Eskişehir’de Yaş Alan Hocayı Kenara Almak

Bir insanı kırmadan nasıl yaşlandın artık diyebilirsiniz acaba?

Üstelik ilerlemiş yaşına rağmen oldukça başarılı biriyse ve herkes tarafından çok da seviliyorsa?

***

Hocam emin misiniz bir dönem daha belediye başkanlığı yapabileceğinize?

Niye yapamayayım? Ben sistemi kurdum zaten, sistem ben başında olmasam da tıkır tıkır işliyor!

Yok, böyle olmadı. Böyle söze başlamak yanlış olur!

Ama bakın bu “sistem” anahtar sözcük olabilir!

Sistem kurulmuş! Tıkır tıkır işliyor!

***

Bence diyaloğa şöyle başlanmalıydı: 

Hocam maşallahınız var vallahi. Bu yaşınıza rağmen ne güzel de kurmuşsunuz sistemi, resmen kendi başına tıkır tıkır işliyor sistem.

Hiç yorulmuyor musunuz?

Yorucu oluyor tabii ki, eh yaş da epey ilerledi sonuçta. Ama benim şikâyetim yok, istediklerimi yapmış olmanın gururunu yaşıyorum.

Hem halk da memnun.

Halkın teveccühü olduğu sürece hizmet etmek benim vazifem diye düşünüyorum. Kendimi zorunlu hissediyorum bu vazifeye.

Maşallahınız var gerçekten, sizin yerinizde kim olsa bu kadarını yapamazdı!

Ama artık dinlenmeniz de kendi sağlığınız için faydalı olurdu bence.

Yok mu işleri devredebileceğiniz başka biri? 

Sanırım işleri takip eden güvendiğiniz biri vardır?

Bunca işi tek başınıza yapmıyorsunuz herhalde?

Evet, gerçekten ben de bazen artık dinlensem mi diye düşünmüyor değilim.

Var aslında işleri takip eden bir yardımcım. 

Bunca yıl o da benim gibi gecesini gündüzüne kattı, benim sağ kolum oldu. Bütün projeleri de biliyor.

Bir siyasetçi değil tabii ki, ama tüm projeleri gerçekten takip eden odur belediyede. Hakkını ödeyemem doğrusu.

Genel sekreterimiz, Ayşe Hanımdan bahsediyorum.

Hocam peki ne dersiniz, bu sefer sizin yerinize onu aday göstersek nasıl olur? Yapabilir mi belediye başkanlığını?

Hem siz de artık dinlenme fırsatı bulmuş olursunuz.

Sonuçta gönüllerimizin başkanı sizsiniz, nasıl isterseniz öyle yapalım. Bir onursal başkanımız olarak istediğiniz şekilde katkı vermeye devam edin Eskişehir’e. 

Ama işleri sizin denetiminizde Ayşe Hanım yürütsün, olur mu böyle yapsak?

***

Eskişehir’de aday değişimi böyle bir diyalog ile yapılmış olsa Sayın Büyükerşen televizyona çıkıp önce bana aday ol dediler, bir yandan da anket yaptırmışlar, şimdi de hayır sen aday olma diyorlar, kırıldım biraz der miydi acaba?

Hatta yukarıdaki gibi ikna edilse ve Ayşe hanımım adaylığını da o kendisi açıklasaydı mesela topluma? Onurlu bir veda olmaz mıydı bu şekilde?

Sayın Yılmaz Büyükerşen Eskişehir için gönüllerin unutulmaz başkanı olarak ebediyete kadar hafızalarda kalacak. Onun Eskişehir’e yaptıkları hiçbir zaman unutulmayacak.

Ancak ben televizyona çıkıp kırıldım demesine üzüldüm doğrusu.

Bazen şu CHP’de hiç insan ilişkilerinden anlayan yokmuş gibi geliyor bana. İktidarda zaten yok da, sonuçta CHP’den bahsediyoruz, modern toplumun temsilcisi olan bir partiden.

CHP’nin bu konularda çok daha duyarlı kadrolar sahibi olması beklenirdi.

Bu organizasyonu yapmak için de yeterince vakit vardı bugüne kadar.

Yeni kadronun acemiliği mi acaba diyorum, ama hayır, bu zihniyet meselesi sanırım.

***

Yılmaz hoca normal şartlarda yaşının ilerlediğini kendisi de biliyor olmalı aslında, yani bir defa daha belediye başkanlığı yapamayacağını ve yerine de sayın Ayşe Ünlüce Hanımı yetiştirdiğini kendisi de söyleyebilirdi CHP yönetimine.

Belki de söylemiştir, bilemiyorum.

Yine de insan kendisine konduramıyor galiba yaşının ilerlediğini, kabullenemiyor.

Adaylığa başvurduğuna göre başka türlüsünü düşünemiyorum. 

Hayır, artık ben başkanlık yapmak istemiyorum dese kim ne diyebilirdi.

Ama adaylık başvurusu yapmış. Demek ki yeniden bir beş yıl daha başkan olmak gönlünden geçiyormuş.

***

Zaten bu konduramama değil mi bugün birçok sorunumuzun sebebi? 

Hiç kimse o oturduğu koltuktan kalkmak istemiyor. Yaşı ilerlese de istemiyor, beceremese de istemiyor. Bu becerememe durumu hoca için geçerli değil tabii ki. O gerçekten efsane bir başkan oldu Eskişehir için.

Hatta bence Türkiye siyasetinde çok daha farklı konumları sonuna kadar hakkediyordu. Artık biraz yaşı ilerledi, dinlenmesinde fayda var. 

O koltukta oturdukça herkesin her zaman yapacağı yeni projeler oluyor, hiç bitmiyor yapılacak işler.

Sayın Büyükerşen gibi başarılı ve örnek bir kişi olsa bile, yine de o koltuk bir anlamda vazgeçilmesi zor bir makam oluyor.

***

Bence CHP yönetiminin yukarıda mizansene ettiğim gibi bir senaryo ile sayın Büyükerşen’i ikna etmesi çok daha hayırlı olurdu, ben böylesini tercih ederdim doğrusu. Ama olmadı, hoca kırıldı.

Ama sayın hocama da yeter artık hocam, gerçekten artık dinlenmenizin kendiniz için daha faydalı olacağını düşünüyorum demem gerekli. 

Siz gönüllerin başkanısınız zaten, merak etmeyin, sizi hiç unutmayacak Eskişehir halkı, hepimiz için her zaman örnek bir yönetici olacaksınız. 

Tüm Türkiye size çok saygı duyuyor. Her zaman da duyacak!

***

Evet, Sayın Ayşe Ünlüce’ye başarılar diliyorum buradan. 

Umarım Eskişehir onunla bugünden çok daha güzel bir şehir olur. Umarım Yılmaz hocanın güvenine ve Eskişehir halkının güvenine layık olur ve Eskişehir yeni bir efsane başkan kazanmış olur.

Yenilik ve değişim iyidir, üstelik bir hanım hassasiyeti politik arenaya belki biraz nezaket getirir. 

Hayırlı olsun!

***

Şimdilik yerel seçimler üzerine başka bir yorum yapmak istemiyorum. 

Bu kadar çok aday adayının olduğu yerde ince ince dengeleri gözeterek adaylar belirleniyordur herhalde. 

Kimi yerler için sıkıntılar basına yansıyor, ama geçer bu çekişmeler, seçim tarihi yaklaştıkça konu daha ciddiye biner. 

İnşallah hayırlısı olur. Halkımızın teveccühü önemli, halk kime oy vereceğini bilir.

Ama bir tavsiye istiyorsanız çorba dağıtın, halk daha çok çorba dağıtana teveccüh eder!

Çorba dağıtan kazanır! Bu dediğimi de yazın bir kenara.

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.