Site İçi Arama

savunma

Türkiye’nin Eurofighter Typhoon Alımı; Stratejik Bir Geçiş Hamlesidir

Typhoon, “geçiş dönemi çözümü” olarak seçildi. 4.5. nesil özellikleriyle (gelişmiş radar, sensör füzyonu, yüksek manevra kabiliyeti), NATO uyumlu altyapısıyla ve Avrupa üretimi olmasıyla Türkiye’ye kısa vadede güçlü bir hava üstünlüğü kapasitesi kazandıracak.

Türkiye’nin 2025 yılında Birleşik Krallık ile imzaladığı Eurofighter Typhoon tedarik anlaşması, sadece bir jet savaş uçağı alımı değil; Türk Hava Kuvvetleri’nin hava üstünlüğünü korumaya ve yerli 5. nesil savaş uçağı KAAN devreye girene kadar oluşacak boşluğu kapatmaya yönelik stratejik bir adımdır.

Neden EF Typhoon?

Türk Hava Kuvvetleri’nin hava gücünün belkemiğini bugün büyük ölçüde F-16 filosu oluşturmaktadır. Ancak bu uçakların büyük bölümü 1980’lerde hizmete girdi ve modern tehditler karşısında teknik olarak yaşlanmış durumda. Türkiye, F-35 programından çıkarıldığı için 5. nesil bir alternatiften de mahrum kaldı.

Bu nedenle Typhoon, “geçiş dönemi çözümü” olarak seçildi. 4.5. nesil özellikleriyle (gelişmiş radar, sensör füzyonu, yüksek manevra kabiliyeti), NATO uyumlu altyapısıyla ve Avrupa üretimi olmasıyla Türkiye’ye kısa vadede güçlü bir hava üstünlüğü kapasitesi kazandıracak.

Türkiye Eski EF Typhoon mu alıyor?

Hayır, Türkiye eski EF Typhoon almıyor...

Birleşik Krallıktan alınacak 20 EF Typhoon en yeni varyant olan Tranche-4 olarak gelecek yeni imalat uçaklar olacaklar, hatta bu uçaklardan Birleşik Krallığın da siparişi olmasına rağmen Türkiye’nin siparişleri öne çekilecek.

Katar’dan 12 adet Umman’dan da 12 adet ikinci el Tranche-3A EF Typhoon alınacak, ancak bunlar uçuş saatleri e gövde ömürleri çok düşük, adeta yeni sayılabilecek uçaklar ve istenildiği takdirde Tranche-4 varyantına yükseltilmeye de müsaitler.

EF Typhoon Hangi Boşluğu Dolduruyor?

Typhoon, iki kritik açığı kapatıyor:

- Hava üstünlüğü boşluğu: Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın Rafale ve gelecekteki F-35 uçakları karşısında denge unsuru olacak.

- Zaman boşluğu: Yerli KAAN uçağı 2030’ların başında hizmete girecek; bir kaç filo hatta bir kaç üs olarak hizmette olması ise; 2040’ları bulacak. Typhoon bu döneme kadar hava gücünün modern kalmasını sağlayacak.

Ayrıca, Avrupa menşeli bir uçak alımıyla Türkiye, ABD’ye tedarik bağımlılığını azaltarak stratejik esneklik kazanıyor, lojistik yapısını çeşitlendiriyor, idame konusunda tek kaynağa bağımlı kalmıyor.

Bölgesel ve NATO Dengeleri

Yunanistan son yıllarda Rafale ve F-35 alımlarıyla ciddi bir hava üstünlüğü avantajı elde etmişti. Typhoon, Türk Hava Kuvvetleri’ne bu rekabette yeniden dengeleyici bir güç kazandıracak. Uçağın yüksek irtifada süpersonik uçuş (supercruise) ve gelişmiş hava-hava silah sistemleri sayesinde Ege’de caydırıcılık artacak.

Ayrıca Typhoon, NATO’nun Link-16 veri ağına tam entegre çalıştığı için Türkiye’nin ittifak içindeki hava savunma koordinasyonunu da güçlendirecek.

Savunma Sanayiine Katkısı Olacak mı?

Uçağın bakım ve modernizasyon süreçleri Türkiye’de yürütülecek, bu süreçte; AFSAT, TUSAŞ, ASELSAN ve TEI gibi kurumlar/firmalar radar, aviyonik ve motor teknolojilerinde yeni kabiliyetler kazanabilir. Hatta, büyük bir ihtimalle Türkiye; EF Typhoon’un idamesini yürüten NETMA (NATO Eurofighter 2000 and Tornado Management Agency)’ya da dahil olacak ve bu ajansa Türkiye firmaları da mal ve hizmet sağlayacaktır.

Stratejik Sonuç:

Eurofighter Typhoon kararı, Türkiye’nin:

- F-16 sonrası döneme hazırlık yapmasını,

- Yunanistan’la hava dengesini korumasını,

- Avrupa ile savunma ilişkilerini yeniden canlandırmasını ve yerli KAAN’a giden yolu güvenceye almasını sağlıyor.

Kısa vadede Typhoon, Türk Hava Kuvvetleri’ne güçlü bir caydırıcılık kazandıracak, uzun vadede ise; Türkiye’nin çok kaynaklı, esnek ve bağımsız savunma vizyonunun bir parçası olacak.

Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Tüm Makaleler

  • 31.10.2025
  • Süre : 2 dk
  • 2128 kez okundu

Google Ads