Türk Hava Kuvvetlerinin Askeri Kargo Uçaklarına Genel Bir Bakış (Bölüm-1)
Kapak fotoğrafında Erciyes 2018 Tatbikatı'nda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gece hava indirme kabiliyetlerinin sergilendiği bir kare yer alıyor. Türk Hava Kuvvetlerine ait CN-235-100 taktik nakliye uçağı önünde, HALO/HAHO tekniği ile atlamaya hazırlanan Türk Kara Kuvvetlerine mensup askerler görülüyor.
TUSAŞ / CASA CN-235-100
Ağır tonajlı silah sistemlerinden, yakıta ve yedek parçalara kadar geniş bir yelpazede yük taşıyabilen askeri nakliye uçakları, uzun menzilli uçuş kabiliyetleri sayesinde dünyanın her köşesine ulaşabilir ve her türlü hava koşulunda operasyon yapabilme yetenekleri, lojistik destekte kesintisizliği sağlar. Bu hava araçları, karasal veya deniz yoluyla ulaşımın kısıtlı olduğu uzak üslerde lojistik destek zincirinin sürekliliğini sağlarken, aynı zamanda doğal afetler veya insani krizler gibi acil durumlarda sivillerin ihtiyaç duyduğu malzemelerin hızlı bir şekilde ulaştırılmasında da etkin bir rol alır.
Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki nakliye uçağı sayıları konusunda farklı kaynaklarda farklı veriler ile karşımıza çıkmaktadır. Resmi açıklamalara göre, envanterde 13 adet C-130E ve 6 adet C-130B tipi olmak üzere toplam 19 adet C-130 Hercules bulunmaktadır. Ancak, Flightglobal(2024 Dünya Hava Kuvvetleri Dizini) gibi açık kaynak veri tabanlarında bu sayı 17 olarak gösterilmektedir. Bu farklılığın nedeni, Erciyes modernizasyon projesi kapsamında bazı C-130'ların bakım ve modernizasyon süreçlerinde olması veya geçici olarak envanter dışı kalmış olabilmeleri şeklinde açıklanabilir.
Öte yandan, 25 Ocak 2024'te Kayseride yaşanan Türk Hava Kuvvetleri'ne ait C-160D(EW) kazası öncesine kadar kamuoyunda Türk Hava Kuvvetleri'nde aktif görevde C-160D tipi uçak bulunmadığı bilgisi genel kabul görmekteydi. Kaza kırım öncesi C-160D(EW) elektronik harp uçağı olarak kullanılmaktaydı.
Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde çeşitli nakliye ve ulaştırma görevlerinde kullanılabilecek uçak sayısı ise; 41 adet CN-235, 19 adet C-130, 10 adet A400M ve 7 adet KC-135R olmak üzere toplamda 87'dir.
TUSAŞ / CASA CN-235-100
CASA CN-235, İspanyol CASA (Construcciones Aeronauticas SA) ile Endonezyalı havacılık şirketi IPTN (Indonesian Aerospace) arasında yapılan bir ortaklık sonucu geliştirilmiş orta menzilli çift motorlu hafif nakliye uçağıdır.Deniz devriyesi, keşif-gözetleme ve hava taşımacılığı gibi çok çeşitli görevleri başarıyla yerine getiren bu uçak, askeri taşımacılıkta tercih edilen bir platform haline geldi. Proje kapsamında kurulan Airtech şirketi, programın yönetimini üstlenirken, ortaklık yalnızca ilk versiyonlarda uygulandı. CN-235'in tüm versiyonlarının 230'dan fazlasının hizmet vermesi, bu uçağın başarısını gözler önüne seriyor. CASA, 1995 yılında CN-235'i daha da geliştirerek, daha uzun menzilli, daha fazla kargo taşıyabilen ve genişletilmiş yeteneklere sahip C-295 modelini tanıttı. C-295 günümüzde Airbus Military tarafından üretilmektedir.
Türk Hava Kuvvetleri 1990 yılında nakliye ve ulaştırma filosuna katılacak hafif nakliye uçağı ihtiyacını belirlemiş ve buna yönelik bir ihale düzenlemiştir. Uluslararası katılımın olduğu ihalede, İspanyol havacılık şirketi CASA tarafından üretilen CN-235 modeli en uygun teklif olarak değerlendirilmiş ve seçilmiştir. Haziran 1991’de imzalanan sözleşmeyle birlikte, CASA ilk etapta 2 adet CN-235 uçağını 1991 yılında Türk Hava Kuvvetlerine teslim etmiş ve kalan 50 uçağın üretim hakları Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından lisans altında alınmıştır. TUSAŞ, ilk yerli üretim CN-235-100 uçağını 3 Kasım 1992'de Türk Hava Kuvvetlerine teslim etmiştir ve üretim faaliyetleri 1998 yılına kadar sürmüştür. Bu süreç boyunca, sadece Türk Hava Kuvvetlerine için değil aynı zamanda Türk Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığı için de CN-235 üretimi gerçekleştirilmiştir.
Flightglobal (2024 Dünya Hava Kuvvetleri Dizini) verilerine göre, Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde özel görevler için 1 adet CN-235-100 ve 1 adet CN-235-100 (Recce)(Keşif Uçağı), nakliye ve ulaştırma görevleri için 41 adet CN-235-100 bulunmaktadır.
CN-235-100, orta menzilli, 2 adet turboprop motorlu, yüksek kanatlı ve basınçlı kabine sahip, taktik hafif askeri nakliye uçağı olarak dikkat çekmektedir. STOL (Kısa Kalkış ve İniş) yeteneği sayesinde, geleneksel havaalanlarının yanı sıra kısa ve bozuk pistlerde de operasyon yapabilme özelliği, uçağa taktik esneklik kazandırır. Bu özelliği sayesinde, zorlu coğrafi koşullarda ve çatışma bölgelerinde bile görev yapabilme kapasitesine sahiptir.
CN-235-100, 2 adet General Electric CT7-9C3 turboprop motorundan gücünü almaktadır. Bu motorlar, her biri 1.750 beygir gücünde dört palli bir pervane tertibatını döndürerek uçağa gerekli itkiyi sağlar. Maksimum seyir hızı saatte 285 mil (458 km) , menzili 2.705 mil ve servis tavanı 25.000 feet olarak belirtilmiştir. Uçak, dakikada 1.780 feet tırmanma hızına sahiptir.
Dünya genelinde CN-235-100 uçaklarının en önemli operatörü olarak Türk Hava Kuvvetleri gösterilebilir.
Kapak fotoğrafı olarak paylaştığım bu fotoğraf aslında bazılarımıza çok sıradan gelebilir. Paraşütçüler gece atlayışı yapmak için hazırlanmışlar işte! ne var bunda! diye düşünebiliriz. HALO ve HAHO, özel kuvvetlerin operasyonel kabiliyetlerini önemli ölçüde artıran iki farklı yüksek irtifa paraşütle atlama tekniğidir. Bu teknikte oksijen seviyesinin düşük olması sebebi ile paraşütçüler yanlarında oksijen tüpü bulundururlar. Bu teknikler paraşütçülerin içinde bulunduğu uçağı ve paraşütçüleri düşman ateşi riskine atmadan paraşütçülerin düşman hatlarının gerisine gizlice ve hızlı bir şekilde sızmalarını mümkün kılmak üzere geliştirilmiştir. HALO ve HAHO arasındaki temel farklar, atlama irtifası ve paraşütün açılma zamanıdır.
HALO (High Altitude Low Opening), yüksek irtifada atlama, düşük irtifada paraşüt açma anlamına gelir. Bu teknikte paraşütçüler, genellikle 20.000 feet üzerindeki ekstrem yüksekliklerden oksijen seviyesinin sınırlı olduğu ortamdan atlarlar. Bu sayede radarlardan tespit edilme olasılığı minimuma indirilir. Ancak bu yöntem, düşük hava basıncı, hipotermi riski taşıyan sıcaklık ve oksijen eksikliğinden kaynaklanan hipoksi gibi riskler içerir. HALO atlayışlarının sunduğu adrenalin dolu deneyim, yüksek irtifanın getirdiği hipoksi riski ile birlikte gelir. HALO atlayışları sırasında, yüksek irtifada oksijen seviyelerinin düşmesi nedeniyle hipoksi adı verilen bir durumla karşılaşma riski artar. Hipoksi, beyin ve kaslara yeterli oksijen gitmemesinden kaynaklanan ve kafa karışıklığı, baş dönmesi ve hatta bilinç kaybı gibi ciddi sonuçlara yol açabilen bir durumdur. HALO atlayışlarında ek eğitim ve özel ekipman kullanımı, atlayış güvenliği için kritik öneme sahiptir.Bu nedenle HALO tekniğini uygulayacak paraşütçülerin kapsamlı özel bir eğitimden geçmeleri gerekmektedir.
HAHO (High Altitude High Opening) ise HALO'ya benzer şekilde yüksek irtifalardan atlama yapılır ancak paraşütler daha yüksek irtifada açılır. Bu sayede paraşütçüler, daha uzun süre serbest düşüş yapma imkanı bulur. HAHO, HALO'ya göre biraz daha az riskli kabul edilmekle birlikte, yine de yüksek irtifanın getirdiği zorlukları beraberinde taşır.
Yukarıdaki fotoğrafta Erciyes 2018 Tatbikatı'nda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gece hava indirme kabiliyetlerinin sergilendiği bir kare. Türk Hava Kuvvetlerine ait CN-235-100 taktik nakliye uçağının arka tarafındaki rampalı kapısında, HALO/HAHO tekniği ile atlamaya hazırlanmış Türk Kara Kuvvetlerine mensup askerler ekipmanları (kask, oksijen maskesi, uzun namlulu silah, paraşüt ve taktik sırt çantası) ile CN-235-100 uçağına binerken görülüyor.
HALO ve HAHO tekniklerinin en önemli avantajları arasında gizlilik, menzil ve esneklik sayılabilir. Yüksek irtifadan yapılan atlamalar, paraşütçülerin düşman hatlarının gerisine sessizce ve fark edilmeden inmesine olanak sağlar. Ayrıca, uzun mesafeler kat edilerek geniş bir alana dağılma imkanı sunar. Bu sayede özel kuvvetler, farklı noktalardan hedefe yaklaşarak operasyonel sürpriz yaratabilir. Sonuç olarak, HALO ve HAHO, özel kuvvetlerin elinde çok değerli bir taktik araçtır ve zorlu görevlerin başarıyla tamamlanmasında önemli bir rol oynar.
CN-235 teknik özelliklerinden kısaca bahsedersek maksimum 6.000 kg yük taşıma kapasitesi, geniş bir görev yelpazesine hitap etmesini sağlar. 3.565 kg yük ile 4.050 km menzili ise uzun mesafeli görevlerde bile etkinliğini korumasını sağlar. Seyir hızı ise 430 km/saat olarak belirtilmiştir.
Uçak, sadece yük taşımakla kalmaz; aynı zamanda 48 paraşütçü taşıma kapasitesiyle hızlı personel nakliyesi görevlerinde de etkin bir çözüm sunar. Ayrıca acil durumlarda, 21 hastayı sedyeyle ve 4 kişilik sağlık ekibini taşıyarak hayat kurtarma görevlerinde kullanılabilir.
CN-235, çok yönlü görev yetenekleriyle öne çıkar. Taktik askeri nakliye, personel nakliyesi, arama ve kurtarma,keşif, gözetleme, deniz karakol ve taktik sızma görevleri gibi geniş bir yelpazede görev yapabilir. Alçak uçuş yeteneği, taktik sızma görevlerinde ve düşman ateşi altında operasyon yapma becerisini artırır. Geniş kargo kabini ve hidrolik hareketli arka kapı rampası sayesinde, farklı görevler arasında hızlı geçiş yapılabilir. STOL özelliği sayesinde ise bozuk ve kısa pistlerde operasyon yapabilme yeteneği, uçağa yüksek operasyonel esneklik sağlar.
30 Haziran 2022 tarihinde, Konya 3. Ana Jet Üssü'nde çekilen yukarıdaki fotoğrafta, CASA CN-235-100 tipi hafif nakliye uçağı görülmektedir. Fotoğraf, Çek fotoğrafçı Radim Koblížka tarafından çekilmiştir.
Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki CN-235-100 uçakları, stratejik ve taktik hava taşımacılığı görevlerinde kullanılan C-130 Hercules uçaklarına taktik bir tamamlayıcı olarak görev yapmaktadır. C-130'ların büyük boyutlu ve ağır yükler için optimize edilmiş kargo bölümü nedeniyle C-130’ların ekonomik olarak uygun olmadığı, daha küçük boyutlu yüklerin ve personelin taşınması gereken taktik hava taşımacılığı görevlerinde etkin bir şekilde kullanılır. Böylece C-130 uçaklarının daha büyük taktik ve stratejik görevlerde kullanılması sağlanır.C-130 filosunun ömrü uzatılarak bakım maliyetleri azaltılır ve filonun daha etkin bir biçimde operasyonel kullanılabilirliği artırılır.
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki CN-235-100 uçaklarının, günümüzün gelişen hava trafik yönetimi standartlarına uyum sağlayabilmesi ve uçuş emniyetini en üst düzeye çıkarabilmesi amacıyla kapsamlı bir modernizasyon projesi başlatılmıştır. Bu proje kapsamında bu uçaklara, hava trafiği ile çarpışmayı önleme sistemi (TCAS), kimlik belirleme sistemi (IFF Mod 5S), otomatik bağlı gözetleme-yayın sistemi (ADS-B OUT) ve gelişmiş GPS tabanlı seyir sistemleri entegre edilecektir. Prototip uygulamasının başarılı bir şekilde tamamlanması ve test uçuşlarının olumlu sonuç vermesiyle, Ağustos 2021'den itibaren seri modernizasyon faaliyetlerine başlanmıştır. Bu sayede, tüm filonun modern standartlara kavuşturulması hedeflenmektedir.
CN-235-100'den sonra sıra artık Türk Hava Kuvvetleri'nin filosunda önemli bir yere sahip olan C-130 Hercules'e gelecek. Bölüm 2‘ de C-130 Hercules’e odaklanacağız. Bölüm 2’ de tekrar buluşmak ümidiyle.
https://www.flightglobal.com/reports/world-air-forces-directory-2022/146695.article
https://www.flightglobal.com/reports/2024-world-air-forces-directory/156008.article
https://www.tayyareci.com/v2/digerucaklar/turkiye/1951ve2006/cn235casa.asp.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/CASA_CN_235
https://www.defenceturkey.com/tr/icerik/cn235-aviyonik-modernizasyon-projesi-ve-2-nci-hbfm-4946