Site İçi Arama

savunma

Güvenlik Yanılsaması: Bireysel Silahlanma ve Aşırı Bireysel Güven

Ateşli silahlar sorumlu kullanım gerektiren güçlü araçlardır. Aşırı güven, sahte bir güvenlik duygusu yaratabilir. Ateşli bir silaha sahip olunduğunda bu aşırı güven etkisi ile birleştiğinde çok tehlikeli bir ikili oluşturmaktadır.

Toplumumuzda aşırı güven etkisi ve bireysel silahlanma, daha yakından incelenmesi gereken iki yaygın olgu haline gelmiştir. Aşırı güven etkisi, bireylerin çeşitli alanlardaki yeteneklerini, bilgilerini ve performanslarını abartma eğilimini ve riskleri küçümseme eğilimimizi açıklamaktadır. Bireysel silahlanma ise bireylerin meşru müdafaa veya başka amaçlarla (avcılık ve atıcılık sporu gibi) silah bulundurması anlamına gelmektedir. Bu makale bu iki kavram arasındaki ilişkiyi inceleyecek ve bu iki olgunun neden tehlikeli bir kombinasyon olabileceğine dair fikir verecektir.

Bireysel silah edinme hakkı oldukça karmaşık bir konudur, ancak yasal ve sosyal tartışmaların ötesinde silah sahibi olmayı ve kullanımını etkileyebilecek psikolojik bir faktörlerden biri de aşırı güven etkisidir. Bu bilişsel önyargı, insanların ateşli silahlarla ilgili becerileri de dahil olmak üzere yeteneklerini abartmalarına yol açıyor. Bu, bireylerin gerçekte olduklarından daha yetenekli olduklarını hissetmeleri ve potansiyel olarak kaza ve ateşli silahların kötüye kullanılması riskinin artması gibi tehlikeli bir durum yaratabilir.

Aşırı güven etkisini iyi anlamak zorundayız. Aşırı güven etkisi iyi belgelenmiş bir olgudur. İnsanlar bilgi, beceri ve performanslarını gerçekte olduğundan daha yüksek derecelendirme eğilimindedir. Bu kısmen kendi sınırlamalarımızın farkında olmamamızdan kaynaklanmaktadır. Çoğunlukla başarılarımıza odaklanırız ve başarısızlıklarımızı küçümseriz, bu da şişirilmiş bir yeterlilik duygusuna yol açar.

İnsanların kendine güveni yararlıdır ancak aşırı güvenin kötü karar almaya ve tehlikeli eylemlere yol açabileceğini unutmamak gerekiyor.

Ateşli Silahlar ve Aşırı Güven Etkisi Tehlikesi

Ateşli silahlar sorumlu kullanım gerektiren güçlü araçlardır. Aşırı güven, sahte bir güvenlik duygusu yaratabilir. Ateşli bir silaha sahip olunduğunda bu aşırı güven etkisi ile birleştiğinde çok tehlikeli bir ikili oluşturmaktadır. Ancak bu yenilmezlik yanılsaması tek bir anlık yanlış hesaplamayla yerle bir edilebilir.

Bu ikili nelere yol açabilir.

a) Dikkatsiz kullanım:

Kendine aşırı güvenen kişilerin, ateşli silahları kullanılmadığı zaman boş, emniyette tutmak gibi güvenlik protokollerine uyma olasılıkları daha düşük olabilir.

Ateşli silahların kullanılmadığı zamanlarda uygulanması gereken güvenlik protokollerinin önemli noktaları şunlardır:

1) Namluyu Her Zaman Güvenli Bir Yöne Doğrultun:

Silahınızı asla ateş etmek niyetinde olmadığınız bir şeye doğrultmayın. Kazara bir boşalma durumunda, namlu güvenli bir yöne baktığı sürece herhangi bir yaralanma meydana gelmeyecektir.

2) Ateşli Silahlar Kullanılmadıkları Zamanlarda Boş Tutulmalıdır:

Ateşli silahlar ve mühimmat birbirinden ayrı, güvenli bir yerde muhafaza edilmelidir. İşiniz biter bitmez silahınızı boşaltın ve dolu bir silahın bir araba, evinizde veya işyerinizde yeri olmadığından emin olun.

3) Silahınızın ‘Emniyetine’ Güvenmeyin:

Her silaha her an ateş edebilecekmiş gibi davranın. Emniyet mekanik bir cihazdır ve arızalanabilir. Ateş etmeye niyetlenene kadar tetiğe dokunmayın ve doldurma veya boşaltma sırasında parmaklarınızı tetikten uzak tutun.

4) Hedefinizden ve onun ötesinde ne olduğundan emin olun.

Bu temel kurallar, ateşli silahların güvenli bir şekilde muhafaza edilmesini ve kazaların önlenmesini sağlamak için düşünülmüştür. Silah sahiplerinin hem kendilerinin hem de çevrelerindekilerin güvenliği için bu protokollere sıkı sıkıya uymaları önemlidir.

b) Kötü karar verme ve riskli davranışlar:

Kendine aşırı güvenen bireyler, eylemleriyle ilişkili riskleri ve sonuçları hafife alabilir ve bu da potansiyel olarak yıkıcı sonuçlara yol açabilir.

Stres seviyelerinin yüksek olduğu ve ince motor becerilerin bozulabileceği bir kendini savunma durumunda aşırı güven özellikle tehlikeli olabilir. Kendine aşırı güvenen bir silah sahibinin, normalde kaçınabileceği bir çatışmaya girme olasılığı daha yüksek olabilir veya ateşli silahını kullanırken kritik hatalar yaparak potansiyel olarak kendisine veya başkalarına zarar verebilir. Her türlü tehdidin üstesinden gelebileceklerine inanarak durumu tırmandırma veya gereksiz risk alma olasılıkları daha yüksek olabilir.

c) Kendini yanlış değerlendirme:

Becerilerini olduğundan fazla tahmin etmek, yanlış bir güvenlik hissine yol açabilir ve potansiyel olarak onları gerçek dünyadaki bir karşılaşmada daha savunmasız hale getirebilir. Atış becerilerini abartan biri gereksiz şanslar deneyerek kendisini ve başkalarını tehlikeye atabilir. Atış becerilerini geliştirmek ve arttırmak çok sıkı eğitim ve tekrar gerektirdiğini unutmamak çok önemlidir.

Sorumlu silah sahipliği sürekli eğitim ve pratik gerektirir. Atış poligonunda yapılan düzenli eğitim, tekrarlar ve güvenlik kursları, bireylerin kendi yeteneklerine dair gerçekçi bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, sağlıklı dozda tevazu çok önemlidir. Güvenli ve sorumlu silah sahipliği için kişinin kendi becerilerinin sınırlarını ve ateşli silahların doğasında bulunan tehlikeleri kabul etmesi önemlidir.

Bireysel silah edinme hakkı, güvenli ve sorumlu bir silah sahibi olma sorumluluğunu da beraberinde getirir. Aşırı güven etkisini ve potansiyel tehlikelerini anlatmaya çalıştığım bu yazının sonuna gelmek üzereyim. Yazının bu kısmına yine bu konuyla bağlantılı ekleme yapmak yerinde olacaktır düşüncesindeyim.

Bireysel ateşli silah sahibi olmak kibirden çok sorumluluğa eşlik etmelidir. Bireysel ateşli silah sahibi olmak, onu güç veya üstünlük gösterme aracı olarak kullanmak yerine, bu sorumluluğun ciddiyetini anlamayı gerektirmektedir. Silahlandırılmış bir toplum mutlaka daha güvenli bir toplum anlamına gelmez; bunun yerine daha fazla şiddete yol açabilir. Mantıklı düşünebilme, durumsal farkındalığı yüksek olma veya çatışma çözme becerileri gibi temel sorunları ele almadan bireyleri yalnızca silahlandırmak, güvenliğin arttırılması yerine şiddetin artmasına neden olabilir. Türkiye yani toplumumuz yasal ruhsatlı bireysel ateşli silahların daha kolay edinilmesine hazır değil.  İnsanlarımız bir anda öfke patlaması yaşayıp kendilerini, durumsal farkındalıklarını kaybediyorlar ve hayatları boyunca pişmanlık duyacakları hareketleri yapıp keşke yapmasaydım diyebiliyorlar.  Anlık öfke patlamaları ve sonrasında pişmanlık duygusu, insan olarak hepimizin deneyimlediği duygular. Fakat bu duyguların kontrol altına alınamaması işin içine bir de ve ateşli silahların girmesi, geri dönüşü olmayan trajedilere yol açabilir. Bir anlık öfkeyle yapılan bir atış, hayatınızı ve başka hayatları sonsuza kadar değiştirebilir ve geri dönüşü olmayan pişmanlıklara yol açabilir.

Bireysel silahlanma, öfke kontrol bozukluğu yaşayan kişiler için büyük bir risk oluşturuyor. Öfke kontrol bozukluğu yaşayan birisinin yasal ruhsatlı silaha kolayca erişmesi hem kendisi için (ateşli silah ile daha kolay intihar etme eğiliminde olmaktadırlar), aile içi şiddet, hem de çevresindeki kendisine yakın yada uzak diğer insanlar için büyük risk oluşturmaktadır. Maalesef öfke kontrol bozukluğu yaşayan insanları belirlemek, onları ortaya çıkarmak için onları çeşitli durumlarda öfke kontrollerini sağlayıp sağlamayacaklarını ölçecek ve değerlendirecek gerçekçi bir testimiz yok. Yapılan testler kolaylıkla atılabilmekte ve geçile bilmektedir. Öfke kontrol bozukluğu olan bireylerle ilgili hakkında şikâyet olursa kolluk kuvvetleri şiddeti uygulayan bireyle ilgili şiddetin derecesine göre işlem yapabiliyor kolluk kuvveti onu gözaltına alabiliyor ve hakkında hukuku işlem başlatılabiliyor.

Sonuç

Keşke dememek için, bireysel silahlanmanın bireysel ve toplumsal risklerini göz ardı etmemeliyiz. Bu yazımda üstüne basa basa söylediğim; silah sahibi olmak, sorumluluk ve sürekli eğitim ve pratik gerektirir. Bireysel silahlanmanın savunucuları, silahların caydırıcılık ve korunma aracı olduğunu savunuyorlar. Fakat gerçek şu ki, silahlar her zaman kontrol altında tutulamayabilir ve öfkeli anlarda tam tersi bir etkiye sahip olabilir.

Herkesin yaşamı değerlidir ve yaşamları korumak için bireysel silahlanma üzerine düşünmeli, fikir alışverişinde bulunmalı ve tartışmalıyız.

Bireysel silahlanma ile ilgili yazdığım diğer yazımı okumadıysanız yada hatırlamak isterseniz aşağıya ilgili linki bırakıyorum.

Bireysel Silahlanma Gerekli midir? Değil midir?

https://strasam.org/savunma/kara-silah-ve-sistemleri/bireysel-silahlanma-gerekli-midir-degil-midir-3262

Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Tüm Makaleler

  • 04.06.2024
  • Süre : 4 dk
  • 1139 kez okundu

Google Ads