İYİ Parti İyi Olacak mı?
Merkez partiler kitle partilerdir. Her türlü ideolojiyi barındırır. O yüzden de yönetmesi ideoloji partilerine nazaran daha zordur. Ama merkezde durmak ideolojisiz olmak demek de değildir. Omurgasız olmak hiç değildir.
Yıllar önceydi, yurtdışına çalışmaya henüz çıktığım zamanlardı, öncesinde Ankara’da bir proje bürosunda çalışmıştım, ama biraz da şantiye tecrübesi edineyim istemiştim. O yüzden çalıştığım büronun da izni ve desteği ile Rusya’ya şantiyeye gelmiştim.
Yeni firmamda çok az tanıdığım vardı, yıllardır proje işleriyle uğraştığım için, şantiyelerde, hem de böyle büyük bir firmada işler nasıl yürür inanın hiç bilmiyordum.
Firmada bir şeyler oluyordu, ama ne olduğunu pek anlayamıyordum. Kime bir şey sorsam, şantiye tecrübem yoktu ya, ama bir yeni mezun gibi de değildim, tamam diyorlardı, halledelim diyorlardı, herkes yardımcı olmaya çalışıyordu.
Ama sonra dönüp ne oldu bizim iş diye sormaya kalktığımda o konuştuğum kişinin işten ayrıldığını öğreniyordum, dolayısıyla da bizim şantiyenin işlerinde aksamalar oluyordu. İşverene verdiğim sözleri tutamaz olmuştum.
Dönüp tekrar ihtiyacı yeni sorumluya anlatmak, biraz da akıllanmaya başladığım için işi daha yakından takip etmek zorunluluğunu kısa sürede öğrenmiştim.
***
Meğerse tam da o sıralarda ben ve benim gibi yeni kadrolar firmaya katılırken, firmadan da birçok kadro başka bir firmaya geçiş yapıyormuş. Çünkü aslında çalışmaya başladığım firma bir konsorsiyum olduğu için konsorsiyum dağılmış ve meğer ortaklar tam da o sırada ayrılma kararı almışlar.
Ben ise bu bilgiden yoksun, bir yandan yıllardır proje bürosunda edindiğim disipline uygun olarak işin planlı programlı yürütülmesine çabalarken, bir yandan da şantiye tecrübemin eksikliği sebebiyle oldukça zorlanmak durumunda kalmıştım.
***
İşte İYİ partinin de durumu böyle oldu sanırım bu seçimlerde.
Bu seçimlere kendi başımıza gireceğiz dediler ve bu görüşlerine ne kadar saygı duysam da, görüyorum ki, bunca zaman yeterince hazırlık yapamamışlar, bir çok yerde gösterdikleri adaylar devşirme adaylar olmak durumunda kalmış. Kurulduklarından itibaren kendilerine gönül vermiş yeterince kadro oluşturamamışlar.
Bu yüzden de seçimler öncesinde parti kadrolarında yeterince aday bulamamışlar.
Mecburen yıllardır emek verdiği partiden aday gösterilmeyenler dönüp İYİ Partiden aday olalım deyince onlar da kabul etmek zorunda kalmışlar.
Ama yeni katılanlar partiyi tanımıyorlar. Ne parti teşkilatlarından haberdarlar ne de parti teşkilatları bu adayları tanıyor.
Dolayısıyla seçim çalışmalarında yeterli propaganda da yapılamadı.
Seçimin sonucu da doğal olarak bir hezimet oldu.
Zaten sonradan sırf bir yerlere aday olabilmek için partiye katılanlar da nasıl insanlardır tahmin edebilirsiniz. Hiçbiri benim gençliğimde olduğum gibi saf değil. Aralarında saf olanlar da vardır, ama onlar da yeterince destek göremedikleri için seçimlerde başarılı olamadılar.
***
Madem niyetiniz ittifaksız, tek başınıza seçime katılmaktı, niye devşirme aday bulup seçimlere soktunuz?
Seçim propagandaları sırasında muhalefete muhalefet gibi absürt bir yol izlenmesini hiç saymıyorum. Zaten bu tamamen yanlış bir yöntemdi.
Seçimler öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim stresi ile İYİ Parti’ye baskı yapması da anlaşılır bir durum, sonuçta ülkenin gidişatı ortada, her mantıklı insan gibi bunu söyleyenler ittifak ile çok daha iyi bir sonuç alınabileceğini düşünüyorlardı doğal olarak.
Ancak İYİ Parti’nin prensipte kendi başına seçimlere girmesi de saygı duyulması gereken bir karardı.
Sorun bence her halükârda İYİ Parti’nin İstanbul, Ankara, Hatay ve Balıkesir’de geçmiş ittifaka saygıyla tercihini buralarda aday göstermemekten yana kullanması gerektiğini idrak edememesi, diğer yerlerde gösterdiği adayların çoğunun da devşirme adaylar olmasıydı. Ve seçim propagandasında muhalefete yönelik agresif ve suçlayıcı bir dil kullanmış olması da bardağı taşıran son damla oldu.
Bu hataları yapmasaydı muhtemelen yine düşük oy alacaktı, ama sonuç bu kadar da hezimet olmayacaktı.
***
Peki Meral Hanım bu durumu göremeyecek kadar tecrübesiz bir siyasetçi mi?
Sanmıyorum, ancak Meral hanımın da sanırım bir önceki seçimlerden kalma hıncı gözünü kör etmiş durumdaydı.
Karakter olarak fazla hınçlı olabiliyor Meral Hanım. Politik arenada iyi bir meziyet değil hınçlı olmak.
Tabii bir de bir siyasetçi olarak ne kadar çok siyaset koridorlarında gezinmiş olursanız olun, liderlik yanında bir de siyasal öngörü becerisine sahip olmanız gerekiyor.
Meral Hanım etrafına kitleleri toplayabiliyor, ancak toplanan kitleleri yeterince iyi yönlendiremiyor. Yönlendirdiği konularda ise hatalar yapıyor. Siyasal öngörülerinde sorunlar var.
Geçen seçimlerde yaptığı en büyük yanlış baştan “seçilecek aday” söylemini ortaya atmış olmasıydı.
Sırf bu söylem bile halkın gözünde muhalefet içindeki uyumsuzluk göstergesi oldu ve iktidar doğal olarak bu çatlaktan ilerledi.
Yolda yapılan feci kaza ise seçimin muhalefet açısından kaybedilmesinin ana sebebi oldu.
O günlerde ben de çok eleştirmiştim Meral hanımı, o masadan kalkması büyük hataydı, masadan kalkmadan sorunu kendi içlerinde çözmeleri gerekiyordu. Masaya tekrar oturması da altılı masaya yeterince fayda sağlamadığı gibi bence İYİ Parti açısından sonun başlangıcı oldu.
***
Geçmiş geçmişte kaldı tabii, sonuç dediğim gibi ortada.
Bu seçimler İYİ parti açısından hezimet ile sonuçlandı ve artık İYİ parti kendi içinde bir hesaplaşma yapmak durumunda.
Türkiye siyasetinde eksik olanın bir merkez parti olduğu ortada.
Ancak sırf biz merkez partiyiz denilerek de merkez parti olunamıyor. Merkez partiler kitle partilerdir. Her türlü ideolojiyi barındırır. O yüzden de yönetmesi ideoloji partilerine nazaran daha zordur.
Ama merkezde durmak ideolojisiz olmak demek de değildir. Omurgasız olmak hiç değildir.
Parti yönetmenin ne kadar zor bir şey olduğunu tahmin edebiliyorum, sonuçta ben de yıllardır şantiyelerde yönetici pozisyonunda çalıştım. Aynı şey değil tabii ki, üstelik konu siyaset olunca araya çıkar kavgaları da fazlasıyla giriyor. Bizdeki gibi işi doğru ve zamanında yapmak ile sınırlı kalmıyor ilişkiler.
Ama eğer ben parti lideriyim diye ortaya çıkıyorsanız, o zaman liderlik yapacaksınız.
Liderliğiniz ile partiye doğru yolu göstereceksiniz.
Parti siz başta iken bir o yana, bir bu yana savruluyorsa, o zaman sizin liderliğinizde bir sorun var demektir.
Şahsi olarak bir sorununuz olduğundan bahsetmiyorum, bu biraz da yaradılış konusu, kimilerinde bu liderlik özelliği doğuştan edinilmiş bir özellik oluyor.
Kimileri ise işte böyle pek hâkim olamıyor kurduğu partiye.
***
Öyle ya da böyle İYİ Parti kendi içinde doğru değerlendirmeyi yapacaktır ve şimdilik Meral Hanım aday olmayacağım dese bile ya eninde sonunda Meral Hanımla yoluna devam edecektir, ya da kongrede varsa kendine yeni bir lider bulacaktır.
Sonuçta parti olarak mecliste yeterince milletvekilleri var, eh, finansal açıdan da devlet desteği alıyorlar, en azından bir sonraki seçimlere kadar dağılmaları için bir sebep yok.
Bu durum milletvekilleri açısından da böyle, parti teşkilatları açısından da. Dört yıl toparlanabilmek için yeterince uzun bir süre. Eğer iktidar da tökezleyecek olursa bu süreçte, neden olmasın, neden İYİ Parti seçimlere yeterince iyi hazırlanıp insanları bu sefer daha doğru politikalar ile ülke yönetimine hazır olduğuna ikna edemesin? Bence isterse yapabilir.
Gerekiyorsa lider değişimi ile bile Türkiye siyasetinde eksik olan merkezi doldurabilir. Bazen başarının yolu değişimden geçer.
Ancak bu işler başta da kendimden verdim ya örneğini, birileri gelirken birileri giderse olacak iş değildir.
Partiye gönül vermiş kadrolarla olur bu işler, yeterince tecrübe sahibi olan kadrolarla olur.
Bir de bu aralar internette hep karşıma yuvasından zayıf yavrularını aşağıya atan anaç kuş videoları denk geliyor. Doğada zayıf olanların yaşama şansı yoktur.
Üstelik doğuştan zayıf olanlar kendi anaları tarafından bile yuvadan atılır. Bu doğanın kuralıdır.
Siyaset arenası da doğanın bu kuralının acımasızca uygulandığı bir arenadır.
Başarısız olmuşsanız yuvadan atılırsınız!
***
Bakalım ne olacak, İYİ Parti mi bünyesindeki uyumsuzları temizleyerek yoluna devam edecek, yoksa Türkiye siyaseti tümden İYİ Partiyi mi yuvadan atacak!
Meral hanımın kendisinin dediği gibi İYİ Parti ya tarih yazacak ya da kendisi tarih olacak.
Bunu da ancak zaman gösterecek.
İYİ Parti için hayırlısı olsun diyerek bitireyim yazıyı.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.