İnsansız Kara Araçlarının (İKA) Kullanım Alanları ve Geleceği
İnsansız Kara Araçları (İKA)’nın Kullanım Alanları ve Geleceği
İnsansız hava araçları, son yıllarda meydana gelen savaşlarda oldukça etkili olarak kullanılmaktadır. Bu araçların gösterdiği başarılar ve muharebelerde verilen aşırı tank ve zırhlı araç zayiatı sebebiyle insansız araçların kara kuvvetleri için de geliştirilerek kullanıma sokulması çalışmaları hızlanmıştır.
Geliştirilen yeni sistemlerin, intikamcılıktan lojistiğe ve tıbbi tahliyeye kadar çeşitli faaliyetlerde kullanılması planlanmaktadır. Ayrıca, insansız kara araçlarının yanında robotik savaş araçları modelleri üzerinde de çalışılmaktadır. Üretilmeye çalışılan sistem ve araçlar, oldukça küçük boyutlardan standart bir zırhlı araç boyutuna kadar çeşitlilik göstermektedir.
Bunlardan, basında ve sosyal medyada uzun süredir hakkında bilgi yayınlanan modellerden biri, küçük bir katır veya eşek görünümündeki robotlar/araçlardır. Bu robotlar, dağda bayırda terörle mücadele harekâtı icra eden piyade ve özel birlikler için önemli katkılar sağlayabilir.
Görev yaptığım dönemde sıkıntısını çektiğimiz en önemli husus, bazen 40 kiloya yakın bir yükle sarp dağlara tırmanıp terörist ararken aşırı derecede yorulmaktı. Bu tür robotlar kullanılabilecek hale getirilirse, bunlar timin ağır malzeme ve mühimmatını taşıyarak personelin hedefe daha dinç bir şekilde ulaşmasına yardım edebilir.
Ayrıca, bu robotlara gece görüş ve termal kamera sistemleri monte edilerek gözetleme görevlerine yardımcı olmaları da sağlanabilir. Üzerlerine monte edilecek dedektörler veya başka sistemler, Mayın ve EYP araması için de kullanılabilir.
Bu robotlar, telsiz bataryalarını taşıyabilir ve güneş enerjisinden yararlanarak bataryaların şarjını yapabilir. Uzak mesafeli haberleşme için üzerlerine genlik modülasyonlu telsiz ve uydu telefonu monte edilebilir.
Diğer bir uzaktan komutalı araç tipi olarak, lojistik maksatlarla kullanılabilecek hafif tekerlekli araçlar geliştirilmektedir. İç güvenlik harekatında kişisel olarak da deneyimlediğim gibi en zor ve sorunlu konuların başında ikmal faaliyetleri gelmektedir.
Değişik bölgelerde konuşlanmış üs bölgelerine, karakollara ve benzer tesislere periyodik olarak yapılan ikmal, büyük zorluklara sebep olmaktadır. Konvoy halinde ilerleyen ikmal araçları mayın, EYP ve pusulara karşı hassas duruma gelmektedir. Bu sebeple çok sayıda araç, malzeme ve personel zayiatı verilmektedir.
Bunu engellemek için yol emniyeti görevlerinin yerine getirilmesi ise operasyon yapması gereken birliklerin sürekli bu işlerle meşgul olmasına sebep olmaktadır. İkmal faaliyetinin uzaktan komutalı hafif tekerlekli araçlarla yapılması bu sorunları ortadan kaldırabilir.
Böylece, birlikler ağırlıklı olarak muharebe görevlerinde kullanılabilir. Konvoyların, dron ve SİHA’larla havadan emniyete alınması ise askeri birliklerle alınan yol emniyetine göre daha büyük bir emniyet sağlayacaktır.
Ağır yükleri taşımak içinse uzaktan kumandalı daha ağır araçlar geliştirilmektedir. Bu araçlar, sadece iç güvenlik görevlerinde değil klasik muharebelerde Tugay ve daha üst seviyedeki komutanlıkların lojistik birlikleri tarafından kullanılabilir. Bu tür araçlar, tekerlekli olabileceği gibi her türlü arazide hareket edebilmesi için tırtıllı da olabilir. Böylece, ikmal ve bakım sistemi yollara bağımlı olmaktan kurtulacaktır.
Gerek iç güvenlik harekâtında gerek son zamanlarda meydana gelen savaşlarda mayın ve EYP’ler çok yoğun olarak kullanılmaktadır. Bunların kaldırılması veya imhası esnasında bazen zayiat verilmektedir. Bu zayiattan kurtulmak için mayın ve EYP temizlenmesinde kullanılan uzaktan kumandalı istihkam araçları yapılmaktadır.
Bunlardan dar alanlarda ve meskûn mahallerdeki mayın ve EYP’lerin tespit ve imhası için kullanılması düşünülenler oldukça küçüktür. Ancak geniş alanlardaki mayın tarlalarının temizlenmesi için mayın pulluğu, mayın patlatma düzeneği ve dozer bıçağı takılan uzaktan kumandalı büyük istihkam iş makineleri de yapılmaktadır.
Hendek operasyonları ile El Bab harekâtında acı şekilde tecrübe edildiği gibi meskûn mahallerde yaralı ve şehit tahliyesi oldukça zordur. Dar sokaklarda ve ateş altında, yaralı bir askeri emniyetli bir bölgeye çekmek ilave zayiata sebep olabilmektedir. Bu sebeple, yaralı tahliyelerinde daha çok zırhlı araçlar kullanılmıştır.
Ancak zırhlı araçlar bazen dar sokaklara girememekte, geniş caddelerde ise tanksavar silahlarına karşı savunmasız kalmaktadır. Bu sebeple, her yere girebilecek, en az bir veya iki yaralıyı alabilecek zırhlı uzaktan komutalı araçların geliştirilmesi üzerinde durulmaktadır.
Son zamanlarda meydana gelen savaşlarda SİHA ve FPV dronlarla çok sayıda hava savunma sistemi ve zırhlı araç imha edilmektedir. Bu da pek çok personel zayiatını da beraberinde getirmektedir. Bundan kurtulmak için zırhlı ve tırtıllı uzaktan komutalı hava savunma sistemleri geliştirilmektedir.
Öte yandan, hafif tank ve zırhlı muharebe araçlarının da uzaktan komutalı modelleri üzerinde çalışılmaktadır. Bunlar, şimdilik müstakil olarak kullanılmaktan çok zırhlı birliklerde yanları korumak ve tehlikeli bölgelerde önden gönderilmek için üretilmektedir.
Uzaktan komutalı sistem ve araçlar, orduların ihtiyaç duyduğu başka alanlar için de geliştirilmektedir. Ancak, muharebe meydanında çok sayıda uzaktan komutalı aracın kullanılması bazı sorunlara sebep olabilir. Örneğin, elektronik harp vasıtalarıyla yapılacak karıştırma sonucunda bu araçların hepsi veya büyük bir kısmı kullanılamaz hale getirilebilir.
Bunu aşmak için, kullanıcıyla irtibat kesildiğinde araçların kendi kendine hareket ederek görevi yapabilmesi üzerinde çalışılmaktadır. Bu da her aracın bir elektronik beyne sahip olması ve yapay zekâ yüklemeleriyle kendi kendine karar verebilir hale getirilmesini gerektirmektedir. Fakat bunun da başka sorunlara sebep olabileceğinden endişe edilmektedir.
Bazı endişeler ve çekinceler olsa da tüm dünyada savaş, teknoloji ağırlıklı bir yönde gelişmektedir. Bu durum, insansız sistemlerin yoğun olarak kullanıldığı bir savaş ortamını beraberinde getirmektedir. Şimdiden yapay zekâ ve uzaktan komuta sistemleri birçok alanda kullanılmaktadır. Yakın bir zaman içinde, bu sistemler kara, hava ve deniz kuvvetlerinin tamamında yaygın olarak kullanılır hale gelecektir.
Bu durum, Türkiye için avantaj olarak değerlendirilmelidir. Çünkü Türkiye, zaten şimdiden uzaktan komutalı bazı sistemlerde önemli gelişmeler yaşamıştır. Bu potansiyelini mevcut sanayi alt yapısı ve eğitimli genç nüfusu ile daha da geliştirebilir. Bundan sonraki stratejik planlarda bu konunun öncelikli hale getirilmesi halinde Türkiye, bu sistemlerin üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerden biri olabilir.