Nükleer Silahların Tehdit Algısının Değişimi Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
İnsanoğlu, nükleer silahın icadı ile tarihte ilk kez türlerin tamamen imhası için kapasite sahibi oldu. Bu durum savaşın maliyetini ve korkutucu doğasını hayati bir noktaya taşıdı.
Gelişmeler göstermiştir ki harp tarihinde hiçbir buluş nükleer silahlar kadar korku ve endişe yaratmamıştır. Muharebelerin psikolojisine ve çatışmanın yarattığı etkilere en fazla maruz kalanlar askerlerdir. Buna karşın cepheden uzaklaştıkça insanların savaşın yıkıcılığı konusundaki algıları da zayıflamaktadır. Fakat nükleer silahlar bu algıyı değiştirmiş, sadece askerlerde değil toplumun bütün kesimlerinde korku ve hayatta kalma endişelerine neden olmuştur. Klasik anlayışta tehditlerin kaynağı ve derecesi karşı tarafın mevcut askeri gücü ile orantılı imkân kabiliyetlerine dayalı olduğu halde nükleer silahların yarattığı tehdit orantısız bir güç anlamına gelmektedir. İlk defa kullanıma hazır hale getirildiğinde böyle bir silahın etkilerini göstererek yaratacağı korku üzerinden politika yapabilmek için bir şekilde test edilmesi gerekmiş ve bu denemenin kurbanı Japonlar olmuştur.
Unutulmamalıdır ki bu silah kendisinde böyle bir yetenek olmayan düşmana karşı kullanılmıştır. Silahın geliştirilmesinde görev alan bazı bilim insanlarının karşı çıkmasına rağmen ABD açısından bu gücün bir gösterisinin yapılması gerekmiştir. Aksi takdirde kamuoyunda nükleer bilinç yaratmanın ve oluşacak korkular üzerinden politika yürütmenin mümkün olmayacağı değerlendirilmiştir. Beklendiği gibi de olmuş ve dünya bu dehşetli silahla tanışmıştır. Yarattığı etkinin en temel nedeni bilinmezliğinden kaynaklanan korkudur. O güne kadar insan psikolojisi tarihte hiçbir zaman bütün herkesi böylesine etkileyebilecek kadar büyük bir korku duygusu ile yüz yüze gelmemiştir. Buzan, insanoğlunun nükleer silahın icadı ile tarihte ilk kez türlerin tamamen imhası için kapasite sahibi olduğunu ve bunun da savaşın maliyeti ve korkutucu doğasını hayati bir noktaya taşıdığını, belirtmektedir (Buzan, 2013).
Bazı bilim adamları bu gelişmenin savaşları durdurarak dünyayı birleştirebileceğini de savunmuştur. Hatta bütün ülkelerin federal bir devlet gibi üyesi olacağı BM çatısı altında yönetilecek bir dünya devleti anayasası hazırlığına ilişkin bir girişim bile başlatılmıştır. Ancak öngörülen federal dünya devleti sisteminde düzene karşı çıkacak bir tehdit olmadan diğer devletleri istenilen bir yöne sevk etmek zor olacağı için bu düşünce çok ütopik bulunarak vaz geçilmiştir. Sovyetler Birliğinin beklenilenden de erken nükleer denemelere başlaması bu düşünceleri sonlandırmıştır İdeolojik kamplaşma ve mevcut dünya düzenindeki bölünmüşlük üzerinden yaratılan korku iklimi dünya hâkimiyeti iddiasında olan devletler için her zaman elverişli bir araç olarak görülmüştür.
Savaşların sonunda galip gelen taraf isteklerinin kabulü için psikolojik avantaja da sahip olmaktadır. Fakat İkinci Dünya Savaşında olduğu gibi bir savaşın zafer kazananlar açısından belirsizlik ve biraz da korku duygusu ile sona ermesi dünya harp tarihinde az görülen bir olaydır. Japonya’ya atılan bombalar kazananlarda da bu korkuyu yaratmıştır. Bu korku üzerinden yaratılan tehdit algısı İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan uluslararası düzenin şekillendirilmesinde ve askeri paktların oluşumunda önemli bir rol oynamıştır.
Nükleer silahlar askeri stratejide bir devrimdir. Fakat yarattığı sonuçlar onu kullanarak kendini savunmak isteyenler için de güvenliklerinin sağlanmasını garanti etmemektedir. Bu yüzden nükleer silahlara sahip olmanın temel amacı onları gerçekten kullanmaktan çok politik hedef ve çıkarlar için karşı tarafı caydırmada kullanma tehdidini gündemde tutmak olmuştur. Soğuk savaş boyunca iki taraf da bu silahları kullanma korkusunu canlı tutarak politika yapmıştır. Karşılıklı İmha Güvencesi (Mutual Assurance Destruction-MAD) olarak adlandırılan kullanım stratejisi de bu korkuyu çağrıştırmaktadır. Düşmana karşı böyle bir silah kullanma yeteneğine sahip olmanın düşmanın da aynı silahları kullanmasını engelleyeceği görüşüne dayanan caydırıcılık teorisinin özü buna dayanmaktadır. Bu silahların varlığı süper güçlerin karşılıklı olarak doğrudan bir çatışmada yüz yüze gelmesini engellemiş fakat birçok savaşın çıkmasına da engel olamamıştır.
Soğuk savaş döneminde Varşova Paktı üyelerinden sadece Rusya’nın sahip olduğu bu silahlara NATO’da Fransa ve İngiltere de sahip olmakla birlikte kullanım konusunda asıl belirleyici güç ABD olmuştur. Her iki devlet de bu gücün yarattığı tehdidi ittifak üyelerini bir arada tutmak, politikaları tek sesli hale getirmek için kullanmışlardır. Böylece ülkeler güvenlik sağlama karşılığında kendi egemenlik haklarından gönüllü olarak vazgeçmişlerdir. Bu silahların miktarı yerleri ve atma vasıtaları konusunda bilgi edinmek stratejik istihbarat yetenekleri gerektirmiştir. Bu yetenek diğer devletlerde olmadığından onlar kendilerine verilen bilgilerle tehdit algısı oluşturmuş, gerçek durumu sorgulama şansları olmamıştır. Nükleer silahlardan arınma çabaları devam etmiş olsa da bu güce sahip olan ülkeler bundan vaz geçmemiş, geliştirme çalışmalarını sürdürmüş aksine yeni ülkeler de bu gruba katılmıştır.
Sovyetler Birliğinin dağılması ve soğuk savaşın sona ermesinden sonra ideolojik düşmanlıklar sona erince tek kutuplu dünyada kitlelerin bilincinde nükleer tehlike korkusu daha az yer bulmaya başlamıştır. Ukrayna Rusya savaşı bu tehlikeyi yeniden canlandırmış ve nükleer tehdit Küba krizinden sonra tarihte görülmüş en üst seviyeye çıkmıştır. İki tarafın arasında stratejik seviyedeki görüşmelerin kesilmiş olması tarafların birbirlerinin niyetlerini yanlış yorumlama riskini de artırmaktadır. Rusya anavatanı için varoluşsal bir tehlike ortaya çıktığında bu silahları kullanabileceğini gündeme getirirken ABD tarafı bu endişeleri körüklememek için Ukrayna’ya yaptığı yardımları sınırlama ihtiyacını duymaktadır.
Diğer taraftan Avrupa’nın çeşitli yerlerine konuşlandırdığı yeni silahlar da Rusya’nın endişelerini artırarak güvensizliğe neden olmaktadır. Bazı yeteneklerle desteklendiğinde tehdit faktörünün caydırıcılık için hala kullanışlı bir araç olduğunu son olaylar bir kere daha göstermiştir. Türkiye soğuk savaş döneminde böylesine büyük nükleer ve konvansiyonel bir tehdide tek başına karşı koymasının mümkün olmayacağı algısı ile yaşamış ve buna uygun politikalar geliştirmiştir. Bu tehdide karşı bir taraftan NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesine bel bağlarken diğer taraftan ABD’nin kullanacağı nükleer silahların topraklarında bulunmasına izin vererek kendisine yönelik tehdidin de artmasına neden olmuştur.
Not: Yazar bu yazıyı, Doç.Dr.Ersoy ÖNDER ile birlikte kaleme almıştır.
Alım, E., Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi: ABD Merkezli Hegemonik Bir Yapıdan Normatif Bir Yapıya Geçişin Önemi. Güv. Str. Derg. 2020, 16(36): 821-872. DOI:
Brown, Cameron S., Leonard Davis, Christopher J. Fariss ve R. Blake McMaho: Recouping after Coup-Proofing: Compromised Military Effectiveness and Strategic Substitution, International Intersections, Empirical and Theoretical Research in International Relations. Volume 42, 2016- Issue 1
Buzan, B. Barış, güç ve güvenlik, Uluslararası ilişkilerde anahtar metinler, 2013 s.165 U/A İlişki ler Kütüphanesi, Özener matbaacılık, Cambridge University Press yayınından hazırlayan Esra Diri.
Dizboni, A. Karim E. El-Baz, Towards Building a Missile Proliferation Theory: The Moment of Ballistic Consciousness and the Tactical Rationale.Journal of Defense Management, Vol.11 Iss.6 No:1000 p.421. 05 KASIM 2021. https://www.longdom.org/abstract/towards-building-a-missile-proliferation-theory-the-moment-of-ballisticconscious ness-and-the-tactical-rationale-87125.html
Garwin, R. L. The Future of Nuclear Weapons Without Nuclear Testing, Arms Control Today November/December 1997, Vol. 27, No. 8
Hartley, K., The Economics of Defense Policy, Brassey’s UK, 1991, syf:43.
Holloway, D., Stalin and the Bomb, Yale University Press, CT. ABD. 1994.
Karen, D. W., Facing the Missile Challenge, Rand Corperation. S.11 http://www.fas.org/nuke/control/mtcr/index.html Erişim 05/07/2023,
Kibaroğlu, M., Ortadoğu’da nükleer silahların yayılması ve Türkiye’nin olası yanıtları, EDAM tartışma kâğıdı, 27 Aralık 2012
Kibaroğlu, M., Isn’t it Time to Say Farewell to Nukes in Turkey? European Security (2005), Vol.14, No.4, 443-457.
Kibaroğlu, M., İran’ın Nükleer Programı ve Türkiye. Bilge Strateji. (2013). 5 (9) , 1-8 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/bs/issue/3801/50981
Kibaroğlu, M., Türkiye’deki Amerikan nükleer silahları gitmeli mi kalmalı mı? Bilge Strateji, Cilt 10, Sayı 19, Güz 2018, ss.1-9
Kissinger, H., Dünden bugüne yeni Çin. Kaknüs yayınları, İstanbul, 2015.
Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The return of nuclear escalation, How America’s Adversaries Have Hijacked Its Old Deterrence Strategy, Foreign Affairs, 24 October 2023
Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The new era of nuclear weapons. SSQ Strategic Studies Quarterly, 2013 Vol.7 No:1,
Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The new era of nuclear weapons. Strategic studies quarterly, USStratcom 2016.
Malmgren, H., Malmgren, P., Gaza will change the future of War, UnHerd, 18 October 2023. https://unherd.com/2023/10/gaza-will-change-the-future-of-war/ Erişim Tarihi: 25 Ekim 2023
MccGwire, M. The Genesis of Soviet Threat Perception, Brookings Institute, July 1987
Müller, H., Neither Hype Nor Complacency: WMD Proliferation After The Cold War. The Nonproliferation Review/Winter, 1997. s.62-71, DOI: 10.1080/10736709708436667
Narang, V. Strategies for Nuclear proliferation, How States Pursue a Bomb. International Security, Vol. 41, No. 3 (Winter 2016/17), p. 129
Nuclear Arms Control, Background and Issues, National Academy Press, Washington DC 1985, s.224 https://nap.nationalacademies.org/catalog/11/nuclear-arms-control-background-and-issues
Ophir, A., Turkey’s nuclear future, Turkeyscope.15 December 2021. https://dayan.org/content/turkeys-nuclear-future Erişim Tarihi: 11 Kasım 2023.
Önder, E., İran’ın Nükleer Programının Analizi ve Türkiye, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul. 2013.
Önder, E., Başkanların Doktrinleri Çerçevesinde ABD’nin Yeni Güvenlik Anlayışı ve Soğuk Barış.
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (2020) 4 (1), 27-39. DOI: 10.30692/sisad.660225
Sagan, S. D. Why Do States Build Nuclear Weapons? International Security, MIT Press, Winter 1996-1997, Vol.21, No. 3, pp. 54-86
Saunders, E. N. The Domestic Politics of Nuclear Choices: A Review Essay, International Security (2019) 44 pp 146–184. https://doi.org/10.1162/isec_a_0036110.17752/guvenlikstrtj.847719
Taylor, J. Deterring Russian Nuclear Threats with Low-Yield Nukes May Encourage Limited
Nuclear War, MCU Journal, Journal of Advanced Military Studies, 2022.
TAEK, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Bülteni, sayı:43, Şubat 2000.
Ülgen, S. Türkiye’nin nükleer silahlanmaya bakışı, Bilge Strateji, Cilt 5, Sayı 9, Güz 2013, ss.9-13
Way, C. ve Weeks J.L.P., Making It Personal: Regime Type and Nuclear Proliferation: American Journal of Political Science, Vol. 58, No. 3 (July 2014), pp. 705-719