Site İçi Arama

savunma

MH/AH-6 Little Bird: Özel Siparişe Göre Üretilen Küçük Kuşlar

MH/AH-6'lar ilk kez Ekim 1983'te Amerika'nın Grenada'yı işgali sırasında konuşlandırıldı. Hava taşımacılığının kolay olmasının avantajı o dönemde zaten belliydi. Helikopterler Karayip adasına C-130 Hercules nakliye uçaklarıyla getiriliyordu.

OH-6 Cayuse hafif helikopteri ve onun soyundan gelenler hakkındaki serinin ilk bölümünde, temel tipin geliştirilmesi ve savaştaki kullanımı anlatılmış ve tartışılmıştı. Vietnam Savaşında yoğun olarak kullanılan türün tarihinde, Vietnam savaşının sona ermesinden sonra daha sessiz yıllar geldi ve ardından ABD'nin çıkarları OH-6'nın yeni versiyonlarını yeniden ABD Özel Harekât Kuvvetlerinin hizmetinde savaşa çağırdı.

OH-6 Cayuse Vietnam Savaşında Güneydoğu Asya savaş alanında üstünlük sağlarken bu arada Hughes 500C olarak adlandırılan sivil versiyonu geliştirildi. Ck'nin pratik olarak OH-6'larla aynı olması nedeniyle değişiklik öncelikle kabini etkiledi. Sivil versiyonun kokpit ve yolcu kabini elbette askeri versiyon kadar sade değildi, koltuklar daha konforlu hale getirildi, zemin ve kabin duvarları kaplandı, ordunun zeytin yeşili yerine helikoptere dekoratif bir görünüm verildi, renkli boya kullanıldı. Sonuçta görünümüyle bile A noktasından B noktasına hızlı, konforlu, şık ve Amerika bazında gidilebileceğini düşündüren estetik bir helikopteri pazara kazandırmayı başardı. İlk C modeli 1969'da tamamlandı ve Hughes 500D'nin ortaya çıktığı 1976 yılına kadar Hughes serisinin ana karakteriydi.

Yazı dizisinin ilk bölümünü okuyamamış veya tekrar okuyup hatırlamak isteyenler için aşağıya ilk yazının linkini bırakıyorum

Kürdan Üzerindeki Zeytin Lakaplı OH-6 Cayuse Taktik Keşif Helikopteri

https://strasam.org/savunma/kara-silah-ve-sistemleri/kurdan-uzerindeki-zeytin-lakapli-oh-6-cayuse-taktik-kesif-helikopteri-3102

Hughes'un 1965 tarihli reklam görseli

CIA için özel olarak tasarlanmış sessizliği dahada arttırılmış H modeli

AD modelinin geçmişi, çatışmanın son aşamalarında CIA'nın istihbarat memurlarının telefon dinleme operasyonları için kullanabileceği "Sessiz Cayuse" ihtiyacını ortaya çıkardığı Vietnam Savaşına kadar uzanıyor. Hughes gövdeyi bir gürültü azaltma çözümüyle değiştirdi, helikoptere daha güçlü bir motor yerleştirdi ve daha da sessiz çalışma için helikopteri beş palli ve kuyruk pervanesini de dört palli yaptı. Hughes 500P (Penetrator) beklentileri karşıladı ve ayrıca Hughes 500C'nin Hughes D versiyonuna dönüştürülmesi için iyi bir temel oluşturdu. Hughes 500P ile kazanılan deneyime dayanarak, Hughes 500D'nin son versiyonu, kalkışta 375 hp ve sürekli modda 350 hp ile sınırlı, şaft gücü 420 hp olan Allison 250 gaz türbini ile donatıldı. AV şeklindeki eğimli V kuyruk yüzeyinin yerini T şeklinde bir yüzey aldı. Bu yeni tasarım bir yandan helikopterin hem yatay hem de dönüş uçuşunu olumlu etkiledi, diğer yandan helikopterin tamamı artık daha iyi görünüyordu ki bu bir şey satmak istiyorlarsa dezavantaj değil.  Hughes 500D'nin kuyruk pervanesi için çeşitli çözümler kullanıldı. İki kanatlı versiyonun çapı, daha güçlü motor ve beş palli döner kanat nedeniyle on santimetre artırıldı ve aynı nedenle kuyruk desteği de güçlendirilerek beş santimetre uzatıldı. Helikopter aynı zamanda geleneksel dört palli kuyruk pervanesi ile ve 1980'lerden itibaren kuyruk pervanesinin hızını % 25 ve ürettiği gürültüyü % 40-50 oranında azaltan X şeklindeki "makas" tasarımıyla da sipariş edilebiliyordu. Bu yüzden helikopterin artan kütlesi nedeniyle gövdenin alt kısmı ve iniş kızakları da güçlendirildi ve daha yüksek hız nedeniyle kabarcık pleksiglas daha güçlü bir camla değiştirildi.  Hughes OH-6 / Hughes 500C versiyonlarının o ana kadarki başarısına bakıldığında Hughes; Hughes D modelinin geleceği konusunda pek endişeli değildi ancak işler sorunsuz gitmedi. Örneğin yeni redüktörün 150 saatlik test çalışmasının arıza nedeniyle tekrarlanması gerekti. ABD Federal Havacılık İdaresi nihayet Aralık 1976'da Hughes 500D tip sertifikasını onayladı ve yeni model kısa sürede daha sonraki silahlı versiyonların geliştirilmesi için mükemmel bir temel oluşturdu.

Türün Amerika Birleşik Devletleri'ndeki askeri uygulaması, özel harekât kuvvetlerinin görev sisteminde tanımlanabilmektedir. Bunun öncüsü; İran İslam Devrimi'nden hemen sonra ülkeden kaçan Şah Rıza Pehlevi'nin ABD'ye tedavi için kabul edilmesinin ardından 4 Kasım 1979'da bir grup İranlı öğrencinin ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'ni basarak 52 Amerikalıyı rehin alması ile gündeme alınan 24 Nisan 1980 baskınında başlatılan ve rehinelere bile yaklaşamadan trajik bir şekilde sona eren operasyondu. Fiyasko, silahlı kuvvetlerin dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir operasyonu hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirebilecek özel bir hava operasyon biriminin bulunmadığını ortaya çıkardı. Çözüm için ordunun en büyük ve en çeşitli helikopter operasyon kabiliyetine sahip olan 101'inci Hava İkmal Tümenine başvurdular. Yeni rehine kurtarma operasyonunun planı temel olarak UH-60 Blackhawk ve daha büyük CH-47 Chinook helikopterlerine dayanıyordu ancak boyutları nedeniyle bir nakliye uçağıyla kolayca yeri değiştirilebilecek bir tipin de mevcut olduğu ortaya çıktı. OH-6 Cayuse çatılara veya dar sokaklara bile inebilirdi. Task Force 160 adı verilen bir müfreze oluşturuldu ve birlik bünyesinde hafif helikopter filosu oluşturuldu. OH-6'lara MH-6 tip adı ve boyutları nedeniyle ‘’Little Bird (Küçük Kuş) denmeye başlandı. Ayrı bir grup, özellikle atak (saldırı) görevleri için tasarlanan AH-6'nın silahlı versiyonunun geliştirilmesiyle ilgilendi.

Bir AH-6M hedefine güdümsüz roket ve makineli tüfek ateşiyle saldırıyor

MH-6 Little Bird ve UH-60 Black Hawk aynı karede görülüyor.

Personel seçildikten sonra pilotlar, ilgili helikopter türleriyle tatbikat yapmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin dört bir yanına dağıldılar. MH-6 için seçilenler, önce tip eğitimi için Mississippi Ulusal Muhafız üssüne gönderildi, ardından pilotlar ve helikopterler nakliye uçağıyla Arizona eyaletine götürülerek tekâmül eğitim uçuşları yapıldı. Helikopter pilotları yaz ve sonbahar boyunca çöl koşullarında gece görüş gözlükleriyle uçuş yanında, yakın kolda uzun menzilli uçuşlar ve hassas navigasyon çalışmaları yaptılar. Personel daha sonra planlanan rehine kurtarma operasyonu hakkında bilgilendirildi. Bu operasyona katılım zaten gönüllülük esasına göreydi. Çoğunluk kaldı ve hazırlar devam etti, ancak operasyona sonuçta ihtiyaç kalmadı. Çünkü rehineler, Ronald Reagan'ın göreve başladığı 20 Ocak 1981'de İran tarafından serbest bırakıldı. O zamana kadar, helikopterin özel operasyon kabiliyetini oluşturmak için çok fazla çaba harcanmıştı. Dolayısıyla bu birimin dağılmasına izin verilmedi. Ekim 1981'de, iki Blackhawk ve bir Chinook filosunun yanı sıra bir MH-6 hafif taarruz filosu ve bir AH-6 hafif taarruz helikopteri filosunun da dahil olduğu bir filo olarak yeniden düzenlendiler. Beş yıl sonra, özel harekât uçuş birliğine dönüştürüldüler ve 1990 yazında 160 adet helikopter sayısına ulaşarak alay büyüklüğüne ulaştılar. İsimleri, 160th SOAR / 160th Special Operations Aviation Regiment (Airborne) / 160. Özel Harekât Havacılık Alayı oldu. Dünyada yaşanan değişimlere eşlik eden yeni görevler, birçok küçük yeniden yapılanmayı da beraberinde getirdi. MH/AH-6'lar şu anda 1. Tabur, 160. Özel Harekât  Havacılık Alayı'nın Alfa ve Bravo Filolarına atanmıştır ve kalıcı olarak Fort Campbell, Kentucky'de bulunmaktadır.

Seksenli yıllardan itibaren bu helikopterler, Amerika Birleşik Devletleri'nin savaş yaptığı veya müdahale ettiği her yerde ortaya çıktı. MH/AH-6'lar ilk kez Ekim 1983'te Amerika'nın Grenada'yı işgali sırasında konuşlandırıldı. Hava taşımacılığının kolay olmasının avantajı o dönemde zaten belliydi. Helikopterler Karayip adasına C-130 Hercules nakliye uçaklarıyla getiriliyordu. Hava savunmasının beklenenden daha ciddi olması nedeniyle orijinal görevlerini (‘’Rangers’’ ‘’Koruculara’’ ve ‘’Delta Force’’ ‘’Delta Gücü’’ askerlerine yakın hava desteği yerine getiremediler, ancak yer değiştirmeleri tamamen işe yaramaz değildi.) Arama-Kurtarma görevlerinde uçtular, yaralıları naklettiler ve kim bilir daha neler yaptılar. Çünkü o zamana kadar varlıkları kamuoyu tarafından bilinmiyordu. Pentagon özel helikopter birliği kurulduğunu resmi olarak duyurmamıştı. O dönemde herkesin elinde akıllı telefon yoktu ancak hafif helikopterlerin konuşlandırıldığı da kamuoyuna yansıyan fotoğraf ve film görüntülerine dayanarak ortaya çıktı. CIA ayrıca Vietnam'da halihazırda test edilmiş olan "Sessiz" 500'lerden ikisini bölgeye uçurdu, ancak bunlar sonunda konuşlandırılmadı.

Bir sonraki saha, hükümet karşıtı güçlere helikopterlerle destek verdikleri Orta Amerika'daki Nikaragua'ydı. Burada CIA'in değiştirilmiş Hughes 500'leri yeniden ortaya çıktı ve bir görev gerçekleştirdi; kuzey komşusu Honduras'a konuşlandırılan MH-6'lar da bazı gizli gece görevlerinde uçtu.

Dışarısı daha ferah…

Yukarıdaki fotoğrafta; 8 Ekim 1987 İran Devrim Muhafızlarına ait Boghammer'ın Amerikan AH-6 helikopteri tarafından ağır hasarlı hale getirilmesi. Boghammer baş kısmında 107 mm’lik roket lançeri görülmekte. Fotoğraf; Amerika Birleşik Devletleri Özel Harekât Komutanlığı (2007)

MH/AH-6'ların 1987-88 yıllarında Basra Körfezi'nde gemide konuşlandırılması, İran'ın petrol tankerlerine yönelik tehdidi ve deniz mayınlarının konuşlandırılmasını önleme tehdidiyle meşrulaştırıldı. Helikopterler esas olarak ABD Donanması firkateynlerine kuruldu ve başlangıçta gemilerin SH-2 Seasprite veya SH-60 Seahawk helikopterleriyle işbirliği içinde çalıştı. Görevleri, İran savaş gemilerini, yüksek hızlı NASA'ları (Naval Attack Surface Asset) (NASA)(Deniz Saldırı Yüzeyi Varlığı)  ve makineli tüfekli veya güdümsüz füzeli silahlı motorlu tekneleri tespit etmek ve bunlara müdahale etmekti. Donanmanın helikopterleri, hedefi yerleşik bir yer belirleyiciyle tespit etti ve 160'ın rotorlu taşıtını ona yönlendirdi. Daha sonra helikopter pilotlarını dinlendirmek ve helikopterlerin uçuş süresinden tasarruf etmek amacıyla bu prosedürde değişiklik yapıldı. Özel operasyon hafif helikopterleri, Seasprite veya Seahawk bir İran gemisi veya sürat teknesi bulana kadar firkateynlerde kaldı. Ardından, o zamanlar hem gece hem de gündüz hedef tespitine uygun bir sensöre sahip olan ve silahlı AH-6'ların konuşlandırılmasını destekleyebilecek MH-6'lar havalandı.

Helikopterler açık deniz operasyonlarının yanı sıra gizli operasyonlar da gerçekleştirdi. Etkilenen savaş gemisine bir veya iki MH-6'yı almaya ve geçici olarak depolamaya hazırlanması söylendi. Gemideki çok az kişinin bundan haberi vardı, bu yüzden minik helikopterlerden uzun saçlı, sivil kıyafetli, askeri görünüşlü personelin çıkması denizcileri şaşırttı. Helikopterler hemen geminin hangarına kendi helikopterlerinin yanına yerleştirildi. Güdümsüz roket bloklarıyla silahlandırılabilen MH-6'lar, gece karanlığında konuşlandırıldı, bu helikopterlerden telsiz konuşmaları neredeyse hiç yapılmadı, su yüzeyinin metrelerce üzerinde uçtu ve ardından güneş doğmadan boş bloklarla geri döndü. Meraklı bir denizcinin, onlar uzaktayken ne yaptıklarını sorması kaçınılmazdı, ancak onlara kısaca kendi işlerine bakmaları ve gemide MH-6'ları gördüklerini unutmaları söylendi. Körfez'deki operasyonların tarihçesi, özel harekât helikopterlerinin savaş gemileri yerine mavnaları üs olarak kullanması ve 1988'den sonra MH/AH-6'ların yerini OH-58D Kiowa Warrior helikopterlerinin almasıdır.

Bu arada orjinal yazının dışına çıkarak. Basra Körfezi'nde OH-58D Kiowa Warrior operasyonlarına dair daha fazla içerik bilgi için daha önce yazdığım yazının linkini aşağıya bırakıyorum. 

OH-58D Kiowa Savaşçısının Yer Aldığı Harekâtlar (Bölüm-5)

https://strasam.org/savunma/kara-silah-ve-sistemleri/oh-58d-kiowa-savascisinin-yer-aldigi-harekatlar-bolum-5-2934

Özel Harekât Birlikleri tarafından hem savaş gemileri hem de açık su platformları üs olarak kullanıldı.

MH-6, Bağdat'taki Zafer Kemerinin kılıçlarının üzerinde iken görülmekte.

Aralık 1989'da Orta Amerika'da 160'ların helikopterlerine yeniden ihtiyaç duyuldu, bu sefer Panama'da UH-60 Black Hawk helikopterlerine ek olarak MH-6'lar ve AH-6'lar C-5 Galaxy nakliye uçaklarıyla yeniden yerleştirildi. İki hafta süren karmaşık operasyon sırasında hafif helikopterler çeşitli yerlerde görev yaptı. Ana kuvvetlerin gelmesinden önce, rehberlik ekipmanı ve askeri kontrolörler Panama Şehri Uluslararası Havalimanı'na nakledildi, şehrin yoğun nüfuslu bir bölgesinde bulunan Panama Savunma Kuvvetleri karargahına baskın düzenlendi ve bu sırada ABD Delta Force askerleri  öldürüldü. Panamalı mahkumların serbest bırakılması operasyonunda havalandılar. Plan, helikopterlere ileri yükleme ve yeniden silahlanma noktasında yakıt ikmali ve mühimmat ikmali yapmaktı. İkmal noktasının elemanları sahaya hava yoluyla getirilecekti ancak kargo kötü bir şekilde atıldı ve elemanlar belirlenen alandan uzağa indi. Oluşan bu yeni koşullar yüzünden ileri yükleme ve yeniden silahlanma noktalarının işlevlerini yerine getireceğine güvenemediler. Bu yüzden bir UH-60 Black Hawk yakıt taşıyıcısı olarak görev yaptı ve MH-6 ve AH-6 lara yerde yakıt ikmali yapıldı. Panama'daki operasyon çok sayıda hafif helikopterin kaybıyla sonuçlanırken, operasyonlar sırasında ilk kez 160'ıncı helikopterde yaralıların yanı sıra kayıplar da taşındı.

MH ve AH-6'lar 1991 Körfez Savaşı'nda da ortaya çıktı, ancak operasyonları hakkında çok az bilgi kaldı. UH-60'lara ek olarak, bir kitapta yazılan ve filme alınan ünlü hikâyenin aktörlerinin Minik Kuşlar'ın pilotları olduğu Somali'deki 1993 konuşlandırmasında durum böyle değildi. On yıl sonra, Teröre Karşı Küresel Savaş olarak bilinen bir dönem geldi; Irak ve Afganistan'da, Somali'de ve Donanmanın özel operasyon SEAL birimi ile yapılan başka bir operasyon kapsamında AH-6’lar görev aldılar.

MH/AH-6'ların konuşlandırılmasına ilişkin açık kaynaklarda yer alan bilgiler, günümüze yaklaştıkça azalıyor ve muhtemelen uzun süre de öyle kalacak. Türün tarihinin Amerika bölümü, özel harekât kuvvetlerinin tarihine paralel olarak yazılmaya devam ediyor. Kuruluşundan bu yana, OH/MH/AH/EH-6 olarak adlandırılan Ordunun Özel Hava Harekât Birimi ile hava saldırısı, muharebe, nakliye veya elektronik harp ve hava kontrol noktası rollerinde on dört farklı OH-6 varyantı uçtu. 2015 yılında tamamlanan modernizasyon programı kapsamında sistemdeki tüm makineler MH-6M ve AH-6M standartlarına dönüştürülmüştür. Bu, altı palli döner kanat, dört palli kuyruk pervanesi, kuyruk rafı ve kuyruk pervanesi tahrikinde modifikasyonlar, daha büyük bir arka kapak, kurşun geçirmez yakıt depoları, harici bir yedek tank monte etme yeteneği ve 650 beygir gücünde bir Rolls Royce motor anlamına geliyordu. Yaklaşık on metre uzunluğunda ve iki buçuk metre yüksekliğindeki helikopterlerin hava taşımacılığı için hazırlanması, rotor kanatlarının geri çekilmesi ve sabitlenmesi, uçuşa hazır duruma geri getirilmesi gibi çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.

Modernize edilmiş Kismadarak'ın gece görüşüne uyumlu kokpitinde, çeşitli telsiz setleri ve bir aktarıcı, iki pilotun dış dünyayla iletişim kurmasına yardımcı oluyor. Gösterge panelinin çok işlevli ekranlarında motor ve diğer kontrol sistemlerine ait verilerin yanı sıra uçuş ve navigasyon verileri, hareketli harita ve burun altındaki sensör kulesinin görüntüsü de görüntülenebiliyor. Helikopterlerin dış süspansiyonları da görevlerine göre optimize edildi. Özel kuvvetlerin sevkiyatını ve çıkarılmasını gerçekleştiren MH-6M'ler, her iki tarafta iki veya üç kişinin dışarıdan taşınmasına uygun katlanır platformlar, halatların hızlı inmesini sağlayan çerçeve, vinç ve destek yapısıyla donatılabilir. Her biri bir motosikletin taşınması için gereklidir. Özel operasyonlarda hafif savaş helikopteri görevi gören AH-6M, 7,62 mm altı namlulu ve 12,7 mm üç namlulu makineli tüfek, 70 mm güdümsüz roketlerden oluşan yedi namlulu blok ve lazerle donatılabilir. Güdümlü AGM-114 Hellfire tanksavar füzesi. AN/ZSQ-3 sensör kulesinin 2. versiyonundaki lazer uzaklık ölçer ve AGM-114 Hellfire tanksavar füzesinin hedefe yönlendirilmesini sağlayan lazer hedef işaretleyici, hedeflerin etkisiz hale getirilmesine yardımcı oluyor.

ABD’nin amacı helikopterlerin özel operasyonlarda kullanılması iken, dünya ise Hughes 500D'den geliştirilen silahlı versiyonları kullanmaya başlamıştı. Yabancı operatörler, küçük helikopterleri, verilen iklim ve arazi koşullarına uygun kamuflaj boyası ve çeşitli silah konfigürasyonları ile donatarak, tipin imajını kelimenin gerçek ve mecazi anlamıyla daha da renklendirdiler. Hughes 500E, 1982 yılında Hughes serisinde ortaya çıktı; önceki versiyonların yuvarlak burnu, bu tipe daha modern, dinamik bir görünüm ve pilotlar için biraz daha fazla iç alan sağlayan sivri uçlu bir Pleksiglas ile değiştirildi. Bu versiyon Macaristan'da da iyi biliniyor; ilk olarak 1980'lerde zirai ilaçlama dahil tarımsal faaliyetlerde ve 1990'lardan itibaren hava polisi ve özel operatörlerde de ortaya çıktı. 1984'teki bir sonraki gelişme, yüksek rakımlar ve sıcak iklimler için tasarlanan Hughes 530F'di. Bu arada şirketin tarihinde önemli bir değişiklik yaşandı: Helikopter bölümü 1984 yılı başında McDonnell Douglas'a satıldı ve ertesi yıldan itibaren makineler MD 500/530 adı altında uçmaya başladı. 

Bölüm ikinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Üçüncü bölümde bu helikopterin bazı ihracat versiyonları ve uygulamaları ele alınacaktır.

Yazan: Tamás SÓRÁD Çeviren: Burak ÖZCAN

Makalenin basılı versiyonu Aeromagazin'in Aralık 2023 - Ocak 2024 çift sayısında yayınlanmıştır. Fotoğraf: Hughes, ABD Ordusu/160. SOAR, sofrep.com, USAF, USMC, USN

Büyük kuşun kafasının üstünde küçük bir kuş. Delta Force, Boeing 747'de rehine kurtarma tatbikatı yapıyor. (Alttaki Birinci Resim)

Özel operasyonlar etkinlik serisinde Tampa, Florida'daki vergi mükelleflerine sunum (Alttaki İkinci Resim)

MH-6 tarafından nakledilen askerler, zorunlu inişin olduğu bölgeyi makineli tüfek atışı ile temizliyor (Alttaki Üçüncü Resim)

Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Tüm Makaleler

  • 04.04.2024
  • Süre : 7 dk
  • 1081 kez okundu

Google Ads