Site İçi Arama

siyaset

Seçim Mitingleri

"Millete bırakmayacağız bu devleti" diyor bir diğeri. Ne dediğinin farkında değil! "Biz ülkeyi soğana patatese değişmeyiz" diyor. "Bu devlete kimse el koyamayacak!" diyor.

Birinde kuru pasta çay, diğerinde etli yemekler.

Basın çadırlarından bahsediyor gazeteciler, biri millet ittifakının Maltepe miting alanında, diğeri de sayın Erdoğan'ın İstanbul havalimanı alanı mitinginde.

Bir gün arayla her iki mitingi de işlemişler, gözlemlerini dinledim internette.

Maltepe çok daha farklı toplum kesimlerinin buluşması, coşkusu başka, dili başka, şarkıları türküleri başka, daha birleştirici, daha sevgi dolu diyorlar. İnsanlar çok ümitli.

Diğeri ise daha sert, daha kızgın. İnsanların üzerinde bir sinir olduğu belli oluyor diyorlar.

Halen daha sayın İmamoğlu'na çok kızgın olanlar var, İstanbul'un kaybedilmiş olmasını hazmedememişler adeta diyorlar reisin seçmeni için.

Reis ne diyorsa o seçmeni için, adeta bir aşk ile bağlı seçmeni sayın Erdoğan'a diyorlar.

Sayın Erdoğan halen daha camide bira içtiler bunlar diyor, seçmeni öyle olmadığını bile bile alkışlıyor.

Reisten başkasını tanımıyor seçmeni. Miting alanında milletvekilleri var, sayın Erdoğan'ın yanına ulaşmaya çalışıyorlar kalabalık içinde, kimse yol bile vermiyor, tanımıyor hiç kimse.

Zafer bizim, ölene kadar onlayız diyor seçmenlerden bir muhafazakâr giyimli hanımefendi.

Reis yine başımızda duracak, yanan ışık sönmeyecek diyor bir başka seveni.

Kaybetmez mi diye sorduklarında ise, "Asla!" diye cevaplıyor, "Bu zamana kadar kaybetmedik, kaybettirmeyiz de" diyor.

Bir başka muhafazakâr görünümlü hanımefendi "ak, ak, ak" diye dans ediyor seçim şarkısıyla

Çok mu seviyorsunuz diye sorduklarında "Ooo, ölüyorum" diyor.

Bir beyefendi "liderlik var, vasıf var, hitap var, icraat, içtihat var, konuşmaya gerek yok, teröristler mi, Türk bayrağı mı?" diye soruyor.

Yanındakiler "Recep Tayyip Erdoğan!" diye slogan atıyorlar.

Diğer yanda hanımlar birlik olmuş, seçim müziklerine eşlik ediyorlar.

Bir amcamız, "böyle bir günü daha, bekledik bekledik yakaladık" diyor, "ne diyeyim diyor, "sanki kendimi hacda zannettim" diye ekliyor. Belli ki oldukça mütedeyyin.

Başı kapalı bir hanımefendi Rabia işareti yapıyor, yanında başı açık bir hanımefendi Türk bayrağını gösteriyor ve gülümsüyor.

Muhalefetin vaatlerine ne diyorsunuz diye soruyorlar birine, sayın Erdoğan ne demişse aynını tekrar ediyor.

Demek ki ne diyorsa seçmenine geçiyor.

Yanıltıcı da olsa, abartılı da olsa dedikleri, seçmen Erdoğan ne diyorsa onu diyor ne göstermişse aynı telden çalıyor.

Bir diğerine ne olur seçimin sonucu diye soruyorlar, "Allah'ın izniyle biz birinci turda alacağız, inşallah, dua ediyoruz" diyor.

Sakalının şeklinden, bıyıklarının olmamasından oldukça mütedeyyin biri olduğu anlaşılıyor.

Pek genç yok etrafta nedense, genellikle orta yaşın üstü.

Yaşlı bir çifte uzatıyorlar mikrofonu. Hanımefendinin kolunda bandaj var.

Niye geldiniz mitinge diye soruyor, evde kalsanız bu halinizle daha iyi değil miydi diyor mikrofonu tutan.

Beyefendi hemen atılıyor "Dava peşindeyiz" diyor, "bir şey diyeyim mi size" diyor, "aç karnını insan doyurabilir de, vatanı olmayan insan olmaz, önce vatan, bir parça ekmekle karnımızı doyurabiliriz, ama vatansız olmaz, önce vatan!" diyor.

Hanımefendi de “Pahalılık olsaydı soğanları dökmezlerdi derelere diyor."

Demek ki derelere soğan döküldüğü gösterilmiş bir yerlerde.

İktidar kanallarında neler neler gösteriliyor demek ki.

Bir başkası geçinebiliyor musunuz diye sorulunca "O hikayeleri geçin diyor, soğan patates hikaye, vatanımızı bulamayız" diyor.

Daha da yazarım, ama sanırım bu kadarı yeterli.

Bu seçmene ne desen boş.

Seni duymuyor, kulağı bir tek sayın Erdoğan'da.

Sayın Erdoğan'ı aşk ile seviyor.

O ne derse inanıyor.

Ama sanırım seçmenin aklında bir kuşku oluşmuş yine de.

Kaç olur seçimin sonucu deyince biri %50 diyor, bir başkası %52 ile geliyoruz diyor.

Öyle uçuk bir oran söyleyen yok artık. Kesin kazanacağız diyenler belli bir azınlıkta.

Daha çok kazanmamız gerekli diyenler var, inşallah kazanacağız diyenler var.

Mesela "Millete bırakmayacağız bu devleti" diyor bir diğeri. Ne dediğinin farkında değil!

"Biz ülkeyi soğana patatese değişmeyiz" diyor.

"Bu devlete kimse el koyamayacak!" diyor.

Miting alanında kaç kişi topladık bakın diye gövde gösterisi yapıyor sayın Erdoğan.

Sayı önemli onun için. Çünkü gittiği her yerde meydanlara toplananlar eskisi gibi değil.

İstanbul'da iyi organize olmuşlar. Bir gövde gösterisi yapmak için İstanbul önemli!

Ekranlardan montajlanmış görüntüler gösteriyor ve seçmeni muhalefeti yuhalıyor.

Böylece seçmeni iyice kendine bağlıyor, konsolide ediyor.

Seçim sathı mailinde her şey mübah!

Ne diyeyim, hayırlısı olsun inşallah.

Belki iktidar değiştiğinde, sayın Kılıçdaroğlu tarafından yapılan icraatların da kendisi için hayırlı olduğunu anladıklarında bu seçmenin gözü açılabilir.

O gün gelene kadar yapacak bir şey yok gibi geldi bana, seçmeni adeta büyülenmiş gibi, ne desen boş, ne göstersen boş, ne söylesen boş.

O yüzden belli bir oranın altına inmiyor sayın Erdoğan'ın seçmeninin oranı.

Sayın Erdoğan kırmızı renge bu sarıdır dese, olur mu öyle şey demeyecek bir seçmen bu.

Hep bir ağızdan evet bundan sonra bu renk sarıdır diyecek bir seçmenden bahsediyoruz.

Aya dört şeritli otoban yapıyoruz diye sevinen bir seçmen sayın Erdoğan'ın seçmeni.

Damat demişti ya aya otoban yapıyoruz desek inanacak bir seçmenimiz var diye, o lafı bile kimileri yanlış anlamış, otoban yapılmaya başlandı zannediyorlar.

Bu ülke nasıl böyle oldu inanın hayretler içerisinde kalıyorum.

Bu insanlar nasıl böyle biat kültürüne meyilli olabilirler?

Aşkın gözü kördür derler ama, bu nasıl bir aşktır?

Bu olanların psikolojik olarak bir açıklaması var mıdır bilmiyorum gerçekten.

Ancak seçime bu şartlar altında gidiyoruz, o kesin!

Bakalım seçim sonrasında bu düşten insanları nasıl uyandırabileceğiz.

Seçim kaybedildiğinde hayır olamaz deyip, Erzurum'da olanlar gibi taşa sarılıp insanların üzerine taş atacak çok fazla fanatik var aralarında.

Baksanıza, şimdiden "Bu devlete el koyamazsınız! diyorlar.

Her şeye hazırlıklı olmak gerekli.

Sakin ve huzurlu bir seçim geçirmemiz dileklerimle Moskova'dan herkese sevgi ve saygılar

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 09.05.2023
  • Süre : 4 dk
  • 1147 kez okundu

Google Ads