Site İçi Arama

strateji

Stratejik Araştırma Merkezi Nedir, Neler Yapar?

Stratejik araştırma merkezleri, özünde bir düşünce kuruluşu işlevini yürüten organizasyondur. Diğer düşünce kuruluşları gibi, Stratejik Araştırmalar Merkezleri de belirli politikalar, konular veya fikirler etrafında araştırma yapmak için bir grup disiplinlerarası akademisyeni bir araya getiren bir organizasyondur.

Stratejik Araştırmalar Merkezi Nedir? Ne Yapar?

Türkiye’de ve Dünya’da çok sayıda düşünce kuruluşu formatında hizmet üreten stratejik araştırmalar merkezi, sivil toplum kuruluşu formatında üstlendiği fonksiyonları yerine getirir. Bu yazıda yer yer düşünce kuruluşu ve stratejik araştırmalar merkezi kavramları aynı maksadı ifade eden, aynı anlama gelen tanımlamalar olarak kullanılmıştır.

Stratejik araştırma merkezi, özünde bir düşünce kuruluşu işlevini yürüten bir organizasyondur. Diğer düşünce kuruluşları gibi, Stratejik Araştırmalar Merkezleri de belirli politikalar, konular veya fikirler etrafında araştırma yapmak için bir grup disiplinlerarası akademisyeni bir araya getirirler. Bu tür kuruluşlarda ele alınan konular, sosyal politika, kamu politikası, ekonomi politikası, siyasi strateji, askeri, kültür ve teknoloji dahil olmak üzere geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Düşünce kuruluşları ve/veya stratejik araştırma merkezleri, politika enstitüleri olarak da adlandırılabilir. Bir düşünce kuruluşu, stratejik bir merkez olma sıfatıyla, belirlediği alanlarda bilimsel araştırmalar yapmayı, tartışma alanı yaratmayı, fikir üretmeyi, kamu politikasını izlemeyi ve halka entelektüel kaynaklar sağlamayı bir fonksiyon olarak üstlenebilir.

Stratejik araştırmalar merkezlerinin veya düşünce kuruluşlarının çoğunluğu sivil toplum kuruluşlarıdır, ancak bazıları hükümet içindeki yarı özerk kuruluşlardır veya belirli siyasi partiler, işletmeler veya orduyla ilişkili bir formatta görev yapabilirler. Bu tür kuruluşların finansmanı, çoğu zaman, bireylerden gelen bağışlar ile vakıf/dernek üyelerinin katkıları, bazen de bu ikisinin bir kombinasyonunu içeri Ayrıca birçoğu devlet hibelerini de kabul eder.

Bu tür merkezler, genellikle belirli politika veya toplum konularında makaleler, çalışmalar ve hatta yasa tasarıları yayınlar. Bu bilgiler daha sonra hükümetler, işletmeler, medya kuruluşları, sosyal hareketler veya diğer çıkar grupları tarafından kullanılabilir. Düşünce kuruluşları, yüksek düzeyde akademik veya bilimsel faaliyetlerle ilişkili olanlardan, açıkça ideolojik olan ve belirli politikalar için baskı yapanlara kadar çeşitlilik gösterir ve araştırmalarının kalitesi açısından aralarında geniş bir yelpaze farklılığı olabilmektedir.

Stratejik Araştırmalar Merkezi Finans Kaynakları:

Çoğu düşünce kuruluşu kâr amacı gütmeyen kuruluşlar olarak kabul edilirken, bazıları hükümet, özel çıkar grupları veya şirketler tarafından finanse edilebilir. Finans kaynağının beklentileri, politikaları ve çıkarları doğrultusunda ürün üretmeyi öncelikli olarak benimseyebilir. Finans kaynağının türü, düşünce kuruluşunda görev alanların akademik özgürlüğün derecesine hükmedebilir. Ya da kuruluşun hedeflerinin finans kaynağının beklentilerine göre yeniden düzenlemesi sonucunu doğurabilir. Örneğin, bir hükümet düşünce kuruluşu ulusal savunma stratejilerinin planlanmasına odaklanabilirken, bazıları da ticari projelere, yeni teknolojilerin geliştirilmesine veya test edilmesine kanalize olabilir.

Finansman aynı zamanda kurumun kimi veya neyi etkilemek istediğinin de bir göstergesi olarak görülür. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde, bazı stratejik araştırma merkezleri ve/veya düşünce kuruluşları, aldıkları bağışlarla finansmanlarını gerçekleştirmektedirler. Bazı bağışçılar Kongre'deki oyları etkilemek veya kamuoyunu şekillendirmek için destek verebilir. Bazıları, kendilerini veya finanse ettikleri uzmanları gelecekteki hükümet işleri için konumlandırma isteğiyle hareket edebilir. Yine bazıları belirli araştırma veya eğitim alanlarına dikkatleri çekmek, o alanlardaki çalışmaların önünü açmak için bağış yapabilir.

Stratejik Araştırmalar Merkezi Çeşitleri:

Stratejik araştırma merkezleri, yaygın bir uygulama olarak üstlendikleri fonksiyonlara göre çeşitli şekillerde organize edilebilir:

  1. İdeolojik Stratejik Araştırma Merkezleri:

Bu örgütler ideolojik bir felsefeye dayanan bir sorunu çözmek için çalışırlar. Savunma tankları olarak da bilinen araştırma, politika yapıcıları çözümlerini benimsemeye ikna etmeyi amaçlamaktadır.

  1. Alan Uzmanlığına Dayalı Stratejik Araştırma Merkezleri:

Bu tür merkezlerin dış politika, savunma, yoksulluk, strateji veya çevre gibi belirli bir tematik odağı vardır.

  1. Hükümet Politikalarına Odaklı Stratejik Araştırma Merkezleri:

Bunlar, bir ülkenin hükümetinin kontrolündeki düşünce kuruluşlarıdır. Örneğin, hükümetin dış politikasına odaklanan, halkı bu politikalar konusunda bilgilendiren ve bazı durumlarda uygulanan/uygulanacak politikanın doğruluğu konusunda halkın destek vermesine yönelik çalışmalar yapan düşünce kuruluşlarıdır. Hükümet veya hükümet organları tarafından oluşturulan veya devlet destekli faaliyet gösteren kuruluşlardır.

  1. Amaç Odaklı Stratejik Araştırma Merkezleri:

Bu tür merkezler, sivil toplum kuruluşlarına benzer bir özelliğe ve fonksiyona sahiptir. Örneğin bir yardım projesine taraftar toplamak, bu projenin hayata geçirilmesinin niye önemli ve gerekli olduğunu kitlelere anlatmak, daha fazla yardım toplanmasını sağlam, yaptığı faaliyetler neticesinde elde ettiği gelirleri belirlenen amaç doğrultusunda faaliyet gösteren diğer sivil toplum kuruluşlarının finansmanında kullanmak gibi çabalar yürütür.

  1. Örgütsel veya Coğrafi Bağlantı Bağlamındaki Stratejik Araştırma Merkezleri:

Bu bağlamda, bağımsız sivil toplum, üniversite, siyasi parti, kurumsal, küresel ve bölgesel sponsorlu düşünce kuruluşları dahildir. Bu tür merkezler, finansman kaynaklarına veya iş modellerine göre de şekillenebilir. Bir üniversiteye bağlı politika araştırma enstitüleri bu kapsamda görülebilir. Bir kurum veya kuruluşa olarak oluşturulan veya işletmeye/şirkete bağlı faaliyet gösteren araştırma merkezleri bu türden yerlerdir.

Stratejik Araştırmalar Merkezinin ve/veya Düşünce Kuruluşunun Rolü

Stratejik Araştırmalar Merkezlerinin asli amacı, yerel ve/veya küresel ölçekte, gelecekteki politika süreçlerini etkilemek için bilgi ve politika yapımını birleştirmektir. Çoğu düşünce kuruluşu, belirli bir endişeyi çevreleyen halkın ortak yararı ve eğitimi için çalıştığını iddia eder. İlgili alanlardaki profesyonellerin uzmanlıklarını toplayarak, düşünce kuruluşları bulgularını meşrulaştırabilir ve bunları yayınlar, konferanslar ve seminerler aracılığıyla ulusal ve/veya uluslararası mecralarda paylaşabilir.

Stratejik Araştırma Merkezlerinin ve/veya Düşünce kuruluşlarının nasıl ve kimi etkilediğinin arkasındaki taktikler ve motivasyonlar önemlidir. Fikirler ve ağlar aracılığıyla bu tür organizasyonlar, hedefledikleri değişim için kamuoyu oluşturma işlevini başarıyla üstlenebilir. Alanında iyi bir stratejik araştırma merkezi veya bir düşünce kuruluşu olup olmadığını test edebilmek için "sağ, sol, liberal vb. politik” duruşundan ziyade, kanıta dayalı tartışma önerisinde bulunup bulunmadığına, çıkardığı rapor ve analizlerin objektifliğine, konulara derinlemesine ve genişlemesine bakabilmesine, çıktılarının toplumda bir karşılığının oluşabilmesine vb. bakmak gerekir. Bu açıdan bakıldığında, stratejik araştırma merkezlerinin ve/veya düşünce kuruluşlarının çoğunluğunun açık veya kapalı bir şekilde varlık nedeni, fikirler ve eylemler için önemli birer katalizör olarak hizmet üretebilmeleriyle ilişkili görülür. Aşırı yoksulluk, eşitsizlik, iklim değişikliği, hızlı kentleşme, bulaşıcı hastalıkların yayılması, silahlı çatışma, uluslararası terörizm, organize suç ve nükleer silahların yayılması gibi birçok acil sorunla karşı karşıya bıraktığımız dünyamızda, bu alanlardaki problemlere çözüm getirebilecek organizasyonları harekete geçilebilecek iyi fikirler şarttır. Stratejik Araştırma Merkezleri ve/veya Düşünce Kuruluşları, en iyi ihtimalle, fikirlere aracılık edebilir, kamusal tartışmayı teşvik eden ortamlar sunabilir, acil sorunlarının üstesinden gelmek için yaratıcı ama pratik çözümlerin geliştirilmesine öncülük edebilir.

Bu konularda geçmişten çeşitli örnekler verilebilir: Örneğin, bir Brookings Enstitüsü uzmanı olan Leo Pasvolsky , Marshall Planı'nın şekillendirilmesine yardımcı olan somut öneriler ortaya koyarak II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'nın yeniden inşasına yardımcı olmuştur. Carnegie Uluslararası Barış Vakfı, 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından BM Soykırımla Mücadele Sözleşmesi'nin kabul edilmesinin teşvik edilmesinde rol oynamıştır.

Fikirler için bir katalizör görevi görmek, düşünce kuruluşlarının oynadığı rolün sadece bir yönüdür. Bir diğer önemli rol, politika gündeminin belirlenmesine yardımcı olmaktır. Yine de, politika gündemine girmek karmaşık bir iştir. İkna edici bir fikri gerçeğe dönüştürmek için her zaman mümkün olamayabilir, çıkan önemli fırsatlar çeşitli nedenlerle yakalanamayabilir. Buradaki sıkıntı, siyasetin esnekliği içinde gelişen olayların, karar alma süreçlerinin işleyişindeki “öngörülemezlik” önemli bir boyuttur. Stratejik Araştırma Merkezleri, eğer politika üretmek ve çıktılarını karar merkezlerinin dikkate almasını sağlamak istiyorsa, öncelikle hükümet gündemindeki bir fikri sahiplenmek için ısrarcı olması, o alanda sahip olduğu uzmanlığı/birikimi doğru bağlantılar ve iletişim kanallarıyla karar alıcılara kanıtlaması ve bunun için iyi bir zamanlama ile hareket etmesi gerekir. Burada biraz da popüler bir stratejik araştırma merkezi olarak hükümet nezdinde bilinir olmak için öncül çalışmalarla stratejik araştırma merkezinin kendisini kanıtlamış olması beklenir. Geliştirilen ve derinleştirilen bir fikrin kabul görmesine yönelik kamuoyu oluşturulması ve geniş kitleler tarafından kitle iletişim araçları üzerinden stratejik araştırma merkezinin düşüncesi karar makamlarında oturanlara ulaşabilmelidir. Destekçilerinin ittifakını almayı başarabilmek için stratejik araştırma merkezi, gündeme getirmek istediği fikrini ısrarlı bir şekilde bilinir kılmak ve sürekli geliştirmek için yeterli kaynaklara sahip olmaları gerekir. Unutulmamalıdır ki, fikirler politikalarda beklenen değişimleri bir anda gerçekleştiremez. Fikirlerin, geleneksel siyasi güçler tarafından satın alınması ve siyasetle uğraşan kesimlerin ‘kendi fikirleri’ haline gelmesi başarıyı doğal bir süreç haline getirebilir.

Bazı durumlarda stratejik araştırma merkezleri objektiflikten uzaklaşabilir ve ideolojik olarak desteklemediği hükümetlere, karar alıcılara, siyasi partilere yanlı bir bakış açısıyla ‘doğru analizler veya öneriler’ ile yaklaşmayı, ideolojik bağlamıyla birleştiremeyebilir. Bu yanlı duruş, stratejik araştırma merkezinin bazen de finans kaynağını korumak adına ‘yanlışı benimseme’ hastalığına yakalanması sonucunu doğurabilir. Kendi dar ideolojik saplantıları veya finansal bağımlılıkları altında ‘bağımsız’ davranamayan bu türden stratejik araştırma merkezleri ve/veya düşünce kuruluşları, kısa vadede kazanmış gibi gözükseler de, zamanla gözden düşmeye mahkum olurlar.

Robert Jervis'in Uluslararası Politikada Algı ve Yanlış Algılama üzerine yaptığı çalışmanın gösterdiği gibibazı durumlarda alan uzmanları ve politika yapıcılar, inançlarıyla çelişen bilgilerden kaçınmaya veya görmezden gelmeye yönelik bir eğilim sahibi olabilirler. Önyargılarından kurtulamayan uzmanların raporları, farklı görüşleri kapsam dışı tutabilir. Tutarlı bir şekilde önyargılı karar vermek, politika yapıcıların ‘beğeneceği’ görüş oluşturmak bu tür uzmanların karakteri haline gelebilir. Bu kapsamda, bir stratejik araştırma merkezinde, objektif düşüncenin korunabilmesi için karşıt görüşlere hoşgörüyle yaklaşabilen, kuruluş içindeki tartışmalarda farklı fikirlerin çarpışması için uygun zemini sunabilen, insanları tartışmaya ve kendi önyargılarının farkına varmaya zorlayan, her görüş sahibinin kendi görüşünü diğerlerini ikna edebilecek yönde savunabilmesine izin veren sosyal ve entelektüel bir ortam sunması başarı ve süreklilik için önemlidir. En iyi stratejik araştırma merkezlerinin tam da bunu yapması beklenir. Bu tür organizasyonlar, yeni fikirleri geliştirmek ve günün kritik meseleleri hakkında kamuoyunda tartışmayı kışkırtmak için uygun bir platform hizmeti oluşturabilirler. Kanıta dayalı değerlendirmeler yapabilirler.

Stratejik Araştırma Merkezlerinin Başarılı Olabilmesi İçin Zorunluluklar:

Neticede, başarılı olmak için stratejik araştırma merkezlerinin ve/veya düşünce kuruluşlarının en az dört unsura ihtiyacı vardır. İyi fikirlere, bu fikirleri destekleyecek aktörlerden oluşan bir iş birliği mekanizmasına, bu fikirleri dinamik bir bağlamda beslemek ve yönlendirmek için kaynak sıkıntısı olmayan kurumsal bir kapasiteye ve zamanlamanın doğru olduğu anı yakalama yeteneğinin önünü açacak iletişim becerisine ve mekanizmalarına ihtiyaçları var. İhtiyaç duydukları en önemli şey, dünyanın onlara en çok ihtiyaç duyduğu anda iyi fikirleri savunmak için araçlardır. Başka bir deyişle, düşünce kuruluşlarının iyi oldukları şeyi yapmaları, kelimenin en iyi anlamıyla fikirlerini, değerlendirmelerini, araştırmalarını, analizlerini satın alacak kişi ve grupları, çeşitli iletişim vasıtalarıyla (website, dergi, kitap, sesli ve görüntülü yayıncılık vb.) etkilemeleri gerekir.

 

Dr. Hüseyin FAZLA
Dr. Hüseyin FAZLA
Tüm Makaleler

  • 06.06.2022
  • Süre : 5 dk
  • 3260 kez okundu

Google Ads