Site İçi Arama

savunma

Körfez Savaşı ve M1 A1 Abrams Ana Muharebe Tankı (Bölüm 7)

Başlangıçta, M1 Abrams tankı, çok yüksek yakıt tüketimi ile biliniyordu. Tank, galon başına bir milden daha az yol kat ederek, savaş alanındaki en az yakıt verimli tanklardan biri olarak kabul ediliyordu . Bu durum, tankın sürekli olarak yakıt ikmaline ihtiyaç duymasına ve operasyonel kabiliyetinin kısıtlanmasına neden oluyordu.

Yazı dizimizin önceki bölümünde, M1A1 Abrams tankının hareket kabiliyeti, motor seçimi, güç paketi ve bakım kolaylığı konularını ele almıştık. Bu özelliklerin M1A1 Abrams ana muharebe tankına kazandırdığı operasyonel yetenekler ve taktiksel avantajlar üzerinde durmuştuk. Bu bölümde ise motor ve güç paketi konusuna odaklanmaya devam edeceğiz.

İlgili bölüme aşağıdaki bağlantıdan erişilebilir.
Körfez Savaşı ve M1 A1 Abrams Ana Muharebe Tankı (Bölüm 6)
https://strasam.org/savunma/kara-silah-ve-sistemleri/korfez-savasi-ve-m1-a1-abrams-ana-muharebe-tanki-bolum-6-3625

AGT 1500 motorunun geliştirilmesi sürecinde karşılaşılan önemli sorunlar nelerdi?

Kapak görselinde M1A2 Abrams tankı ve tanktan sökülmüş AGT 1500 motoru görülüyor.

Yüksek yakıt tüketimi; Başlangıçta, M1 Abrams tankı, çok yüksek yakıt tüketimi ile biliniyordu. Tank, galon başına bir milden daha az yol kat ederek, savaş alanındaki en az yakıt verimli tanklardan biri olarak kabul ediliyordu . Bu durum, tankın sürekli olarak yakıt ikmaline ihtiyaç duymasına ve operasyonel kabiliyetinin kısıtlanmasına neden oluyordu.

Yardımcı güç ünitesi (APU) eksikliği; İlk modellerde yardımcı güç ünitesi (APU) bulunmuyordu. Bu nedenle, bekleme pozisyonunda tankın ana sistemlerine (atış kontrol, gece görüş ve yangın bastırma sistemleri) güç sağlamak için motorun sürekli rölantide çalıştırılması gerekiyordu . Bu durum, gereksiz yakıt israfına yol açıyor ve tankın termal görünürlüğünü arttırıyor daha kolay tespit edilebilir hale getiriyordu. Akü gücünden yararlanılarak geçici bir çözüm bulundu. Ancak bu çözüm aküleri hızlıca tükettiği için tank motorunun azalan akü seviyesini yükseltmek için çalıştırılması gerekiyordu. APU ünitesi M1A2 tanklarına 2017 yılında takılabildi. 

Hava filtreleme sorunları; Motorun hava girişlerinden büyük miktarda hava çekmesi gerekiyordu ve ilk hava filtreleri, kum gibi ince toz ve kalıntıları engelleyecek kadar gelişmiş değildi. Bu durum, ilk XM-1 tanklarının kuru ve kumlu ortamlarda iyi çalışmamasına neden oldu. Bu sorun, daha iyi hava filtreleri yapılarak giderilmeye çalışıldı.

Kongre baskısı ve dizel motor geliştirme isteği; Ordunun gaz türbinli motorda sürekli sorunlar bulması nedeniyle, Kongre, dizel motor tasarımının da eş zamanlı olarak geliştirilmesini önerdi. Kongre, gaz türbinli motorun sorunlu olması durumunda dizel motorun alternatif olmasını istiyordu.

Bu sorunlara rağmen, General Dynamics ve Textron Lycoming AGT 1500 motorunu geliştirmeye devam etti ve yakıt verimliliğini artırmak için çeşitli iyileştirmeler yaptılar. Yüksek basınçlı türbin rotoru daha verimli hale getirildi, türbin silindirine yeni bir kaplama uygulandı, geri kazanım ünitesinin malzemeleri değiştirildi ve güç türbinleri yeniden boyutlandırıldı . Bu iyileştirmeler, yakıt verimliliğini yaklaşık %10 artırdı. Ayrıca Körfez Savaşı sonrası elde edilen tecrübeler sonrası Türbin Motor Tanılama (TED) sistemi gibi teknolojiler de motorun arıza tespitini ve onarımını kolaylaştırarak bakım süreçlerini hızlandırdı.

M1 Abrams tankının motoru türbin motorudur . Bu motorun seçilmesinin nedenleri?

Hafiflik ve Güç: Türbin motoru, eşdeğer bir dizel motordan çok daha hafiftir (sadece 1,1 ton ağırlığında) ve 1500 beygir gücü üretir . Bu, tankın yüksek güç-ağırlık oranına sahip olmasını sağlar. Karşılaştırma olarak, Challenger 2'nin V12 dizel motoru 2 ton ağırlığında ve 1200 beygir gücü üretmektedir. Leopard 2 A4 ana muharebe tankında kullanılan  Alman MTU MT883 Ka-500/501 27,4 litre (27.361 cc) 90° V blok 12 silindirli sıvı soğutmalı dizel motor 1,8 ton ağırlığında 2.600 dev/dak'da (1104 kW) 1500 beygir gücü üretmektedir.  2002'de 1630 beygir gücü sağlayan MT883 Ka-501 kullanan geliştirilmiş bir versiyon test edildi.

Yüksek Güç-Ağırlık Oranı: Türbin motorunun hafifliği ve yüksek gücü sayesinde M1 Abrams, zırh katmanları eklenmesine rağmen ivme ve azami hızdan ödün vermez . M1, 7 saniyede 0-32 kilometre hıza ulaşabilir ve saatte 72 kilometre azami hıza sahip olabilir. Gaz türbini rölantiden tam güçte çalışmaya kısa bir süre alır. Yakıt kararlı yanma sağladığı sürece, bileşenler çalışma sıcaklığına ulaşabilir ve tam güç kısa sürede üretilebilir, bu da tankın hızlanmasını iyileştirebilir. Gaz türbininin rölantiden tam çıkış gücüne geçmesi yalnızca 2,5 saniye sürerken, dizel motorun 2 ila 3 katına ihtiyacı vardır.

Yukarıdaki görselde palmiye ağaçları arasında toprak yolda M1A1 Abrams ana muharebe tankı görülüyor.

Yakıt Esnekliği: AGT1500, çoklu yakıt kabiliyetine sahip, gerçek anlamda esnek bir motor olarak öne çıkmaktadır. Jet yakıtı, dizel, benzin ve deniz yakıtı dahil olmak üzere çeşitli sıvı yakıt türlerini, motor veya yakıt sistemi ayarlarında herhangi bir değişiklik gerektirmeden yüksek verimlilikle kullanabilir. Bu çok yönlü yakıt uyumluluğu, operatörlere operasyonel anlamda önemli bir adaptasyon esnekliği sunar.

Türbin motoru, dizel yakıtın yanı sıra deniz dizeli, benzin veya gaz yağı gibi farklı yakıt türleriyle de çalışabilir. Bu özellik, askeri lojistikte büyük bir avantaj sağlar ve yakıt tedarikini kolaylaştırır . Ayrıca, tankın farklı hava koşullarında çalışmasına yardımcı olur; örneğin, soğuk havalarda gaz yağı kullanılarak dizel yakıtın kristalleşmesi önlenebilir. Dizel yakıtının zırh olarak kullanılması, patlama ve kinetik enerjili silahlardan kaynaklanan enerjiyi emme konusunda yüksek etkinlik sunar. Bu özellik, yakıtın hem motorun işleyişini sağlaması hem de tankı koruma görevini üstlenmesi açısından avantajlı bir durum yaratır. Dizel yakıtının hemen tutuşmayan nitelikte  olması, zırh işlevi için nispeten güvenli bir seçenek olmasını sağlar.

Soğuk ve Sıcak Hava Koşullarına Uygunluk: Türbin motoru, dizel motorlara kıyasla soğuk havalarda daha iyi performans gösterir. Dizel yakıt düşük sıcaklıklarda kristalleşebildiği için, türbin motoru gazyağı gibi alternatif yakıtlarla çalışarak bu sorunun üstesinden gelir. Gaz türbini daha az sürtünme parçasına ve daha küçük bir başlangıç torkuna sahiptir, bu nedenle daha düşük bir orana sahip bir marş motoru kullanılabilir. Gaz türbini -31°C'lik düşük bir sıcaklıkta ön ısıtma yapılmadan çalıştırılabilir; Leopard 2 tank MB873 dizel motorunun çalıştırılması için -18°C'de ön ısıtma yapılması gerekir.

Yüksek Tork: Türbin motoru, özellikle düşük şaft hızlarında daha yüksek tork üretir. Bu, tankın zorlu arazilerde daha iyi performans göstermesini sağlar.

Bakım Kolaylığı: Yanma odası motora dik monte edildiği ve dışarı doğru çıkıntı yaptığı için, yanma odasına bakım erişimi kolaylaşır. Bu, basit bir civatalı kapağın çıkarılmasıyla bakım işlemlerinin daha hızlı yapılabilmesini sağlar. Yağ tüketimi dizel motorun sadece 1/10'u kadardır, yağ ve yağ filtresini düzenli olarak değiştirmenize gerek yoktur.

Reküperatör ile Verimlilik: M1'in türbin motorunda bulunan reküperatör, motorun sıcak egzozundan çıkan ısıyı geri kazanarak, yakıt verimliliğini artırır. Ayrıca, egzozun ısı imzasını düşürerek tankın termal olarak görünürlüğünü azaltır .

M1 Abrams tankının türbin motoru, hafifliği, yüksek gücü, yakıt esnekliği, bakım kolaylığı ve yüksek tork gibi birçok avantaj sunar. Bu özellikler, tankın muharebe etkinliğini ve operasyonel kabiliyetini önemli ölçüde artırır.

Ancak, türbin motorlarının en büyük dezavantajı, dizel motorlara kıyasla daha fazla yakıt tüketmeleridir. M1A1, saatte 40 km hızla seyrederken kilometre başına yaklaşık 4,6 litre yakıt tüketirken, Leopard 2 saatte 40 km hızla seyrederken kilometrede 2,2 litre yakıt tüketmektedir. Ancak, ABD ordusu türbin motorunun sağladığı avantajları, yakıt tüketiminin maliyetine değer bulmuştur.

İlerleyen yıllarda M1 Abrams ana muharebe tankı için dizel motor alternatifleri üzerine yapılan araştırmalar, yakıt tüketimini azaltma ve yakıt verimliliğini artırma hedeflerini taşımaktadır.  Bu alternatifler, daha düşük yakıt tüketimi ve daha yüksek yakıt verimliliği sunmayı amaçlamaktadır. 1997 yılında General Dynamics Land Systems (GDLS), EuroPowerPack adıyla bilinen bir dizel motor konfigürasyonunu araştırmaya başladı.

Bu proje, Alman MTU firmasının ürettiği 1500 beygir gücündeki V12 MT-883 dizel motorunun, yine bir Alman şirketi olan RENK'in geliştirdiği HSWL 295TM şanzımanıyla entegre edilmesiyle oluşturuldu. Bu entegrasyon, M1 Abrams tankına alternatif bir güç sistemi sunmayı amaçlıyordu. Bu kapsamda Ağır Muharebe Aracı Test Yatağı (HCVTB) üzerinde yapılan çalışmalar, MT-883 dizel motorunun gaz türbinli motorla aynı gücü üretirken, yakıt verimliliği sayesinde %50'ye varan oranda daha fazla seyir menzili sunduğunu göstermektedir. MT-883 dizel motoru, öncelikle 1997 yılında EuroPowerPack düzenlemesi kapsamında test edilmiş ve 2000 yılında bu testlerin sonuçları kamuoyu ile paylaşılmıştır. Daha sonra HCVTB ve GD-883 projelerinde de kullanılmıştır.

AGT-1500 gaz türbin motoru, havacılık teknolojilerinden esinlenerek geliştirilmiş yüksek performanslı bir tahrik sistemidir. Türbin motoru, sıkıştırılmış ve ısıtılmış hava ile karıştırılmış düşük setan (oktan) dizel yakıtı yakar. Motor hava girişine giren hava, iki kompresörden geçer. Sıkıştırılmış hava, yanmaya yardımcı olmak için bir reküperatördeki egzoz gazları tarafından ısıtılır. Isıtılmış ve sıkıştırılmış hava, yakıt buharıyla karıştığı yanma odasına yönlendirilir. Bir ateşleme kıvılcımı ile yanma başlatıldığında, sürekli yanma olur. Ateşleme kıvılcımı, başlatma döngüsünün tamamlanmasıyla kapatılır.

Yanma gazları, iki kompresörü çalıştıran iki türbini döndürür. Daha sonra gazlar, şanzımanı bir redüksiyon dişli kutusu aracılığıyla çalıştıran serbest güç türbinini çalıştırır. Güç türbininden çıkan egzoz gazları, gelen havayı ısıtmak için reküperatörden geçirilir ve ardından egzoza gönderilir. AGT-1500 motoru, iki aşamalı bir güç türbini ve bir episiklik redüksiyon dişlisi aracılığıyla Allison X 100-3B şanzımanına bağlanır. Güç türbini, şanzımanın tork konvertörünün geniş bir hız aralığında kilitli kalmasını sağlayarak parazitik güç kayıplarını en aza indirir ve yakıt verimliliğini artırır.

Motorun kompakt tasarımı, egzoz ısı geri kazanım sisteminin güç türbini, episiklik redüksiyon dişlisi ve bağlantı şaftının etrafına entegre edilmesiyle mümkün olmuştur. Bu sayede hem alandan tasarruf sağlanmış hem de motorun genel verimliliği artırılmıştır. Motorun güç çıkışı 1120 kW'tır. Maksimum güç çıkışında güç türbininin hızı 3000 dev/dak, düşük basınçlı kompresörün hızı 33500 dev/dak ve yüksek basınçlı kompresörün hızı 43500 dev/dak'dır.

M1 Abrams tankının türbin motorunun kendine özgü bir ses imzası vardır. Motor çalıştırıldığında, kısa bir süre sessizlik olur. Ardından, motorun devri arttıkça, ses de yükselir. Bu ses, içindeki dönen türbin kanatlarından kaynaklanan karakteristik bir vızıltı olarak tanımlanabilir. Türbin motorunun bu ses karakteristiği, onu diğer motor türlerinden ayırır.

M1 Abrams tankının türbin motoru, çift tahrik mili sistemine sahiptir. Bu sistem, motorun ürettiği gücün farklı işlevler için kullanılmasını sağlar.

Birincil tahrik mili, motorun ana çıkış gücünü tekerleklere ileterek tankın hareket etmesini sağlar. Bu mil, tankın hızlanmasını, yavaşlamasını ve yön değiştirmesini kontrol eder.

İkincil tahrik mili ise, motorun gücünü tankın yardımcı sistemlerini çalıştırmak için kullanır. Bu sistemler arasında kompresörler, elektronik ekipmanlar ve hidrolik sistemler yer alır. Kompresörler, motorun yanma odasına hava akışını sağlayarak motorun verimli çalışmasına yardımcı olur.

Elektronik ekipmanlar, tankın iletişim, navigasyon ve atış kontrol sistemlerini destekler. Hidrolik sistemler ise, tankın kulesinin döndürülmesi, topun yönlendirilmesi ve diğer mekanik işlevlerin yerine getirilmesinde kullanılır.

Çift tahrik mili sistemi, M1 Abrams tankının motorunun çok yönlü ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu sayede tank, hem hareket kabiliyetini korurken hem de gerekli tüm sistemlerin düzgün bir şekilde çalışmasını imkan tanır. Şanzıman üç tank işlevini kontrol eder: sürüş, direksiyon ve frenleme. Türbinin redüksiyon dişli kutusundan şanzımana gelen güç, dişlileri hareket ettirmek için şanzımanın çıkışları aracılığıyla aktarılır. Tankın yönlendirilmesi şanzıman içinde yapılır. Sürücünün direksiyon - gaz kelebeği kontrolünden gelen direksiyon komutları, bir hidrolik pompanın/motorun bir şanzıman çıkış şaftını hızlandırmasına ve diğerini yavaşlatmasına neden olur.

Tankın frenlenmesi her şanzıman çıkışında yapılır. Servis freni pedalından gelen bir kablo, şanzımandaki kasnaklara bağlanır. Pedala uygulanan basınç, kasnakları hidrolik etkiyle her iki fren paketini devreye sokmak için döndürür. Park freni pedalına uygulanan basınç, her iki fren paketini mekanik olarak devreye sokmak için bir hidrolik silindir aracılığıyla artırılır. Vites Kontrolü.

Şanzımanda dört ileri hız ve iki geri hız, bir nötr ve bir pivot durumu vardır. Direksiyon-gaz kelebeği kontrolündeki bir uzaktan kumanda kolu şanzıman ayarını elektriksel olarak kontrol eder. Uzaktan kumanda, şanzımanı D (normal ileri sürüş aralığı), L (düşük ileri sürüş aralığı), R (geri), N (boş) veya PVT (pivot) olarak ayarlayabilir. Şanzıman kontrol elektrik gücü kesilirse, şanzıman motor kapatılana kadar seçilen ayarda çalışmaya devam eder. Motor kapatıldığında, kontrol seçili olarak kalır, ancak şanzıman otomatik olarak boşa geçer.

AGT1500 Motorunun Modüler Tasarımı ve Avantajları

AGT1500 motorunun modüler tasarımı, çeşitli avantajlar sunarak hem lojistik hem de bakım süreçlerini önemli ölçüde iyileştirir. İşte bu tasarımın başlıca avantajları.

Artan Esneklik: Modüler yapı, motorun farklı bölümlerinin ayrı ayrı ele alınabilmesini sağlar. Bu, lojistik ve bakım süreçlerinde daha fazla esneklik anlamına gelir. Örneğin, bir modüldeki arıza, tüm motorun değiştirilmesi yerine sadece o modülün değiştirilmesiyle çözülebilir.

Daha Az Yedek Motor Gereksinimi: Motorun modüler olması sayesinde, tam bir motoru yedekte bulundurmak yerine, sadece belirli modülleri yedek olarak bulundurmak yeterli olabilir. Bu durum, hem depolama alanından tasarruf sağlar hem de maliyetleri düşürür.

Düşük Yaşam Döngüsü Maliyeti: Modüler tasarım, bakım ve onarım süreçlerini kolaylaştırarak motorun yaşam döngüsü maliyetini düşürür. Arızalı bir modülün kolayca değiştirilebilmesi, daha az arıza süresi ve daha az işçilik maliyeti Textron Lycoming AGT1500 motorunun maliyetini azaltma üzerine yapılan çalışmalar, özellikle M1 Abrams tankının işletme ve destek maliyetlerini düşürmeye odaklanmıştır. İşte bu konudaki bazı önemli noktalar:

Maliyetlerin Yüksekliği: Başlangıçta, M1 Abrams tankının güç paketi (motor ve şanzıman) sürdürülebilirlik maliyeti, toplam M1 sürdürülebilirlik maliyetinin %21'i olarak hesaplanmıştı ve motor tek başına bu maliyetin %14'ünü oluşturuyordu. Bu maliyet, ilk tahmin edilen %30'dan daha az olsa da, hala önemli bir gider olarak kabul ediliyordu.

Hedeflenen Tasarruf: ABD Ordusu, sürdürülebilirlik maliyetlerinde %50 oranında bir tasarruf hedeflemişti. Textron Lycoming bu hedefe ulaşmak için agresif bir güvenilirlik iyileştirme programı uygulamıştır. 1988 yılına gelindiğinde, güç paketi sürdürülebilirlik maliyeti, toplam M1 sürdürülebilirlik maliyetinin %10'una düşürülmüştür.

Saha Bakım Konseptinin İyileştirilmesi: 1989'da yapılan bir çalışma, motorun saha bakım konseptinin ve uygulamasının iyileştirilmesiyle ek ve önemli işletme ve destek maliyeti indirimlerinin sağlanabileceğini ortaya koymuştur.

Entegre Lojistik Destek Planı (ILS): Etkili ve ekonomik bir lojistik destek yeteneği geliştirmek, modern bir silah sisteminin edinme sürecindeki en karmaşık görevlerden biridir. ILS planı, bakım, personel, tedarik desteği, eğitim ve test ekipmanlarını içerir. M1 Programı'nın başlangıcında, entegre lojistik destek planlamasına ve yaşam döngüsü maliyet konularına yeterince önem verilmemiştir. Bu durum, uzun vadede operasyonel ve destek maliyetlerini olumsuz etkileme potansiyeline sahipti.

Modüler Motor Tasarımı: AGT1500 motoru, güvenilirlik, kolay bakım ve servis edilebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Motor, dört adet tamamen değiştirilebilir temel modülden oluşmaktadır. Bu modüler tasarım, lojistik ve bakımda esneklik, daha az yedek motor gereksinimi ve daha düşük yaşam döngüsü maliyeti anlamına gelmektedir .

On-Condition Bakım: AGT1500 motoru, diğer türbin motorlarından farklı olarak, belirli bir revizyon süresine sahip değildir. Bakım işlemleri, semptom odaklıdır, bu da bakım gereksinimlerini ve maliyetlerini en aza indirir.

Bakım Seviyeleri: Ordu, bakımın mümkün olan en düşük seviyede yapılmasını gerektirir (ileri onarım konsepti). M1 tankı, üç seviyeli bir bakım sistemi tarafından desteklenmektedir:

Organizasyonel (Birlik) Bakım: Birlik mekanikleri veya tank mürettebatı tarafından yapılır, basit ayarlamalar ve kolayca değiştirilebilen arızalı bileşenlerin (LRU) değiştirilmesini içerir.

Doğrudan Destek (DS) / Genel Destek (GS): İleri Destek / Ana Destek Taburundaki mekanikler tarafından yapılır ve bazı bileşenlerin onarımını içerir.

Depo Bakımı: Nihai ürünlerin ve bileşenlerin revizyonlarını, ekipman modernizasyonlarını ve diğer seviyelerin bakım kapasitesini aşan tüm bakımları içerir.

Depo İadelerinin Yüksek Oranı: Başlangıçta, motor arızalarının yaklaşık %60'ı tam motor ünitelerinin depoya iadesiyle sonuçlanıyordu. 1988'de bu oran %40'a düşmüş olsa da, hala yüksekti. Bu, depo onarım maliyetlerinin yüksek olmasına neden oluyordu . Ayrıca, depoya iade edilen modüllerin %39'unun aslında sahada servis edilebilir durumda olduğu tespit edilmiştir.

Doğrudan Destek Artı (DS Plus) Programı: Bu program, saha seviyesinde motor uzmanlarını devreye sokarak, arızalı modüllerin tespit edilmesinde ve tam motorların gereksiz yere depoya gönderilmesini önlemede yardımcı olmayı amaçlamıştır. Güney Kore'de uygulanan DS Plus programı, maliyetlerde önemli bir düşüş sağlamıştır. Örneğin, arıza başına düşen maliyet %60'tan %26'ya düşmüş ve toplamda 1.2 milyon dolar tasarruf sağlanmıştır.

Uzman Sistemlerin Kullanımı: Ordu, bakım sürelerini yönetmek ve teşhis doğruluğunu artırmak için uzman sistemleri kullanmaya başlamıştır. Bu sistemler, tasarım mühendislerinin ve sistem uzmanlarının bilgilerini sahaya taşıyarak, mekaniklere yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Türbin Motoru Tanılama (TED) gibi uzman sistemler, doğrudan destek seviyesinde de kullanılmaktadır.

Maliyet Tasarruf Potansiyeli: Yapılan hesaplamalara göre, AGT1500 motoru için, NEOF modüllerin azaltılmasıyla 11 milyon dolar ve modüllerin onarımıyla 6.8 milyon dolar olmak üzere toplamda 17.8 milyon dolar tasarruf potansiyeli bulunmaktadır.

Bu çalışmalar, AGT1500 motorunun işletme ve destek maliyetlerini azaltmada önemli adımlar atıldığını göstermektedir. Özellikle, modüler bakım konseptinin daha iyi uygulanması, saha bakım seviyesinin yükseltilmesi ve uzman sistemlerin kullanımı, gelecekteki maliyet azaltma çabaları için önemli bir odak noktası olmaya devam edecektir.

Kolay Bakım ve Servis Edilebilirlik: AGT1500 motorunun modüler yapısı, bakım ve servis işlemlerini kolaylaştırır. Motorun ana aksesuarlarına (elektromekanik yakıt kontrolü, yağ pompası, hidrolik pompa, marş motoru gibi) güç paketi araçta takılıyken bile erişilebilir. Ayrıca, motor aksesuarlarının %70'i, güç paketi araçtan çıkarılmadan değiştirilebilir, bu da bakım sürelerini kısaltır ve işçilik maliyetlerini düşürür .

Hızlı Arıza Tespiti ve Onarım: Modüler yapı, arızaların daha kolay tespit edilmesini sağlar. Arıza, belirli bir modülde yoğunlaştığı için, bakım personeli sorunun kaynağını daha hızlı bir şekilde bulabilir. Ayrıca, arızalı modülün değiştirilmesi, motorun tekrar kullanıma alınma süresini kısaltır.
AGT1500 motorunun modüler tasarımı, bakım ve onarım süreçlerini kolaylaştırarak, lojistik süreçlerde esneklik sağlayarak, daha az yedek motor ihtiyacı yaratarak ve yaşam döngüsü maliyetini düşürerek önemli avantajlar sunar. Bu tasarım sayesinde, motorun operasyonel verimliliği artar ve bakım maliyetleri azaltılır.

Gaz Türbini Motorlarının Profesyonel Bakımı ve Revizyonu

Gaz türbini motorları, yüksek performans ve güvenilirlik gerektiren kritik uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu motorların uzun ömürlü ve verimli bir şekilde çalışabilmesi için düzenli bakım ve revizyonlarının yapılması büyük önem taşımaktadır.

Revizyon İhtiyacı; Gaz türbini motorları, zamanla aşınma ve yıpranmaya maruz kalır. Bu durum, motorun performansını olumsuz etkileyebilir ve arıza riskini artırabilir. Bu nedenle, belirli aralıklarla veya performans düşüşü gözlemlendiğinde motorun revizyona alınması gerekmektedir. Revizyon süreci, motorun detaylı bir şekilde incelenmesini, parçaların temizlenmesini, onarılmasını veya değiştirilmesini içerir. Bu süreçte uzman personel ve özel ekipmanlar gerekmektedir.

Parça Aşınması ve Yeniden Kullanım; Motor revizyonlarında, kısmen aşınmış parçaların tekrar kullanılması maliyetleri düşürebilir. Ancak, bu durum motorun uzun vadeli performansı ve güvenilirliği hakkında soru işaretleri yaratabilir. Aşınmış parçaların kullanımı, motorun ömrünü kısaltabilir ve beklenmedik arızalara yol açabilir. Bu nedenle, parça değişimi yapılırken dikkatli olunmalı ve üretici tarafından belirlenen kriterlere uyulmalıdır.

Yüksek Hız ve Sıcaklık Etkisi; Gaz türbini motorları, yüksek hızlarda (örneğin, güç türbini 3000 dev/dak, kompresörler 33500 ve 43500 dev/dak) ve sıcaklıklarda çalışır. Bu çalışma koşulları, motor bileşenlerinin aşınmasını hızlandırabilir ve daha sık bakım gerektirebilir. Yüksek sıcaklık ve hız, özellikle türbin kanatları ve yanma odası gibi parçalar üzerinde stres yaratır. Bu nedenle, bu parçaların düzenli olarak kontrol edilmesi ve gerektiğinde değiştirilmesi önemlidir.

Hassasiyet ve Kontaminasyon Riski; Gaz türbini motorları, hassas yapıları nedeniyle kontaminasyona karşı duyarlıdır. Metal kontaminasyonu gibi unsurlar, motorun revizyona girmesini gerektirebilir. Bu durum, motorun bakım süreçlerinde dikkatli olunması gerektiğini gösterir. Kontaminasyonu önlemek için, temiz çalışma ortamı sağlanmalı, uygun filtreler kullanılmalı ve yağlama sistemine özen gösterilmelidir.

Metal kontaminasyonu; AGT1500 gaz türbinlerinin yağlama yağında metal parçacıklarının bulunması durumunu ifade eder. Bu durum, türbinin içindeki parçaların aşınması veya hasar görmesi sonucu ortaya çıkabilir ve motorun revizyona girmesi için önemli bir kriterdir. 

Metal Kontaminasyonunun Önemi:

İnceleme Gerektiren Durum: Yağda metal kontaminasyonu tespit edilmesi, türbinin daha detaylı incelenmesi ve gerekirse sökülerek revize edilmesi gerektiğini gösterir. Bu durum, motorun güvenilirliğini ve performansını olumsuz etkileyebilecek potansiyel sorunlara işaret eder.

Arıza Belirtisi: Metal parçacıklarının yağda bulunması, motor içindeki parçaların sürtünmesi veya aşınması sonucu ortaya çıkar. Bu, türbinin iç mekanizmalarında bir arıza veya aşınma olduğunu gösterir.

Revizyon Kriteri: Metal kontaminasyonu, AGT1500 türbinlerinin revizyon prosedürlerinde öncelikli bir inceleme kriteridir. Yağda metal tespit edildiğinde, türbin otomatik olarak sökülerek detaylı bir incelemeye tabi tutulur.

Gaz türbini motorlarının profesyonel bakımı ve revizyonu, motorun uzun ömürlü, güvenilir ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir. Revizyon süreçlerinde uzman personel ve ekipmanların kullanılması, parça değişiminde dikkatli olunması, yüksek hız ve sıcaklık etkilerinin göz önünde bulundurulması ve kontaminasyon riskinin minimize edilmesi gerekmektedir. Bu sayede, gaz türbini motorlarının performansından en üst düzeyde yararlanılabilir ve işletme maliyetleri düşürülebilir.

Irak Ordusu T-72MI 6. Nebuchadnezzar Motorlu Piyade Tümeni, Kuzeybatı Kuveyt, Körfez Savaşı, 1991 

T-72MI Teknik Özellikler

Mürettebat: 3 Muharebe ağırlığı: 41,5 ton
Güç-ağırlık oranı: 19,8 hp/t (14 kW/T)
Gövde uzunluğu: 6,86 m
Toplam uzunluk: 9,53 m 
Genişlik: 4,75 m (yan eteklerle) 3,59 m (yan etekler çıkarılmış)
Taret tavanına kadar yükseklik: 2,19 m
Motor: V-46-6 12 silindirli, dört zamanlı, çok yakıtlı dizel, 780 hp (575 kW) 2000 rpm
Şanzıman: Mekanik, senkromeçli, 7 ileri, 1 geri
Yakıt kapasitesi: 1000 litre dahili, +400 litre harici
Maksimum. hız (yol): 37,3 mph
Maksimum hız (arazi): 28 mph
En iyi seyir hızı: 25 mph Maks. menzil: Dahili yakıtla 300 mil
Yakıt tüketimi: 1 galon/mil
Geçiş derinliği: Hazırlıksız 1,2 m/hazırlıklı 5,0 m Eğim: 30 eğim, 25 yan eğim Engel: 0,85 m dikey, 2,9 m siper
Ana top: 2A46M (D-BITM) 125 mm yivsiz
Namlu çıkış hızı: 5900 ft/sn (3UM7 APFSDS), 2790 ft/sn (30F19 HE-Frag)
Maksimum. etkili menzil: 2000 m
Depolanan ana silah mermileri: 44
Silah stabilizasyonu: 2E28M elektro-hidrolik, iki eksen Silah alçalması/yükselmesi: -6 ila +14
İkincil silahlanma: eş eksenli PKT 7.62 mm makineli tüfek
Duman boşaltıcılar: Tip 902A: 12 adet 2 dakika boyunca 300 m2'yi kapsar
Mürettebatın kendini savunması: AK-745 saldırı tüfeği, 10 F-1 el bombası

Yazı dizisinin bundan önceki bölümlerinde M1A1 Abrams ile ilgili bir çok teknik özellik verdiğim için Körfez Savaşı sırasındaki Irak Ordusunun elindeki en güçlü tank olan  T-72MI teknik özelliklerine sıra anca geldi.

Körfez Savaşında M1A1 Abrams ve T-72MI Ana Muharebe Tanklarının İtki Sistemlerinin Karşılaştırmalı Analizi

M1A1 Abrams ve T-72MI ana muharebe tankları, farklı itki sistemleriyle donatılmıştır. Bu farklılıklar, tankların performans ve lojistik gereksinimleri üzerinde önemli etkilere sahiptir.

Motor Tipi

M1A1 Abrams, 1500 beygir gücündeki AGT1500  gaz türbini motoruyla çalışırken, T-72M1 de 780 beygir gücündeki V-46-6 12 silindirli dizel motor  kullanmıştır. Gaz türbinleri, aynı dönemdeki dizel motorlara kıyasla daha hafif olmalarına rağmen daha yüksek güç çıkışı sunar. Bu durum, M1A1 Abrams'a üstün hareket kabiliyeti sağlamıştır. Ancak, gaz türbinlerinin yakıt tüketimi dizel motorlara göre daha fazladır. T-72MI tankının yakıt tüketimi 1 galon/mil iken, M1A1 HA Abrams tankının yakıt tüketimi 1,83 galon/mil'dir. Bu, Abrams tankının T-72'ye göre yaklaşık %83 daha fazla yakıt tükettiği anlamına gelir. M1 Abrams tankının operasyonel menzilini yeterli düzeyde tutmak amacıyla, üretici General Dynamics tarafından yüksek kapasiteli yakıt tankları entegre edilmiştir. En güncel M1 varyantı, 1.850 litre (490 galon) yakıt kapasitesine sahip olup, tek bir yakıt ikmali ile yaklaşık 426 kilometre (265 mil) yol katedebilmektedir.

Aşağıdaki görsellerde T-72MI tankından kesitler görülmekte. İlk görsel T-72M1 ‘in 125 mm’lik topu, tank komutanı, nişancı istasyonları görülmekte. İkinci görselde CAD çizimde sürücü istasyonu, mühimmatın depolandığı depolama alanı, tankın ön kısmında koyu kırmızı renkte dizel yakıtın depolandığı dahili yakıt tankları ve V-46 dizel motorun tankta konumlandığı alan, şanzıman, arkada yeşil renkteki 2  varil ise harici yakıt tankını gösteriyor . Üçüncü görselde mühimmat depolama alanı, V-46 dizel motorunun motor bölmesine, şanzıman bölmesine ulaşım kapaklarının kapalı hali görülmekte. Dördüncü görselde V-46 dizel motoru, şanzıman görülmekte. Görsel kaynak Amusing Hobby model kit.

Yukarıdaki görselde T-72 ana muharebe tanklarının kullandığı 12 silindirli  V-46 motorunun 3D çizimi görülmekte. Görsel kaynak Renderdock.

Yakıt Uyumluluğu

M1A1 Abrams'ın türbin motoru, benzin, dizel ve jet yakıtı JP8 dahil olmak üzere çoklu yakıt tipleriyle çalışabilme özelliğine sahiptir. Bu özellik, tankın lojistik esnekliğini artırarak farklı operasyonel ortamlarda kullanılabilmesine olanak tanır. T-72MI ise dizel motoru nedeniyle sadece dizel yakıt türleri ile çalışabilmektedir.

M1A1 Abrams'ın gaz türbini motoru, tanka üstün hareket kabiliyeti ve çoklu yakıt tiplerini kullanabilme esnekliği sunmuştur. Ancak, bu durum daha yüksek yakıt tüketimi ve lojistik gereksinimleri doğurmuştur. T-72MI'ın dizel motoru ise daha düşük yakıt tüketimi sunarken, daha az hareket kabiliyeti ve yakıt esnekliği sağlamıştır. Her iki motor tipinin de kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.

M1A1 muharebe tankının güç sistemi, sürekli yüksek devirde çalışmaya göre tasarlanmış bir gaz türbini motoruna sahiptir. Bu motor, helikopterlerde olduğu gibi sürekli olarak yüksek güç üretir ve tank hareket halinde olmasa bile ana sistemlerinin aktif olması için yakıt tüketmeye devam eder. Buna karşılık, dizel motorlar, ihtiyaç duyulan güç miktarına göre ayarlanabilirler, bu da onları daha yakıt tasarruflu bir seçenek haline getirir.  

M1A1 muharebe tankının gaz türbini motoru, dizel motorlara kıyasla daha yüksek bir hava akışı gereksinimine sahiptir. Bu durum, özellikle çöl gibi tozlu ve kumlu ortamlarda operasyonel zorluklara yol açabilir. Zira, aşırı toz ve parçacıkların emilmesi, motorun iç bileşenlerine zarar verebilir ve performansını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, gaz türbini motoruna sahip araçların, bu tür zorlu koşullarda daha sık ve detaylı bakım ve temizlik işlemlerine tabi tutulması gerekmektedir.

M1A1 muharebe tankının gaz türbini motorunun soğutma sistemi, dizel motorlara kıyasla daha az enerji tüketir. M1A1'in gaz türbini motorunda soğutma sistemi için yaklaşık 30 beygir gücü harcanırken, dizel motorlarda bu rakam 160 beygir gücüne kadar çıkabilmektedir. Bu durum, gaz türbini motorlarının daha verimli bir soğutma sistemine sahip olduğunu göstermektedir.
M1A1 Abrams, azami 72 km/sa (45 mph) hıza ulaşabilirken, T-72MI'nın azami hızı yaklaşık 60 km/sa (37 mph) civarındadır. Bu veriler, M1A1'in daha yüksek hareket kabiliyetine sahip olduğunu göstermektedir.

M1A1 Abrams, üstün hız ve manevra kabiliyetine sahip olmasına rağmen, yüksek yakıt tüketimi ve çöl koşullarına uyum sağlama konusunda bazı zorluklar yaşamaktadır. Bu yüzden yakıt lojistiği düşman tarafından kesildiğinde veya bir sebepten durduğunda tankın hayatta kalma olasılığı ve verimliliği hızlı şekilde düşer. T-72MI ise daha düşük hız ve güce sahip olmasına karşın, yakıt verimliliği ve farklı arazi koşullarına daha iyi uyum sağlamasıyla öne çıkmaktadır.Sonuç olarak, her iki tank da kendi avantaj ve dezavantajlarına sahiptir.

Yazı dizimizin 7. bölümünü burada tamamlıyoruz. 8. Bölümde görüşmek üzere. Kaynakça, dizinin son bölümünde yer alacaktır.

Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Tüm Makaleler

  • 06.02.2025
  • Süre : 7 dk
  • 1137 kez okundu

Google Ads