yaşanmayacağı dolaylı olarak ifade edilmiştir.

Dubai Airshow-2021’de, daha önce bu savaş uçağına ait paylaşılmayan bazı bilgiler de fuara gelen ziyaretçilerle paylaşılmıştır. Uçakta, 11 adet yük istasyonu olacağı ve bunlardan beşinin dahili istasyon olarak tasarlandığı, böylece ‘görünmezlik’ özelliğinde uçarken bu beş istasyonda yeteri kadar silah yükü taşınabileceği vurgulanmıştır. Su-75’in dahili yakıt yüküyle ve dahili silah yüküyle menzilinin 1740 mil (2800 km) olacağı bilgisi paylaşılmış ve tek motorlu beşinci nesil bir uçak için iddialı bir menzil hesaplamasından bahsedilmiştir. Özellikle, diğer tek motorlu savaş uçaklarından (F-35, F-16, JAS 39 Gripen vb.) daha büyük boyutlara sahip olan Su-75’in, F-18 benzeri bir kanat açıklığı (12.3 metre) ile bu menzile ulaşabilmesi, ispat edilmeye muhtaç olarak değerlendirilmektedir. Henüz bu uçağın uçuş testleri, özellikle de harekât test ve değerlendirme (operational test and evaluation) aşamasına geçilmediği için, bu hesabi rakamların doğruluğunu test etmek için, önümüzde asgari 3-4 yıllık bir süre olduğu anlaşılmaktadır.

Yine Dubai Airshow-2021’de bir ilk olarak, Ruslar tarafından Su-75’in insansız versiyonundan da bahsedilmiştir. İnsanlı Su-75’lerin kolunda uçması planlanan insansız versiyonlarının, otonom uçuş yetenekleriyle donatılması çalışmalarının sürdürüldüğüne dair bir konsept çalışması da izleyicilere aktarılmıştır. Buna göre, Su-75’in, tek ve iki kişilik versiyonları üretilecek, müşteri talebine göre gerektiğinde insansız versiyonları da olabilecektir.

Bazı kaynaklara göre, aslında Su-75, BAE’nin harekât ihtiyaçlarına göre UAC tarafından geliştirilen bir uçaktır. 2017 yılı Şubat ayında icra edilen Abu Dabi’deki IDEX konferansında, ROSTEC, hafif beşinci nesil bir savaş uçağı geliştirmesi için BAE Savunma Bakanlığından resmi bir talep almıştır. Bunun sonrasında imzalanan anlaşma çerçevesinde, Ruslar Su-75 geliştirme sürecine devam etmektedir. Bununla birlikte, BAE, 2017 Kasım ayından itibaren ABD’den F-35 uçağı da satın almak için uğraş vermektedir. İddia edilenler doğru ise, BAE, hem Rusya hem ABD ile uçak alımı kapsamında ikili işbirliğini sürdürmektedir. Muhtemelen, her iki ülkeden veya sadece birisinden, beşinci nesil savaş uçağı alma konusundaki BAE kararlılığı devam etmektedir. 

Rusların beyanlarına göre, ilk Su-75 uçağı 2023 yılında uçacak ve 2026 yılında ise seri üretime başlanacaktır. Eğer, BAE ile Amerikalılar anlaşabilirse, ilk F-35’ler 2027 yılına kadar Dubai’ye teslim edilmiş olacaktır. Bu takvime göre, Su-75 ve F-35 alımlarının BAE tarafından nasıl yönetileceği ilerleyen yıllarda netleşecektir. 

İsrail’in Nevatim Hava Üssü’ne konuşlandırdığı F-35I uçakları, Aralık 2016’dan itibaren bu ülkenin Hava Kuvvetlerinin envanterine girmeye başlamıştır. 2018 yılının ortalarından itibaren, F-35I savaş uçakları İsrail semalarında harekât uçuşlarını icra edebilir hale gelmiştir. 2003 yılından itibaren F-35 uçağının geliştirilmesi sürecine aktif katılımcı olarak dahil olan İsrail’in özel ihtiyaçlarına göre ‘ısmarlama’ üretilmiş olan F-35I’lara, kazandırılması planlanan bazı yetenekler ise İsrail’de entegre edilmiştir. 

F-35 uçakları ile eşlenik bir yetenek olarak gündeme gelmekte olan Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerine karşı, İsrail, F-35I’lar ile karşı koyabileceği kurgusuyla, İran’ı ‘bombalama’ tatbikatlarını icra etmektedir. Suriye hava savunmasında İran’ın ön provalarını zaman zaman gerçekleştirdiğini saklama gereği bile duymayan İsrail; İran’ın nükleer kapasitesini köreltecek ‘saldırı sopasını’ göstermekten çekinmemektedir. Öte yandan, Rusların Suriye’de konuşlandırdığı S-400 bataryasının İsrail F-35I’larına karşı ne ölçüde kullanıldığı, sistemlerin ‘hedef gözetmeksizin’ açılıp-açılmadığını, İsrail uçaklarına angaje olma konusunda Rusların ne derece istekli davrandığını da bilemiyoruz.

İsrail’le İbrahim Antlaşmalarını imzalamış olmalarına rağmen, çoğu Arap ülkesinde, ABD ile yakın müttefik olmanın bir göstergesi olarak görülen F-35 uçağını satın alma yarışı başlamıştır. Birleşik Arap Emirlikleri gibi Suudi Arabistan ve Katar da bu yolda uğraş vermektedir. Diğer şeylerle birlikte, belki de bu uğurda, Körfez ülkelerinin İsrail’le ikili ilişkilerini normalleştirmeye çalıştıkları bile iddia edilmektedir. Bununla birlikte, İsrail, kendi hava gücünün bölgede rakipsiz kalmasını sağlamak adına, Amerikalıların Araplara F-35 satmasını engellemek için gayret göstermektedir. Buna rağmen, Körfez ülkelerinden BAE; 50 adet F-35 satışına yönelik, Trump hükümetiyle bir anlaşma imzalamayı başarmıştır. Tabii ki, bu manada Amerikalıların imzaladıkları antlaşmaya ne ölçüde sadık kalacakları ayrı bir merak konusudur. Bu manada, ilerleyen dönemde Amerikan Kongresinin takınacağı tutum belirleyici bir faktör olacaktır. Eğer öngörülen şekliyle, BAE; Ruslardan ve Amerikalılardan iki satın alma sürecini de başarıyla tamamlayabilirse; bu iki ülkenin ürettiği beşinci nesil savaş uçaklarını aynı anda envanterine kazandıracak ilk ülke olacaktır. 

Her durumda, ne olacağını tahmin etmek şimdiden olası gözükmemektedir. ABD; müşterek savaş uçağı F-35’i Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve muhtemelen diğer Körfez ülkelerine satmayı kabul edecektir. Bu tür satışlar, İngilizlerin dahi F-35 programından talep ettiği uçak sayısında revizyona giderek, satın alınacak uçak sayısında azaltmaya gitmeyi düşündükleri bir ortamda, programın başarısı için Arap ülkelerine satışlar ‘can simidi’ olabilir. Böyle bir durumda, Su-75 Checkmate programı olumsuz etkilenebilecektir. Öte yandan, eğer İsrail’in Amerikalıları ikna süreci başarılı olursa, Arap ülkelerine F-35 satışı olmayacak, bu da Rusların bir anda önünü açabilecek, Su-75 savaş uçağı pazarının yıldızı haline gelebilecektir. Su-75’in üretim başarısı, kısa vadede BAE’nin işbirliğini devam ettirmesine ve kararlı bir şekilde mali kaynaklarıyla gereken desteği Ruslara vermesiyle ilişkili seyredecek gibi gözükmektedir.

Dr. Hüseyin FAZLA
Dr. Hüseyin FAZLA
Tüm Makaleler

  • 26.11.2021
  • Süre : 6 dk
  • 2115 kez okundu

Google Ads