Türkiye’nin Prestij ve Saygınlık İçin Nükleer Silaha İhtiyacı Var mı?
Nükleer silahla sağlanacak saygınlık üçüncü dünya ülkeleri nezdinde geçerli olsa bile Batı’nın önde gelen ülkeleri ile ilişkilerde farklı sonuçlar yaratacaktır. Buna kamuoyu ve silahlanma karşıtı örgütlerin menfi propagandaları eklendiğinde prestij kaybına uğramak da mümkündür.
Bir ülkenin nükleer gücü, konvansiyonel askeri güç, ekonomik ve sosyal güçlerden bağımsız olarak ele alındığında her zaman beklenen etkiyi yaratmamaktadır. Bu nedenle konvansiyonel kuvvetlerle bölgesel krizlere müdahale yeteneğinin sınırlı olması halinde, nükleer gücün dış politikada sağlayacağı etkinlik beklenen düzeyde olmamaktadır. Nükleer silahla sağlanacak saygınlık üçüncü dünya ülkeleri nezdinde geçerli olsa bile Batı’nın önde gelen ülkeleri ile ilişkilerde farklı sonuçlar yaratacaktır. Buna kamuoyu ve silahlanma karşıtı örgütlerin menfi propagandaları eklendiğinde prestij kaybına uğramak da mümkündür. Pakistan’ın karşılaştığı uluslararası tepkiler buna örnektir. Ancak zor olsa da Türkiye’nin dış yardım almadan, kendi imkânları ile böyle bir silahı üretme yeteneğine kavuşması saygınlığına katkı sağlayabilir.
Son yıllarda ivme kazanan Türk Devletler Topluluğu çalışmaları henüz örgüt düzeyine ulaşmamıştır. Üye ülkelerden Kazakistan Sovyetler Birliği zamanında topraklarında nükleer silah bulunan bir ülkedir. Özbekistan ile birlikte dünya için nükleer yakıt tedarikçisi iki ülke durumundadır. Türkiye ya da başka bir üye söz konusu topluluğa güç ve saygınlık kazandırmak için nükleer yetenek kazanmayı hedeflediği taktirde NSYÖA antlaşmasından da çekilmesi gerekecektir. Bu yola gidildiğinde ülkenin uluslararası sistemde dışlanması, siyasi, ekonomik ve diplomatik alanda büyük baskılar, kısıtlamalar ve ambargolarla karşılaşması da kaçınılmaz olacağından bu gelişmelerin yaratacağı riskler de hesaba katılmak zorundadır. İran’ın nükleer silaha erişme isteği de bu çerçeveden değerlendirilebilir. İran, sadece nükleer silahın getireceği güce sahip olmak için değil, bunun getireceği psikolojik üstünlük ve prestiji için çalışmaktadır (Kibaroğlu, 2013).
Bu konuda Güney Afrika’nın denediği ve daha sonra vazgeçtiği bir alternatif de dikkate alınabilir. Söz konusu ülke nükleer silah üretimini gerçekleştirdikten sonra bunları imha ederek NSYÖA antlaşmasına katılmıştır. Nükleer silahın üretim yeteneği ve bilgisine sahip olmakla silahı üreterek kullanıma hazır bulundurmak aynı şeyler değildir. Üretim bilgisine sahip olmak gerektiğinde üretebileceği anlamına geleceği için caydırıcılık maksadı ile kullanılabilecek bir yöntem olabilir. Günümüzde silah sistemlerine sahip olmayan ülkeler üretim bilgisi ve alt yapısına sahip oldukları sürece karşı taraf açısından potansiyel tehdit olarak değerlendirilmektedir. Örneğin Japonya, Almanya ve Brezilya gibi ülkeler nükleer silaha sahip olmasa da komşuları tarafından gerektiğinde süratle buna sahip olabilecek ülkeler olarak görülmektedir. Bu konuda antlaşma hükümlerinde bir gri alandan da söz edilmektedir (Ülgen, 2013).
Başta Japonya olmak üzere adı geçen ülkeler “nükleer silah eşiği (Threshold state)” olarak da adlandırılmakta ve kolayca silah yapabilecek ülkeler olarak görülmektedir. Bölgesel dengelerde ortaya çıkacak gelişmelere göre uluslararası hukuka uygun olmasa da Türkiye bu gri alanda nükleer teknolojiyi öğrenme ve geliştirme seçeneğine yönelirse bu önemli bir politika değişikliği anlamına gelecektir. Üretim bilgilerine sahip olmak güç dengesi arayışlarında ülkeler için büyük bir avantaj olarak kabul edilmekle birlikte bu durumun aynı zamanda güvensizliği de besleyen bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Nükleer enerjiye sahip olmak için yapılan çalışmalar aynı zamanda nükleer bilgiye sahip olma imkânı sağlıyorsa o ülke için daha anlamlıdır. Mevcut ve muhtemel projeler Türkiye için bu alanda fırsatlar yaratabilir.
ABD’nin ilk nükleer silahı üreterek Japonya’da kullanmasından sonra bu silahların üretimlerinin kısıtlanması için 1946 yılında Baruch planı olarak bilinen öneriler getirilmiştir. Sovyetlerin bu önerilere karşı çıkmasının sebebi güvensizliktir (MccGwire, 1987). Plana göre BM nezdinde bir komisyon kurulacak ve nükleer silah üretim bilgileri ile birlikte silahların kontrolü ve denetimi bu komisyona bırakılacaktı. Henüz kendilerinin sahip olmadığı bir teknoloji konusunda silahlara kısıtlama getirilse bile ihtiyaç halinde ABD’nin bunları üretebileceği ve kendilerinin bu yarışta savunmasız kalacağı endişesi ile Sovyet tarafı bu öneriyi reddetmiştir. Görüldüğü gibi bilginin mevcudiyeti silahların kendisi kadar endişe verici bir tehdit kaynağı olabilmektedir.
Bugün İran’a getirilen kısıtlamalar da bu endişelerden kaynaklanmaktadır. Böyle bir seçeneğe yönelmesi halinde Türkiye’nin de benzer kısıtlamalara maruz kalacağını tahmin etmek zor değildir. NATO ittifakı üyeleri içinde bilinenler dışında herhangi bir ülkenin bugüne kadar bu yönde bir niyeti olmamıştır. Son gelişmeler ışığında Ukrayna bu yeteneğe tekrar sahip olma isteğini açıktan ifade etmeye başlamıştır. Bu yönde bir gelişme olursa Polonya’nın da benzer bir taleple ortaya çıkması muhtemeldir. Nitekim son gelişmelerden sonra topraklarına nükleer silah konuşlandırılmasını NATO’dan talep etmiştir. Bu nedenle NATO üyesi olarak kaldığı sürece Türkiye’nin bu yöndeki isteğinin diğerleri tarafından onaylanmayacağı da açıktır. Ancak güvenlik ortamında yaşanabilecek hızlı değişikliklere karşı düşünce egzersizleri yapmanın sakıncası yoktur.
Türkiye’nin Nüfuz Alanını Genişletme ve Yayılmacı Emeller İçin Nükleer Silaha Sahip Olma İsteği Var mı?
Sahip olduğu demokratik değerler ve Atatürk’ün belirlediği yurtta sulh, cihanda sulh ilkesi dış politikada rehber olarak benimsendiği sürece böyle bir gerekçenin tartışılması anlamsızdır. Son yıllarda Türkiye’nin izlediği aktif dış politika, Kafkaslar, Afrika ve Doğu Akdeniz’de etki alanlarını genişletme çabaları bazı çevrelerde geçmişin imparatorluk hayallerini gerçekleştirme arzusu olarak yorumlanmaktadır. Bu durum değişmez bir devlet politikası haline gelirse şüphesiz nükleer silaha sahip olmak bir prestij kaynağı olarak görülecektir. Ancak siyasi tercihlerle değişkenlik gösterecek bu tür politikalar ekonomik ve siyasi güç ile desteklenmediği sürece sürdürülebilir olmayacaktır.
Türkiye’de İç Politikanın Dinamikleri, Siyasi Ajandası, Nükleer Silahlara Sahip Olmayı Destekliyor mu?
Güvenlik stratejilerinin oluşturulması, tehdit değerlendirmesi ve askeri stratejinin hazırlanmasında kendi kültürel değerlerinin yanında ağırlıklı olarak NATO ülkeleri tarafından benimsenen çalışma yöntemleri Türkiye tarafından da kullanılmaktadır. Kurumsal yapı benzer olmakla birlikte silahlanma programlarının kamuoyu ve parlamentoda tartışılması yeterince şeffaf değildir. Daha önce yaşananlar ve son olarak 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi üzerine siyasi otoritenin silahlı kuvvetler üzerindeki kontrol ve denetimini artıracak pek çok önlem hayata geçirilmiştir. Oluşturulan yapı ile siyasi liderliğin kontrol ve denetim yetkisi güçlendirilmiştir. Güvenlik stratejilerinin oluşturulması ve onaylanmasında sivillerin yetkisi çok artmıştır. Bu tedbirlerin askeri gücün savaşma yeteneğine olumsuz bir etkisi olup olmadığı ancak çatışma ortamında test edilebilir. Bu nedenle bu konudaki bir eksikliği dengeleme için nükleer seçeneğinin gündeme alınması Türkiye açısından olası değildir.
Diğer taraftan mevcut siyasi otoritenin böyle bir niyetinin olması halinde muhalif çevrelerin itirazlarını göğüsleyebilecek siyasi güce sahip olduğu değerlendirilmektedir. Ancak birçok hususu değiştirebilecek böyle bir kararın alınmasında askeri liderler ve muhalefet ile de görüş birliği sağlanması gereklidir. İzlenecek geliştirme stratejisinin belirlenmesi için bütün aktörler arasında uyum olması programın gizlilik ve geliştirme süratini olumlu etkileyecektir. Tehdidin büyüklüğü ve aciliyeti tartışmasız kabul ediliyorsa bu birlikteliği sağlamak daha kolay olacaktır. İhtiyaç olduğunda görüş birliği olmadan da karar alabilecek iradenin mevcut siyasi yapıda var olduğu değerlendirilmektedir.
Not: Yazar bu yazıyı, Doç.Dr.Ersoy ÖNDER ile birlikte kaleme almıştır.
Kaynakça
Alım, E., Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi: ABD Merkezli Hegemonik Bir Yapıdan Normatif Bir Yapıya Geçişin Önemi. Güv. Str. Derg. 2020, 16(36): 821-872. DOI:
Brown, Cameron S., Leonard Davis, Christopher J. Fariss ve R. Blake McMaho: Recouping after Coup-Proofing: Compromised Military Effectiveness and Strategic Substitution, International Intersections, Empirical and Theoretical Research in International Relations. Volume 42, 2016- Issue 1
Buzan, B. Barış, güç ve güvenlik, Uluslararası ilişkilerde anahtar metinler, 2013 s.165 U/A İlişki ler Kütüphanesi, Özener matbaacılık, Cambridge University Press yayınından hazırlayan Esra Diri.
Dizboni, A. Karim E. El-Baz, Towards Building a Missile Proliferation Theory: The Moment of Ballistic Consciousness and the Tactical Rationale.Journal of Defense Management, Vol.11 Iss.6 No:1000 p.421. 05 KASIM 2021. https://www.longdom.org/abstract/towards-building-a-missile-proliferation-theory-the-moment-of-ballisticconscious ness-and-the-tactical-rationale-87125.html
Garwin, R. L. The Future of Nuclear Weapons Without Nuclear Testing, Arms Control Today November/December 1997, Vol. 27, No. 8
Hartley, K., The Economics of Defense Policy, Brassey’s UK, 1991, syf:43.
Holloway, D., Stalin and the Bomb, Yale University Press, CT. ABD. 1994.
Karen, D. W., Facing the Missile Challenge, Rand Corperation. S.11 http://www.fas.org/nuke/control/mtcr/index.html Erişim 05/07/2023,
Kibaroğlu, M., Ortadoğu’da nükleer silahların yayılması ve Türkiye’nin olası yanıtları, EDAM tartışma kâğıdı, 27 Aralık 2012
Kibaroğlu, M., Isn’t it Time to Say Farewell to Nukes in Turkey? European Security (2005), Vol.14, No.4, 443-457.
Kibaroğlu, M., İran’ın Nükleer Programı ve Türkiye. Bilge Strateji. (2013). 5 (9) , 1-8 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/bs/issue/3801/50981
Kibaroğlu, M., Türkiye’deki Amerikan nükleer silahları gitmeli mi kalmalı mı? Bilge Strateji, Cilt 10, Sayı 19, Güz 2018, ss.1-9
Kissinger, H., Dünden bugüne yeni Çin. Kaknüs yayınları, İstanbul, 2015.
Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The return of nuclear escalation, How America’s Adversaries Have Hijacked Its Old Deterrence Strategy, Foreign Affairs, 24 October 2023
Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The new era of nuclear weapons. SSQ Strategic Studies Quarterly, 2013 Vol.7 No:1,
Lieber, K.A. ve Press, Daryl G. The new era of nuclear weapons. Strategic studies quarterly, USStratcom 2016.
Malmgren, H., Malmgren, P., Gaza will change the future of War, UnHerd, 18 October 2023. https://unherd.com/2023/10/gaza-will-change-the-future-of-war/ Erişim Tarihi: 25 Ekim 2023
MccGwire, M. The Genesis of Soviet Threat Perception, Brookings Institute, July 1987
Müller, H., Neither Hype Nor Complacency: WMD Proliferation After The Cold War. The Nonproliferation Review/Winter, 1997. s.62-71, DOI: 10.1080/10736709708436667
Narang, V. Strategies for Nuclear proliferation, How States Pursue a Bomb. International Security, Vol. 41, No. 3 (Winter 2016/17), p. 129
Nuclear Arms Control, Background and Issues, National Academy Press, Washington DC 1985, s.224 https://nap.nationalacademies.org/catalog/11/nuclear-arms-control-background-and-issues
Ophir, A., Turkey’s nuclear future, Turkeyscope.15 December 2021. https://dayan.org/content/turkeys-nuclear-future Erişim Tarihi: 11 Kasım 2023.
Önder, E., İran’ın Nükleer Programının Analizi ve Türkiye, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul. 2013.
Önder, E., Başkanların Doktrinleri Çerçevesinde ABD’nin Yeni Güvenlik Anlayışı ve Soğuk Barış.
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (2020) 4 (1), 27-39. DOI: 10.30692/sisad.660225
Sagan, S. D. Why Do States Build Nuclear Weapons? International Security, MIT Press, Winter 1996-1997, Vol.21, No. 3, pp. 54-86
Saunders, E. N. The Domestic Politics of Nuclear Choices: A Review Essay, International Security (2019) 44 pp 146–184. https://doi.org/10.1162/isec_a_0036110.17752/guvenlikstrtj.847719
Taylor, J. Deterring Russian Nuclear Threats with Low-Yield Nukes May Encourage Limited
Nuclear War, MCU Journal, Journal of Advanced Military Studies, 2022.
TAEK, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Bülteni, sayı:43, Şubat 2000.
Ülgen, S. Türkiye’nin nükleer silahlanmaya bakışı, Bilge Strateji, Cilt 5, Sayı 9, Güz 2013, ss.9-13
Way, C. ve Weeks J.L.P., Making It Personal: Regime Type and Nuclear Proliferation: American Journal of Political Science, Vol. 58, No. 3 (July 2014), pp. 705-719