Site İçi Arama

strateji

Küresel Isınma Sorunu Gerçek mi?

Güneşten gelen kızılötesi ışınımın aynı zamanda atmosfere salınmış karbondioksit gazı üzerine de enerjisini aktardığı ve gerçekte küresel ısınmaya bunun sebep olduğu söyleniyor.

Hep merak ediyordum, uzmanlar yıllardır küresel ısınmadan bahsediyorlar, hatta bunun ispatı olarak da buzullardaki erimeyi gösteriyorlar. 

Ama bunu atmosfer ısısını ölçerek nasıl tespit ediyorlar acaba diye hep bir soru işareti takılıyordu aklıma.

Çünkü küresel hava sıcaklığı değişimi öyle her gün düzenli olarak hava sıcaklıkları ölçülerek tespit edilebilecek bir şey değil bence. 

Sonuçta yıl içinde iklim koşulları sürekli değişiyor, yağmur yağsa başka sıcaklık ölçüyorsunuz, kuru bir hava olsa daha farklı bir sıcaklık ölçeceksiniz, azıcık rüzgâr yön değiştirse farklı sıcaklık oluyor, bunun bir standardı yok ki!

Diyelim ki farklı yerlerden sürekli günlük bilgi topluyorsunuz, ama nasıl olacak da topladığınız bilginin ortalamasını alsanız bile bu ortalamanın küresel ısınmayı ispat edeceğine emin olacaksınız?

Sonuçta atmosferdeki hava hareketleri gerçekten bilgisayarlarla bile tam olarak modellenemeyecek kadar karmaşık hareketler. 

Bahsi geçen birkaç derecelik küresel ısınma değerini nasıl oluyor da bu kadar hassas olarak tespit edebiliyorlar diye hep düşünür dururdum.

***

Meğer uzmanların ölçtükleri hava sıcaklığı değilmiş!

Okyanusta her gün belli bir derinliğe kadar indirilen özel bir ölçüm cihazı ile, aslında küçük bir insansız denizaltı da diyebiliriz bu alete, yıllardır o derinliklere bu cihazı indirip sabit bir noktadan okyanus suyunun sıcaklığını ölçüyorlarmış.

Tabii cihazın indirildiği yerde ve o sabit derinlikte su hareketleri neredeyse yok denecek kadar az anladığım kadarıyla.

***

Alınan ölçümlere göre sonuçlar 2023 yılının yüzyılın en sıcak yılı olduğunu göstermiş. 

Yıllardır gerçekten okyanus suyu belli bir hız ile ısınıyor!

Benim bir türlü aklıma yatmasa da bunun sebebi de atmosfere aşırı karbondioksit salınımı olarak söyleniyor.

***

Aslında çıkan karbondioksitin belli bir miktarı okyanus suyu tarafından soğuruluyor. Hemen hemen çıkan karbondioksitin yarısını okyanuslar soğuruyor diyebiliriz.

Zaten atmosferde oldukça düşük oranlarda olan karbondioksitin küresel ısınma için bu kadar çok etkili olabileceği gerçekten benim aklıma yatmıyor. 

Ancak uzmanlar aynı zamanda atmosferdeki mikron boyutlarındaki tozların da bu küresel ısınmaya etki edebileceği görüşündeler.

Evet, gerçekten fabrika bacalarından bir tek karbondioksit gazı çıkmıyor, aynı zamanda bu sanayi tesisleri havaya çok küçük boyutlarda tozlar da salıyorlar.

***

Bu noktada biraz kızıl ötesi ışığın ısıtma özelliğinden bahsetmem gerekiyor.

Moskova’da kimi metro çıkışlarında kullanılır kızılötesi ısıtıcılar. Tavana yerleştirilmiş bu ısıtıcıların altından geçerken bir sıcaklık hissedersiniz.

Altında biraz fazla durursanız kızarmış tavuğa dönersiniz.

Ama neredeyse sokağı ısıtıyor diyebileceğimiz yerlere konulan bu ısıtıcıların çalışma prensibi oldukça ilginçtir.

Isısını hava gibi saydam moleküler gazlar üzerine değil de, daha çok metalik maddeler üzerinde bırakır bu kızılötesi ısıtıcılar. 

Altından geçerken siz de az da olsa ısınırsınız.

İşte güneşten gelen kızılötesi ışınımın atmosferin alt seviyelerindeki bu havaya karışmış tozlar üzerine ısısını bırakarak havanın ısınmasına sebep oldukları düşünülüyor. 

Bu güneşten gelen kızılötesi ışınımın aynı zamanda atmosfere salınmış karbondioksit gazı üzerine de enerjisini aktardığı ve gerçekte küresel ısınmaya bunun sebep olduğu söyleniyor.

Bilemiyorum, doğru olabilir bu söylenen.

Gerçi kızılötesi ışınım her halükârda dünya yüzeyine direkt olarak ulaşsa da enerjisini dağlara taşlara bırakmayacak mıydı?

Gençler bilmez, ama bir zamanlar kömürle ısındığımızda şehirler üzerinde kopkoyu bir duman olurdu, hava kirliliği.

Eğer sorun havadaki zerreciklerse, o eski günlerde küresel ısı seviyesinin bugünden çok daha yukarılarda olması gerekmiyor muydu? 

Belki bugün alınan önlemler ile hava o günlere nazaran çok daha temiz olduğu için küresel ısınma oluyordur? Kızılötesi ışınım yeryüzünü çok daha rahat ısıtıyor olamaz mı?

Güneş ışınları eskiye nazaran yüzeye daha rahat ulaştıkları için dünya yüzeyini eskiye nazaran daha iyi ısıtıyor olabilirler mi?

Sonra son bir soru daha takılıyor aklıma. Acaba o yıllardır okyanusta su sıcaklığının ölçüldüğü derinlikte su hareketleri yok deniyor da, bilim insanları bu konuda ne kadar eminler? 

Acaba gerçekte su kütlesi tespit edilemeyecek bir hız ile hareket halinde olabilir mi? 

Isı transferinin sebebi değişen okyanus akıntıları olabilir mi?

Okyanusta Gulf Stream dediğimiz sıcak su akıntısı var mesela, bu akıntının yön değiştirdiği söyleniyordu. 

Ölçüm yapılan yerdeki suları bu değişimin etkileyip etkilemediğine ne kadar eminler?

***

Evet, bu ve benzeri bir sürü soru takılıyor aklıma, ancak daha önce de dediğim gibi görünen köy kılavuz istemiyor. 

Kutuplarda buzullar eriyor!

Tek başına bu bile küresel ısınmanın gerçek olduğunun bir kanıtı.

Sonra orman yangınlarının artıyor olması, iklim koşullarının belirgin değişimi, yağmurların artık eskiye nazaran çok daha şiddetli sellere sebep olması, üstelik tüm bu felaketler yetmiyormuş gibi, gün geçtikçe bugün kuraklık çeken ülkelerin daha da zor durumda kalmaları ve oralardan iklimi daha iyi olan yerlere kitlesel göçlerin başlamış olması…

Tüm bu konular gelecek günlerimizin şimdiden görünen sorunları.

Dünyamıza iyi bakalım diyerek bitireyim, yaşayabileceğimiz başka bir dünya yok maalesef.

Küresel ısınma bir gerçek ve en kısa sürede buna bir çözüm bulmak zorundayız.

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 29.01.2024
  • Süre : 4 dk
  • 677 kez okundu

Google Ads