Seçimde komik duruma düşenler
Akademisyen ve gazetecilerin ana görevi, ikbal için gücü ve siyasi otoriteyi fütursuzca desteklemek değil, gerçekleri ve doğruyu verilerle halka göstermek, doğrunun, haklının, gerçeğin ve de bilimin yanında olmaktır.
1. Milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyen ve bu yalanlardan medet umanlar
2. İnanılmaz mal varlıklarını babadan kalma saçmalığı ile örtbas etmeye çalışanlar
3. Politik olarak desteklemedikleri halde çıkarları sebebiyle iktidar yandaşlığı yapan gazeteci ve güvenlik uzmanları
4. Akademisyen ünvanlarına rağmen halka doğruyu değil, yanlışı ve yanlıyı anlatarak şahsi ikbal peşinde koşan zavallılar
5. Siyasete askeri, polisi ve futbolu karıştırmaya çalışan densizler
6. Devletin imkanlarını devlet için değil parti için kullananlar
7. Karşı tarafı ötekileştiren, küçük ve hakir görenler
8. Anketlerdeki gerçekleri kendi siyasi görüşleri çerçevesinde değiştirmeye çalışan manüplasyoncular.
9. Milletten uzaklaştıkça, millete efendilik yerine milletin efendisi olmaya kalkanlar
10. Tek başına seçime girmek yerine, ittifaklarlarla seçime girmenin daha doğru olacağını sanan politik öngörü özürlüleri
Yukarıda sayılan ve komik duruma düşenlerden bundan sonra beklenen, değişen durum nedeniyle sakal ve bıyıklarında şekil değiştirmeleri ve yeni gücü destekleme adına fırıldak gibi dönmeleridir.
Akademisyen ve gazetecilerin ana görevi, ikbal için gücü ve siyasi otoriteyi fütursuzca desteklemek değil, gerçekleri ve doğruyu verilerle halka göstermek, doğrunun, haklının, gerçeğin ve de bilimin yanında olmaktır.
Gerçek Atatürkçülük budur.
Yastığa kafayı koyduğunuzda rahat uyumaktan daha büyük zenginlik yoktur.