savunma
SAHA İstanbul EXPO-2024 İzlenimleri
Teknofestin KKTC’nin tanınmasına da büyük katkı sağlayacağı muhakkaktır. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar ve Selçuk Bayraktar tarafından Adana Teknofest’de konu ile ilgili açıklamalara rağmen şuanda kamuoyu ile paylaşılan kesin bir tarih bir yoktur.
Türk savunma, havacılık ve uzay sektörünün, yerlilik oranının arttırılması, henüz sahip olmadığı kritik teknolojilere kavuşturulması ve uluslararası rekabette üst seviyelere taşınması için üyelerinin teknolojik ve sektörel yetkinliklerini geliştirmek, üyeleri arasındaki iş birliğini destekleyerek güçlü bir ekosistem oluşturmak misyonuyla kurulan SAHA İstanbul, Türkiye’nin ve Avrupa nın en büyük sanayi kümelenmesidir. Aralarında ASELSAN, TUSAŞ, Roketsan, STM, ASFAT, Askeri Tersaneler, Baykar gibi ana yüklenicilerin olduğu 45 şehirden 1200+ firması ile ülkemizin teknoloji geliştirme kapasitesine katkı vermektedir. İTÜ, YTÜ, Sabancı Üniversitesinin de dahil olduğu 29 üniversitesi ve tüm enstitüleri ile TÜBİTAK’ın katkılarıyla üniversite sanayi iş birliğinin arttırılması desteklenmektedir (1).
Bu yıl 22-26 Ekim 2024 tarihleri arasında ikincisi icra edilen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay fuarı ile ilgili izlenimlerimi geçmişte bu konular ile uğraşmış eski bir asker ve halen de bu konuları çalışan bir akademisyen olarak iki ana başlık altında belirtmeye çalışacağım. Öncelikle fuar ile ilgili genel bir değerlendirme yaptıktan sonra fuarda öne çıkan konular ve ürünler belirtilmeye çalışılacaktır. Tabi doğal olarak tüm fuardaki stand ve ürünleri buraya sığdırmamız mümkün değildir. Bu nedenle değinmediğimiz konular için şimdiden affola diyorum. Yetkililerden alınan bilgilere göre fuar ile ilgili sayısal değerler aşağıda olduğu gibidir (2).
Fuarın ikinci gününden itibaren TUSAŞ saldırısının hüznü hem katılımcı firmalara hem de ziyaretçilere çökmüştür. Bu vesile ile saldırıda hayatını kaybeden TUSAŞ şehitlerine Allah’tan Rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu saldırı bize Türk Savunma Sanayisinin doğru yolda olduğunu göstermektedir. Bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin bütüncül olarak alınması gerektiği öngörülmektedir.
SAHA EXPO ve IDEF
Türk Savunma Sanayii son yıllarda yerli ve yabancı pazarlara iki büyük fuar organizasyonu ile çıkmaktadır. Bunlar SAHA EXPO ve IDEF’dir. IDEF Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV) tarafından düzenlenmektedir. Daha önceleri bende oluşan izlenim IDEF’in esas fuar olması yönündeydi. Ancak SAHA EXPO’nun geldiği aşamaya bakıldığında artık her ikisinin de birbirlerinin zamansal boşluğunu doldurduğu belirtilebilir. Çünkü her ikisi de iki yılda bir tek ve çift yıllarda yapılmaktadır.
Günümüzde teknolojik gelişmelerin devir hızına baktığımızda Türk Savunma Sanayi ürünlerinin her yıl görücüye çıkması pazarın gelişmesi açısından önemlidir. Ancak burada MSB ve SSB’lığına önemli görevler düşmektedir. Her iki fuara da savunma sanayi alanında amiral gemisi durumunda olan tüm firmaların katılımı önemlidir. Belki burada Cumhurbaşkanlığının ilgili birimi dahi devreye girebilir. Çünkü her iki fuar da Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yapılmaktadır. Nasıl ki gelinen aşamada savunma sanayimiz milli bir dava olarak görülüyorsa, bu fuarlara katılımın da aynı esaslarda değerlendirilmesi gerekir.
Her yıl icra edilen bu fuarlara belki bir üçüncüsü her yıl düzenlenen EFES tatbikatları esnasında İzmir’de ilave edilebilir. Bu fuarın cesameti biraz daha kısıtlı tutularak sadece tatbikata katılan harp silah araçları, sistemlerinin sergisi olarak yapılabilir. EFES tatbikat alanında bu sistemlerin bazılarının sergisi yapılmaktadır. Fakat burada sergilenen silah ve sistemlerin sayısı daha az sayıdadır. Çünkü hem sergiye katılan sistemler hem de ziyaretçi sayısı kısıtlı olmaktadır. EFES Tatbikatının zamanı, İzmir’in turizm destinasyonu olması göz öününde bulundurulduğunda bu fuara yurt dışı katılımı da fazla olacaktır. Ayrıca bu kapsamda limanlarda gemi ziyaretleri de yapılabilir. İzmir’de, Ege Savunma Sanayi ve Havacılık Kümelenmesi Derneği (ESAS) ve EBSO Savunma Kurulu tarafından böyle bir fuar SAHA İstanbul ve TSKGV’nın bir paydaşı olarak organize edilebilir.
Savunma Sanayinde İşbirliği , Ortaklıklar ve Kaynak Konusu
Fuar kapsamında çeşitli paneller de düzenlenmiştir. Aslında bu paneller üniversitelerin savunma sanayine katkı vermesi kapsamından önemlidir. İştirak edilen bir panelde T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Md. Prof. Dr. İlker Ar konuşmacı olarak yer almıştır. Prof. Dr. Ar konuşmasında üniversite-sanayi ve sektördeki iş birliğine dikkat çekmiş, konu ile ilgili geniş ve doyurucu açıklamalarda bulunmuştur Soru cevap periyodunda iş birliği ile birlikte ortaklık konusunun da çok önemli olduğu tarafımdan örnekler ile açıklanmıştır. Fuarda özellikle kara araçları segmentinde benzerlikler olduğu, vakıf şirketlerinin benzer sistemlerin araç platformlarının değişik olduğu, hatta şu anda Türkiye’nin dünyada başat pozisyonunda olduğu İHA-SİHA’larda dahi aynı görevleri yapabilecek sistemlerin farklı şirketler tarafından üretildiği, bir yerde rekabet yaşandığı belirtilmiştir. Halbuki bizim kendi içimizde değil dünya ile rekabet etmemiz gerekmektedir. Ayrıca savunma sanayinde kaynak probleminin gündeme geldiği bu günlerde belirli sistemlerde ortaklık konusunun önemli olduğu öngörülmektedir. Bu konuda en büyük görevin SSB’lığına düştüğü söylenebilir. Çünkü özellikle yüksek teknoloji gerektiren alanlarda daha hızlı ve daha az kaynak kullanarak yol almanın önemli metodlarından birisi de “yetenek bazlı” ve “teknik bilgi paketlerinin paylaşımı” konulu ortaklıklardır.
Ortaklık konusu ile birlikte savunma sanayi firmalarının önünü açacak yeni pazarlara erişimi sağlayacak “Yurt Dışı Askeri Satışlar Sistemi” ile ilgili herhangi bir sistemin henüz kullanılmadığı yine tespit edilmiştir. Firmalar bu konuda doğal olarak müstakil olarak hareket etmektedir (Bakınız, AKYAR M.S, Savunma Sanayinde Bütüncül Durumsal Farkındalık; Türk Yabancı Askeri Satışlar Sistemi, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2946573). Halbuki bu konuda bir an önce harekete geçilmesi Türk Savunma Sanayi için önemlidir.
Dikkat Çeken Projeler
Fuarın bir yerde ev sahibi poziyonunda bulunan BAYKAR firması tüm ürünleri ile fuardaydı. BAYKAR ürün ve sistemleri belki de yerli ve yabancı ziyaretçilerin en fazla ziyaret ettiği stantların başında gelmektedir. Bayraktar TB2-3, Akıncı ve Kızılelma’yı şimdiye kadar çeşitli etkinliklerde ayrıntılı olarak inceleme fırsatım olmuştu. Ama Kemankeş-2’yi ilk olarak yakından inceleme fırsatım oldu. Gerçekten maliyet-etkinlik ve hatta üretim hızı göz önünde bulundurulduğunda çok değerli bir silah sistemi olarak göze çarpmaktadır. İsrail-İran, İsrail-Hizbullah arasındaki füze ve kamikaze dron saldırıları göz önünde bulundurulduğunda muharebede ve sınır ötesinde yapılacak harekatlarda önemli bir çarpan olacağı söylenebilir. Kimse arzu etmez ama önümüzdeki dönemde meydana gelebilecek çatışmalarda ön plan çıkacak bir sistem olarak görülmektedir.
Aslında endüstriyel bir kimya firması olan FLOKSER Kimya, güvenlik alanında innovative sayılabilecek bir ürün geliştirmiştir. Bir boya görünümünde olan ürün sprey olarak 6-10mm kalınlığında uygulandığında konteyner, güvenlik kulübesi, nöbet yeri, mevzi gibi yapılara uygulandığında tahrip ve yangın başlıklı RPG mühimmatlarına dahi koruma sağlayabilmektedir. Söz konusu ürün araçların kkoruma katsayısını artırmasının yanında özellikle geçici ve yarı geçici üs bölgeleri ve mevziler için de “Beka” kabiliyetini inanılmaz şekilde artırmaktadır. Ürün ile ilgili bilgilendirme firmanın aynı zamanda genel müdürlüğünü de yapan Em.Korg. Mehmet Daysal tarafından yapılmıştır. Firmanın genç ve dinamik yöneticileri Ekin Tükek ve Zeynep Tükek fuarda yaptıkları görüşmeler ile başta Azerbaycan olmak üzere önümüzdeki dönemde yurt dışı işbirliklerinin artacağı bilgisini paylaşmıştır. Yakın ilgilerinden dolayı firma yöneticilerine teşekkürlerimi sunarım.
Türk Savunma Sanayisinin son yıllarda dünyaya kabul ettirdiği diğer bir alan da 4x4, 6x6 ve 8x8 segmentindeki kara araçlarıdır. NUROL Makina, FNSS, OTOKAR, BMC ve Katmerciler firmaları ürettikleri araçlar ile bu pazarı domine etmektedirler. Bu firmalar bu konuda o kadar iddialılar ki istihdam ettikleri askeri personel ile ürettikleri aracın kullanma doktrini ve konseptini dahi hazırlamaktadırlar.
Buna örnek olarak NUROL Makina firmasının ürettiği YÖRÜK aracı örnek olarak verilebilir. Yörük 4x4 (NMS L) aracı müstakil birlik, karakol gibi yani ikmal noktası, bakım yeri veya dağıtım noktasından uzakta olan birliklerin ikmalini sağlarken, bu görevde bulunan personelin emniyeti ve “Beka”sını da sağlamaktadır. Ayrıca bu aracın arkası pick-up araçları gibi açık ve zırh koruması da olduğundan üzerine havan, Mt., Hv. Sav., TAS silahları gibi platformların da monte edilebileceği öngörülmektedir. Dolayısyla araç bu yönleri ile düşünüldüğünde sadece “Lojistik” değil “Çok Yönlü (Multirole)” olarak da nitelendirilebilir. Ayrıca Yörük aracının uzatılmış şasiye sahip (NMS 4x4 EWB) personel taşıyıcı aracının Estonya Silahlı Kuvvetlerine satıldığı, lojistik araç ile ilgili ise yurt içi ve dışı satış görüşmelerinin devam ettiği öğrenilmiştir. Firmanın kardeş kuruluşu olan FNSS’in yakın zamanda yurt dışı satış ve operasyonlarına çok önemli bir NATO ülkesinin katılacağı da belirtilmiştir.
Bir OYAK kuruluşu ve benim de memleketim olan Manisa’da konuşlu Miilux Oy firması Türk savunma Sanayisinin tüm zırh ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bir OYAK kuruluşu olan firmanın şimdi de Milli Denizaltı (MİLDEN) projesinde denizaltının “mukavim tekne” özel çeliğinin üretimini Manisa’daki tesislerinde üreteceği öğrenilmiştir. Bu teknolojik hamle Mavi Vatan için çok önemlidir. Ayrıca MİLDEN çeliğinin Manisa’da üretilmesi de benim için ayrı bir gurur kaynağıdır.
Eski bir tankçı ve proje yöneticisi olarak en merak ettiğim konulardan birisi Altay tankının durumuydu. Altay tankı fuarda bulunmuyordu fakat motoru Batu bulunmaktaydı. Ancak ilgililerden tank, Kore motoru ve Batu konusunda net bir cevap alamadım. Eğer bunu gizlilik kapsamında yapıyorlarsa çok iyi yapıyorlar! Fakat oluşan intiba sanki bazı problem sahaları var gibiydi. İnşallah yoktur. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde belki ilgili firma veya SSB bir açıklama yapar ve ALTAY projesi hakkında ayrıntılı bilgiye sahip oluruz.
Fuarın belki de en dikkat çeken firmalarından birisi Çorum/Sungurlu merkezli ARCA DEFENSE firmasıydı. Firma henüz dört-beş yıl gibi kısa bir zaman önce kurulmuş olmasına rağmen 60mm’den başlayarak 155mm’lik top mermisine, 122 mm.lik roketlere kadar çeşitli çaplarda havan ve topçu mühimmatı üretmektedir. Fuar esnasında tek başına en büyük satış anlaşmasını yaptığı basın işe paylaşılmıştır. ABD’de topçu mühimmatı metal parçaları üretim bandı açan ve ABD ordusunun topçu mühimmatının büyük bir çoğunluğunu karşılayan diğer mühimmat şirketleri de göz önünde bulundurulduğunda Türk Savunma Sanayi sektörü dünyada yeni bir alanı daha domine etmeye başlayacak gibi durmaktadır.
STM firmasının Kargu, kamikaze İHA’sını gördükten sonra muharebe alanında başta tank olmak üzere zırhlı ve tekerlekli araçların personelinin işinin çok zor olduğunu belirtmekte yarar görülmektedir. Açıkçası kendimi bir tankın komutanı yerine koydum ve bu tür bir tehditten nasıl kurtulabilirim diye sordum, fakat kesin bir cevabı bulamadım. Aslında MSB/Gen.Kur.Bşk. lığı tarafından sınıf okulları bünyesinde, emekli personeli kapsayacak şekilde, teknolojide meydana gelen gelişmelerin ve muharebe sahasında yeni kullanılan sistemlerin Doktrin, Eğitim, Lider Personel Eğitimi, Teçhizat ve elde mevcut malzemeye, sistemlere nasıl etki yaptığı ile ilgili çalıştaylar düzenleyerek bu konuda ön alınabileceği öngörülmektedir. Örnek olarak bence tanklarda AKKOR sistemi yerine tankı 180° her türlü tehdide karşı koruyabilen sistemlere ihtiyaç olduğu söylenebilir. Çünkü dron, özellikle kamikaze dronlar muharebe alanında tank için büyük bir tehlike yaratmakta ve yartamaya da devam edecektir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV)’nın gözde şirketlerinden HAVELSAN, bir çok ürünün yanında fuarda yapay zeka ağırlıklı, sanal gerçeklik destekli “geleceğin askeri-future soldier” projesinin tanıtımını yapmıştır. Yaklaşık bir km çapında UBV ile veri aktarımı sağlayan sistem ile mağaranın içerisine giren asker, dron görüntüsünü ve askerin tüm bilgilerini hem sanal hem de gerçek görüş ile takip etme olanağı vermektedir. Sistem Proje Md. tarafından ayrıntılı olarak anlatılmış ve bazı mini bir tatbikat fırsatı sunmuştur. Ayrıca yakın ilgilerinden dolayı Uluslararası İş geliştirme Yöneticileri Vural Erol ve Ümit Rıfat Erdem’e yakın ilgilerinden dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Özellikle profesyonel olmayan ziyaretçiler tarafından fuarın en ilgi çeken stantları hafif silah firmaları olmuştur. Çünkü gerçeğe yakın simülatör sistemleri ile ziyaretçilere poligon veya atış alanındaymış gibi atış keyfi yaşatmışlardır. Dolayısıyla tüm ilgiyi de toplamışlardır
TÜBİTAK özellikle ARGE projeleriyle savunma sanayine destek vermeye devam etmektedir TÜBİTAK BİLGEM’de Başkan Yardımcısı Sn. Sadullah UZUN ile basında yer alan projeler ile ilgili genel bir bilgi alış verişinde bulunulmuştur..
Fuarda klasik savunma sanayi ve ürünlerinin yanında yüksek teknoloji gerektiren firmaların olması da ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. Bu firmalardan birisi de Nonografi firmasıdır. Partikül ve malzemeler ile özellikle havacılık alanında kaplama konusunda uzman olan firma çok değişik ve sayıda ürünü ile dikkat çekmiştir.
Teknofest ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Âçıkçası fuara KKTC’den bir üniversiteden (Girne Amerikan Üniversitesi) katıldığım için muhatap olduğum herkes tarafıma büyük ilgi göstermiştir. Kendilerine teşekkür ediyorum. Diğer sorulan bir soru ise KKTC Teknofest’in yapılacağı ve ilginin nasıl olacağı konusuydu. Ben de dilimin döndüğünce Teknofest’e ilginin yüksek olacağını, KKTC halkının ilgi göstereceğini, üniversite öğrencilerinin ve KKTC’de yaşayan yabancılarla birlikte belki de yabancı katılım bakımından en fazla katılım olan Teknofest’lerden birisi olabileceğini anlatmaya çalıştım. Bu kapsamda yine KKTC’nin gözde tatil destinasyonlarından birisi olması nedeniyle Türkiye ve diğer ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları tarafından da ilgi görebileceği öngörülmektedir.
Ayrıca Teknofestin KKTC’nin tanınmasına da büyük katkı sağlayacağı muhakkaktır. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar ve Selçuk Bayraktar tarafından Adana Teknofest’de konu ile ilgili açıklamalara rağmen şuanda kamuoyu ile paylaşılan kesin bir tarih bir yoktur. Ancak KKTC ilgili makamları tarafından T3 Vakfı ile koordine ederek şimdiden gerekli hazırlıkların başlanması ve tarihin belirlenmesi önemlidir. Ayrıca Azerbaycan Teknofest’e KKTC’den katılan tek üniversite olmamız nedeniyle, bu konuda şahsım ve Girne Amerikan Üniversitesi olarak gerekli katkı vermeye hazır olduğumuzu bu vesileyle belirtmek istiyorum.
Sonuç ;
Türk Savunma Sanayisinin gövde gösterisi olan SAHA EXPO ve IDEF gibi fuarlara önemli tüm amiral gemisi firma ve kuruluşların katılımının sağlanmasının, İzmir’de EFES Tatbikatı esnasında tatbikat alanı dışında, ayrı bir fuar düzenlenmesinin,
Etkili bir kaynak ve proje yönetimi için savunma sanayiinde işbirliğinin yanında ortaklıkların da önemli olduğu, böylelikle firmaların iç rekabetten çok gayretlerini dış rekabete harcayacağı,
Türk Savunma Sanayisinin ihraç potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda satış öncesi ve sonrası kesintisiz bir lojistik destek, firmalara eximbank kredileri gibi uygun finans kaynaklarını sağlanması, son kullanıcı (end user) kullanımlarını kontrol etmek için “Yurt Dışı Yabancı Askeri Satışlar” sisteminin kurulabileceği,
TSK’de kaynak, lojistik destek, eğitim ve insan gücü tasarrufunu sağlamak için projelerde dublikasyonların önlenmesi ve platform sadeliklerinin sağlanması, özel sektörün dışında gerçekleştirilecek projelerde, projelerin TSK harekat ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluşturulması öngörülmektedir.
Türk Savunma Sanayisinin İHA/SİHA, kara araçları teknolojinin dışında mühimmat üretimi ve denizaltı çeliği üretiminde de dünya ile rekabet edebilecek bir duruma geldiği,
Kamikaze dron ve benzeri silah sistemlerinin muharebe alanındaki kara araçları için ciddi tehdit haline geldiği, bu sistemlere karşı gelebilecek projelerin geliştirilmesine ihtiyaç olduğu, bu tür karşı tedbirlerin geliştirilmesi için emekli personelin bilgi ve tecrübelerinden yararlanılabileceği, özellikle envantere yeni giren silah sistemlerinin doktrin ve kullanılma konseptlerinin oluşturulmasında önemli katkılar sağlanabileceği,
ALTAY tankı ile ilgili gelişmelerin dört gözle beklendiği,
SAHA EXPO’nun SHERPA’sı olduğunu değerlendirdiğim SAHA Istanbul Genel Sekreter Yrd. Ömer Sürmen’i kusursuz organizasyon nedeniyle kutlamak gerektiği düşünülmektedir. Kendisini tebrik ediyoruz.
Gelecek IDEF ve SAHA EXPO’larda, KKTC Teknofest’de buluşmak üzere.
Doç.Dr. M. Sadık Akyar
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilimler Fakültesi
Uluslararası İlişkiler Bölüm Bşk. ve GAÜ Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü
Girne/KKTC
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilimler Fakültesi
Uluslararası İlişkiler Bölüm Bşk. ve GAÜ Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü
Girne/KKTC
Dipnotlar
(1) SAHA İstanbul, https://www.sahaistanbul.org.tr/kurumsal/biz-kimiz, Erişim tarihi: 28 Ekim 2024
(2) SAHA İstanbul sekreteryasından temin edilmiştir.