Site İçi Arama

strateji

Devletler Neden Nükleer Silahlara Sahip Olmak İstiyorlar?

Bazı ülkeler güvenliklerinin çok büyük tehlike altında olduğuna ve bunu giderecek başka alternatifleri olmadığına inanmaya başladıklarında nükleer silah geliştirmeyi istemektedirler.

Yukarıda belirtilen tüm sınırlamalara ve uluslararası tepkilere rağmen ülkelerin nükleer silahlara sahip olma isteği sona ermiş değildir. Hatta Soğuk savaşın arkasından “ikinci nükleer çağa” girildiği de ifade edilmektedir. Mevcut araştırmaların çoğunun daha çok ülkelerin bu silahı neden istediği üzerinde yoğunlaştığı buna karşılık bu kararın nasıl alındığı boyutunun eksik bırakıldığı ifade edilmektedir (Narang, 2016). Bu nedenle öncelikle ülkeleri nükleer seçeneğine götüren nedenler ele alınacaktır. Müller’e göre ülkelerin bu konudaki isteklerine yön veren faktörler dört grupta toplanmaktadır (Müller, 1997).

Güvenlik İçin

Ülkeler güvenliklerinin çok büyük tehlike altında olduğuna ve bunu giderecek başka alternatifleri olmadığına inanmaya başladıklarında nükleer silah geliştirmeyi istemektedirler. Hindistan Çin’e karşı, Pakistan Hindistan’a karşı, İsrail Arap dünyasına karşı, İran İsrail’e karşı vb. örneklerde olduğu gibi ülkeler nükleer silahları güvenliklerini sağlamada en son kullanılacak vasıta olarak görmektedirler. İran’ın motivasyonu, sadece İsrail’e karşı elini güçlendirmek için değil Ortadoğu’da lider ülke olmak ve ABD’ye karşı direnebilmek için nükleer silah sahibi olmak isteğinde yatmaktadır. Bu örneklerde dikkati çeken husus taraflardan birinin nükleer silaha sahip olmasının diğerini de teşvik etmesidir. Silah sahipliği bölge ülkeleri açısından bir çeşit zincir reaksiyonu yaratmaktadır. 

Örneğin Kore savaşından sonra Çin ABD tehdidine karşı bu silahı geliştirmiş, Çin ile ilişkilerinde yaşadığı sorunlar Hindistan’ın, buradan kaynaklanan tehdit de Pakistan’ın nükleer silaha sahip olmasına neden olmuştur. Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgali üzerine yaşanan gelişmeler, Hindistan’ın tarafsız olmasına rağmen Sovyetler Birliği ile yakın ilişkileri ABD’nin Pakistan’ın yürüttüğü çalışmalara göz yumduğu yönünde görüşleri de destekler niteliktedir. Bu örneklere uymayan tek ülke İsrail’in durumudur. Sahip olduğu dönemde kendisini nükleer silah ile tehdit edecek bir komşusu veya düşmanı yoktur. İsrail’in nükleer silah kullanma stratejisi kaynağını dinden alan ve son çare olarak etrafındakilerle beraber kendini ve kutsal mabedi yok etme anlayışını temsil eden Samson seçeneği olarak adlandırılmaktadır. 

Böylece bu silahın kullanımına kutsal bir anlam da yüklenmiştir. Bunun anlamı varlığını yok edecek bir mağlubiyet durumu ortaya çıkarsa kendisine zarar verecek olsa bile düşmanlarını yok etmek için nükleer silaha başvurabilir demektir. Ancak İsrail’in ulaştığı askeri, ekonomik ve politik güç seviyesi ile bu silahlar artık sadece caydırma değil hasımlarını korkutma, sindirme ve nüfuz alanını genişletme aracı haline gelmiştir. İran’ın durumu İsrail için günümüzde nükleer silah sahipliğini haklı gösterecek bir mazeret yaratmaktadır.

Prestij ve Saygınlık İçin

Bu silahların askeri ve politik alanda sağlayacağı gücü ülke menfaatlerinin korunmasında faydaya dönüştürme düşüncesi nükleer silahlara talep yaratmaktadır. Nükleer kulübüne katılmak bazı ülkeler ve liderler tarafından milli bağımsızlığın sembolü ve milli gurur olarak kabul edilmektedir. Nükleer silahlarla milli güvenliği dış etkilere karşı daha dirençli hale getirme isteği de bir motivasyon kaynağı olabilir (Way & Weeks, 2014). Örneğin Pakistan ve Kuzey Kore gibi ülkeler ABD’nin kendi iç işlerine karışmasını engellemek için bu silahları güvence olarak görmektedirler. Dış tehditlere karşı güvenlik arayan liderler için küçük de olsa nükleer bir silahın varlığı çok kıymetli bir yetenektir. 

İhtiraslı Liderler ve Rejimlerin Nüfuz Alanlarını Genişletme Emelleri İçin Bir Güç Unsuru Olarak Kullanma İstekleri

Kişisel liderliğe dayanan otokratik rejimlerde, milliyetçilik akımlarının yükselişe geçtiği dönemlerde ve popülizmin hâkim olduğu siyasi atmosferde bu yetenek hem iç siyaset hem de dış politikada kullanılabilecek yüksek prestijli cazip bir araç olarak görülmektedir. 

Askeri Gücün İdamesi ve Caydırıcılık Sağlamada Daha Maliyet Etkin Çözümler Sağladığı İçin

Bu konuda ABD’de yapılan bir çalışmaya göre nükleer silahlara sarf edilen 1 dolar ile elde edilen etkiyi yaratabilmek için konvansiyonel silahlarda 5 dolarlık harcama yapmak gerekmektedir (Hartley, 1991). Başka bir ifade ile nükleer silahlar diğerlerine göre 5 kat daha maliyet etkindir. Güncel bilgilerden uzak olmakla birlikte bir fikir vermesi açısından 1990- 91 İngiltere Savunma bütçesinde yer alan bazı bilgiler burada örnek olarak verilmiştir. Buna göre bir yılda Stratejik Nükleer Kuvvetler için ayrılan kaynak 1.480 milyar, Almanya’da konuşlu İngiliz kolordusunun yıllık gi deri 2.319 milyar, toplam savunma bütçesi ise 21.223 milyar sterlin olarak belirlenmiştir. 

Stratejik nükleer kuvvetlerin toplam savunma bütçesi için deki payı %7 oranındadır. Bir kolordunun yıllık maliyeti ise tüm nükleer kuvvetlerin yıllık maliyetinin 1.5 katından daha fazladır. Bu hesaplamada dikkate alınan rakamlar muhtemelen yıllık işletme maliyetleridir. Eğer bir kolordunun bütün malzemeleri ile kuruluş maliyeti hesaplanmış olsa maliyet rakamlarının çok daha fazla olacağı ve ABD kaynaklarında belirtilen oranlara ulaşacağı değerlendirilmektedir. Özetle nükleer silahlar daha az maliyetle daha fazla caydırıcı güç sağlama imkânı yaratmaktadır. 

Maliyet faktörü yanında nükleer silahların askeri güce asıl katkısı sahip olduğu yıkım gücü yani karşı tarafta yaratacağı çok büyük can ve mal kaybıdır. Üstelik bu etki kullanıldığı an ile de sınırlı değildir. Soğuk savaş döneminde ABD envanterindeki en küçük nükleer bombanın 300 ton TNT eşdeğeri patlama gücünde olduğu buna karşın envanterdeki en güçlü delici bomba olarak ifade edilen GBU-57 bombasının taşıdığı harp başlığının ise 3-5 ton TNT eşdeğeri tahrip gücüne sahip olduğu bilinmektedir (Lieber ve Press, 2016). 2017 yılında Afganistan’da denenen ve halen bombaların anası olarak tanımlanan en güçlü konvansiyonel bomba 11 Ton eşdeğeri TNT patlayıcıya sahiptir. Son yıllarda bu alanda gelişmeler yaşanmış, ABD ve Rusya tarafından tahrip etkisi düşürülmüş (Low Yield Nuclear Bomb) yeni taktik nükleer silahlar üretilmiştir. Sınırsız bir nükleer çatışmadan kaçınarak kontrollü bir nükleer tırmanma ile caydırıcılık sağlamak için seçenek sağlayacağına inanılan düşük etkili nükleer bombaların 1 KT’dan 10, 20, 50 KT’na kadar değişen çeşitleri olduğu ifade edilmektedir. 

Bu açıdan bakıldığında en küçük nükleer bomba en güçlü konvansiyonel bombadan 1000 kat daha fazla tahrip etkisine sahiptir. Bu durum ülkelerin güvenlik tasarımında ve güç geliştirme programlarında maliyet etkinlik bakımından nükleer silahları cazip bir seçenek haline getirmektedir. Düşük etkili nükleer silahlarla sağlanan bu yetenek hem ABD hem de Rusya açısından bölgesel caydırıcılığın önemli bir aracı olarak kabul edilmektedir (Taylor, 2022).

Yukarıda sıralanan faktörler içerisinde güvenlik ihtiyacı ile prestij ve saygınlık en önemli iki unsur olarak öne çıkmaktadır. Daha çok güvenlikçi bakış açılarını yansıtan faktörlerin bu yeteneğe sahip olma isteğini açıklamada eksik kaldığını öne süren görüşler de mevcuttur (Sagan, 1997). Başlangıçta kısaca değinildiği şekilde niçin sorusunun yanında ülkelerin bu kararı nasıl aldığı ve geliştirme için nasıl bir yol izlediğine de bakmak gereklidir. 

Not: Yazar bu yazıyı, Doç.Dr.Ersoy ÖNDER ile birlikte kaleme almıştır.

 
 
 
 
 
 
 
 

Kaynakça

Alım, E., Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi: ABD Merkezli Hegemonik Bir Yapıdan Normatif Bir Yapıya Geçişin Önemi. Güv. Str. Derg. 2020, 16(36): 821-872. DOI:

Brown, Cameron S., Leonard Davis, Christopher J. Fariss ve R. Blake McMaho: Recouping after Coup-Proofing: Compromised Military Effectiveness and Strategic Substitution, International Intersections, Empirical and Theoretical Research in International Relations. Volume 42, 2016- Issue 1

Buzan, B. Barış, güç ve güvenlik, Uluslararası ilişkilerde anahtar metinler, 2013 s.165 U/A İlişki ler Kütüphanesi, Özener matbaacılık, Cambridge University Press yayınından hazırlayan Esra Diri.

Dizboni, A. Karim E. El-Baz, Towards Building a Missile Proliferation Theory: The Moment of Ballistic Consciousness and the Tactical Rationale.Journal of Defense Management, Vol.11 Iss.6 No:1000 p.421. 05 KASIM 2021. https://www.longdom.org/abstract/towards-building-a-missile-proliferation-theory-the-moment-of-ballisticconscious ness-and-the-tactical-rationale-87125.html

Garwin, R. L. The Future of Nuclear Weapons Without Nuclear Testing, Arms Control Today November/December 1997, Vol. 27, No. 8

Hartley, K., The Economics of Defense Policy, Brassey’s UK, 1991, syf:43.

Holloway, D., Stalin and the Bomb, Yale University Press, CT. ABD. 1994. 

Karen, D. W., Facing the Missile Challenge, Rand Corperation. S.11 http://www.fas.org/nuke/control/mtcr/index.html Erişim 05/07/2023,

Kibaroğlu, M., Ortadoğu’da nükleer silahların yayılması ve Türkiye’nin olası yanıtları, EDAM tartışma kâğıdı, 27 Aralık 2012

Kibaroğlu, M., Isn’t it Time to Say Farewell to Nukes in Turkey? European Security (2005), Vol.14, No.4, 443-457.

Kibaroğlu, M., İran’ın Nükleer Programı ve Türkiye. Bilge Strateji. (2013). 5 (9) , 1-8 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/bs/issue/3801/50981

Kibaroğlu, M., Türkiye’deki Amerikan nükleer silahları gitmeli mi kalmalı mı? Bilge Strateji, Cilt 10, Sayı 19, Güz 2018, ss.1-9

Kissinger, H., Dünden bugüne yeni Çin. Kaknüs yayınları, İstanbul, 2015.

Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The return of nuclear escalation, How America’s Adversaries Have Hijacked Its Old Deterrence Strategy, Foreign Affairs, 24 October 2023

Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The new era of nuclear weapons. SSQ Strategic Studies Quarterly, 2013 Vol.7 No:1,

Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The new era of nuclear weapons. Strategic studies quarterly, USStratcom 2016.

Malmgren, H., Malmgren, P., Gaza will change the future of War, UnHerd, 18 October 2023. https://unherd.com/2023/10/gaza-will-change-the-future-of-war/ Erişim Tarihi: 25 Ekim 2023

MccGwire, M. The Genesis of Soviet Threat Perception, Brookings Institute, July 1987

Müller, H., Neither Hype Nor Complacency: WMD Proliferation After The Cold War. The Nonproliferation Review/Winter, 1997. s.62-71, DOI: 10.1080/10736709708436667

Narang, V. Strategies for Nuclear proliferation, How States Pursue a Bomb. International Security, Vol. 41, No. 3 (Winter 2016/17), p. 129

Nuclear Arms Control, Background and Issues, National Academy Press, Washington DC 1985, s.224 https://nap.nationalacademies.org/catalog/11/nuclear-arms-control-background-and-issues

Ophir, A., Turkey’s nuclear future, Turkeyscope.15 December 2021. https://dayan.org/content/turkeys-nuclear-future Erişim Tarihi: 11 Kasım 2023.

Önder, E., İran’ın Nükleer Programının Analizi ve Türkiye, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul. 2013.

Önder, E., Başkanların Doktrinleri Çerçevesinde ABD’nin Yeni Güvenlik Anlayışı ve Soğuk Barış. 

Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (2020) 4 (1), 27-39. DOI: 10.30692/sisad.660225

Sagan, S. D. Why Do States Build Nuclear Weapons? International Security, MIT Press, Winter 1996-1997, Vol.21, No. 3, pp. 54-86

Saunders, E. N. The Domestic Politics of Nuclear Choices: A Review Essay, International Security (2019) 44 pp 146–184. https://doi.org/10.1162/isec_a_0036110.17752/guvenlikstrtj.847719

Taylor, J. Deterring Russian Nuclear Threats with Low-Yield Nukes May Encourage Limited 

Nuclear War, MCU Journal, Journal of Advanced Military Studies, 2022.

TAEK, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Bülteni, sayı:43, Şubat 2000.

Ülgen, S. Türkiye’nin nükleer silahlanmaya bakışı, Bilge Strateji, Cilt 5, Sayı 9, Güz 2013, ss.9-13

Way, C. ve Weeks J.L.P., Making It Personal: Regime Type and Nuclear Proliferation: American Journal of Political Science, Vol. 58, No. 3 (July 2014), pp. 705-719

Araştırmacı Yazar Nazım ALTINTAŞ
Araştırmacı Yazar Nazım ALTINTAŞ
Tüm Makaleler

  • 02.02.2024
  • Süre : 5 dk
  • 1862 kez okundu

Google Ads