Kastamonu Güllüce'de Bayram Buluşması
Batı Karadeniz Neden Fakir? Batı Karadeniz gibi olup da zengin olan coğrafyalar var mı? Bu makus talihi nasıl fırsata çevirebiliriz?
Bu bayramda Kastamonu’nun Güllüce köyündeydik, dostlarımızla, kardeşlerimizle, hemşerilerimizle buluştuk.
Köyde bir araya geldiğimiz bu bayram gününde köye kazandırılan camii ve köy konağını görme, birlikte açılışını yapma fırsatı bulduk.
Misafirlere hitaben şunları söyledim, hissiyatımı yansıtan sözlerimi sizlere de aktarmak istedim.
Sn. Kaymakam’ım, değerli misafirler, Hanım efendiler, beyefendiler, Batı Karadeniz’in sessiz kahramanları, Şehriban Vadisinin yiğit evlatları. Bu kutlu güne, bu çifte bayrama hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Kıymetli Misafirler,
Öncelikle Kalaycı Köyü Güllüce Mahallesine Necati Bağ adına yaptırılan bu güzel eser, camii ve Köy Konağını yaptıran değerli hemşerimiz ve akrabamız Sebahattin BAĞ kardeşimizi tebrik ediyorum.
İyi ki varsın.
İyi ki annen seni doğurmuş.
Var olasın.
Yine bu eser için ilk adımları atan ve köyümüzde su yok iken öncülük ederek köye devletten önce su getiren babam Yakup Usta lakaplı Hacı Yakup ATEŞ’e ve Cami de adı yaşayacak olan Kara Necati Lakaplı Necati Bağ amcaya Allahtan rahmet ve mağfiret diliyorum.
Nur içinde yatsınlar.
Bir teşekkür de camii inşaatının yapıldığı arsayı temin eden Muzaffer ATEŞ’e,
Az Kalaycı Köyü muhtarı ve çocukluktan sınıf arkadaşım Muhtar Yaşar KOYSAL’ı da gönülden tebrik ediyorum. Bu uğurda çok çalıştığına ahali şahit.
Şenpazar Belediye Başkanı, değerli dostumuz Cem Çınar da hep yanımızda oldu. Teşekkürler.
Son olarak bu eserin temizliği başta olmak üzere birlikteliğini koruyan ve bizleri misafir eden tüm köy halkına şükranlarımızı sunarız.
Dualarımız ahirete intikal edenlere, alkışlarımızda yaşayan sizlere…
Allah birlikteliğimizi bozmasın.
Değerli kardeşlerim.
Öncelikle son iki yıldır Batı Karadeniz’i vuran sel felaketlerinden dolayı ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.
Bölgemizde sadece sel felaketi yok.
Bölgede Yoksulluk felaketi de var, ki bu bizi gurbete çıkardı.
Yoksulluğun babadan oğula miras bırakıldığı ama hiçbir sızlanma ve şikâyetin yapılmadığı müstesna insanlarla dolu olan bu eşsiz coğrafya.
Coğrafya kaderdir.
2020 TÜİK verilerine göre TR 82 Sinop-Kastamonu-Çankırı Bölgesi en yoksul coğrafi bölge olarak ilan edildi.
Şehriban vadisinin Evlatları
Bunun üzerine üç soruyu düşündüm:
1- Batı Karadeniz Neden Fakir?
2- Batı Karadeniz gibi olup da zengin olan coğrafyalar var mı?
3- Bu makus talihi nasıl fırsata çevirebiliriz?
Batı Karadeniz Neden Fakir? Sorusunu kim cevaplayabilir?
1. Batı Karadeniz Türkiye’nin Açık Ara En Çok Şehit Veren Bölgesidir:
- Türkiye’ye sadece genişletilmiş bir Batı Karadeniz bölgesinin bırakıldığı Sevres’de bile bu bölge Türk vatanından koparılmaya cesaret edilememiştir.
- Çünkü burası yedi yüzyıldır seyyahlarca Türkmenlerin kaidesi olarak anılır.
- 1826 yılında devşirme Yeniçerilik sistemi kaldırılır. İmparatorluğun %98 oranında Müslüman Türk nüfusa sahip tek eyaleti Batı Karadeniz asker ambarı olur.
- Bu bölge Çanakkale Savaşlarının ve İstiklal Harbinin –açık ara- en çok şehit veren bölgesidir. “Yarımca”-‘Güllüce’den 22 asker gider, 21’i şehit olur.
- Bakın Sarı Seyin orada… Üç oğlu şehit olmuş, biri gazi. Bakın Üvez Ali hemen oracıkta. 22 yıl harp etmiş. Esir düşmüş.
- Bakın 11 bin askerin celp edildiği, yarısının geri dönmediği Cide orada. Cideli Halime Kaptan orada.
- Çanakkale ve Kurtuluş savaşında şehit olanların bakiyeleri, doğal olarak bu sırada askerlik yapmayan ve ekonomik-sosyal-siyasi hayatı domine edenlerle uzun yıllardan beridir yarışamamıştır.
2. Tekke ve Zaviyeler Kapatılırken, Yerine Modern Okul ve Meslek Kursları Yapıl(a)mamıştır:
- Bolu, Bartın, Kastamonu, Çankırı ve Zonguldak çevresinde yoğunlaşan divanlar, Batı Karadeniz’in idari örgütlenme modelinin Divan biçiminde olduğunu gösterir.
- Bu modelin önemli bir unsuru olan tekke ve zaviyeler sadece bir dini teşkilat değildir. Aynı zamanda birer okul ve ahi teşkilatıdır.
- Tekke ve zaviyeler kapatılınca, bölgenin ahi teşkilatı ve okulları da kapatılmış oldu. Bunların yerine modern Cumhuriyet okulları yapılamamış, meslek kursları açılamamış ve esnaf teşkilatları da büyük ölçüde ya hiç oluşturulamamış ya da işlevsel olamamıştır.
- Öte yandan Of yöresine bu yönde muafiyet verilmesi, bölgenin sadece dini hayatı yönlendirilmesinde değil, aynı zamanda bürokrasi, siyaset ve ticarette öne çıkmasında büyük pay sahibidir.
- Of bölgesinden bugün çoğu Vali ve genel müdür, Bakan, Bakan yardımcısı olmak üzere sayılamayacak kadar yönetici var. Buradan Vali ve Kaymakamların sayısı 140’dan fazla.
- Şehriban Vadisinden ise 5 kişi vardı. Bugün Erdoğan Ülker, Ali Gün, gibi ağabeylerimiz emekli oldu ya da edildi. Yıldırım Abi de bugünlerde emekli yaşını tamamlıyor. Tek bir Mülki İdare Amiri Kalmadı.
Bu gidişe dur deme zamanı gelmiştir…
3. Bölgenin Yoksullaşmasında Orman Kanunu’nun Rolü:
- 1956 tarihli orman Kanunu’na göre orman sınırlarında hiçbir suretle daraltma yapılamaz.
- Türkiye’nin birçok bölgesinde insanların yaşadığı coğrafya ya tarım arazisi olarak kullanılmış ya imara açılmış ya da turizm alanı ilan edilerek kendi yöresinin zenginleşmesinde motor gücü olmuştur. Orman Kanunu bölgenin yapısının orman olması nedeniyle Batı Karadeniz’i olumsuz etkilemiştir.
- Küçükken ektiğimiz tarlalar orman oldu. Orman olmayan bölgelerin kullandığı tarlalar ise ya imara açıldı arsa oldu ya da ova olarak zenginlik kaynağı…
4. Göç ve Olumsuz Etkileri:
- Batı Karadeniz’deki Sinop, Kastamonu, Çankırı, Bartın, Karabük, Zonguldak, Bolu ve Düzce vilayetlerinde 2,5 milyon insan yaşamaktadır.
- Bu vilayetlerden İstanbul’da da bir o kadar nüfus vardır.
-Bursa, Ankara, İzmir ve Trakya’da da aynı sayıda bölge insanı yaşamaktadır.
- Bölge nüfusunun iki katı dışarda insan çalıştıran Batı Karadeniz nitelikli ve çalışma çağındaki işgücünü dışarıya vermekle kalmamış, boşalttığı ekilmeyen alanlarda orman haline gelmiştir.
5. Bölgenin Doğu Karadeniz Bölgesine Verilen Teşviklerden Yararlanamaması:
- Of yöresine tanınan dini imtiyaz, bürokrasi, ekonomi ve siyaseti domine etmesine yol vermiştir.
- Karadeniz sahil Yolu’nun sadece Batı Karadeniz kısmının bitmemesi ilginç bir örnektir. Doğu Karadeniz’den Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar başta olmak üzere siyaset ve bürokrasi ve ticaret ve sanayi dünyası tekelleşme oluşturmaktadır.
- Batı Karadeniz’den kabinede tek bir bakan yoktur.
- Öte yandan çay imtiyazının önce Kanınla Rize ve sonra Bakanlar kurulu Kararıyla Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’a münhasır kılınması, fındık teşvikinin de daha çok ordu ve Giresun illerine verilmesi Batı Karadeniz ve Batı Karadenizlilerin yoksullaşmasına, komşu Doğu Karadeniz bölgesi ve insanına göre fırsat eşitliğine ihtiyaç duymasına yol açmıştır.
BAKFED kurulmasının nedenlerinden biri bölgesel eşitsizliklerin azaltılmasıdır.
6. Bölgenin Dinamiklerine Uygun Batı Karadeniz Kalkınma Planı Yapılmamıştır:
-1933 ilk sanayi planından beri “bölgeler arası dengesizliklerin asgari düzeye indirilmesi”, Kalkınma Planlarımızın temel amaçlarından biri olmuştur.
- Ülkenin önemli kaynaklarına sahip bir coğrafya 90 yıllık kalkınma siyasalarına rağmen bölgelerarası dengesizlikten bir türlü kurtulamamıştır.
- Zira, bölgenin Dinamiklerine Uygun Batı Karadeniz Kalkınma Planı Yapılmamıştır.
- Ancak hala Dünya Bankası ve TÜİK verilerine göre Türkiye’nin en yoksul bölgesi Batı Karadeniz’dir.
- (GAP), (DOKAP,) (DAP) (KOP) benzeri projeler acil olarak yapılmalıdır.
- BAKKA Planına olan ihtiyaç ortadır.
7. Bölge Turizm Bölgesi İlan edilmemiştir ve Mimarisine Uygun Turizm Planı Yapılmamıştır:
- Batı Karadeniz bölgesinde UNESCO “Dünya Miras Kenti” kapsamında yer alan Safranbolu, özgün Amasra ve Kastamonu gibi kentler, turizm açısından marka olma potansiyeline sahiptir.
- Bölgenin Abant, Yedi Göller, Sapanca gibi gölleri, Gideros ve Hamsilos Koyları, Valla kanyonu, Dağlı Kuylucu gibi doğal güzellikleri bakirdir.
-Bölge mimarisine uygun yatay yapılaşmayı mümkün kılan holistik bir Batı Karadeniz Turizm Planı yapılmalıdır. Ve bölge bir bütün halinde Turizm bölgesi ilan edilmelidir.
8. Bölge İnsanı Kendi Değerlerine Sahip Çıkmamaktadır:
9. Bölge İnsanı Bireysel Yapısını Kolektif Bir Dönüşüme Evirememektedir:
- Bugün Batı Karadeniz ciddi bir nüfusa sahiptir. Nüfus nüfuzdur. Ama teşkilatlanmış nüfus...
10. Optimal Ölçek Batı Karadeniz Ölçeğidir:
-Batı Karadeniz Bölgesini kapsayan ilk sivil toplum kuruluşu 2019 yılında kurulan Batı Karadeniz Fırsat Eşitliği Derneği (BAKFED)’dir. Bir düşünce kuruluşu, bölgesel eşitsizlikleri giderme amacındaki bir hak arama sivil toplum örgütü iddiasındaki BAKFED, bu alandaki açığı gidermeye adaydır.
11. Örgütlenme Sorunu:
- Batı Karadeniz’in geri kalma sebepleri arasında birkaç şey daha tartışılabilir. Ancak, temel konu örgütlenmedir.
-Sinop, Çankırı, Kastamonu aşkı, Bartın, Zonguldak, Karabük sevdası, Bolu, Düzce sevgisi, Batı Karadeniz potasında erimelidir ki efsane geri dönsün!.. Dünya da ve ülkemizde yer alan her yasal örgütlenme modeli,
Batı Karadeniz’in Efsane Paşaları
1- Kastamonulu Fahreddin Paşa I. Dünya Savaşını tek başına iki ay uzatmıştır. Medine Müdafii Türk Bayramını indir diyen İstanbul Hükümetine bu bayrağı ben indirmem indirecek birini atayın demiştir.
2- Bugün Çanakkale bizde kaldıysa, Çanakkale Savaşlarının Genel Kurmay Başkanı Kastamonulu Enver Paşa unutulabilir mi? Edirne ve Trakya Fatihi Enver Paşa…
3- Kafkas Kartalı Kastamonulu Nuri Killigil Paşa Azerbaycan ve Dağıstan’ın Fatihidir.
4- Dadaylı Deli Halit Karsıalan Paşa Erzurum-Kars-Erzincan-Iğdır-Ağrı Fatihidir.
5- Kastamonulu Halil Kut Paşa Kut’ul Amare de İngiliz Ordusunu bozguna uğratmıştır.
6- Kastamonulu Miralay Halil Akmansü Kurtuluş Savaşında Yunan Başkomutanı Trikopis’i esir almıştır.
7- Kastamonulu mazhar Müfit Kansu Erzurum’da Gazi M. Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir ile beraber üçüncü saç ayağı olarak milli mücadeleyi organize eden İstiklal Savaşının sivil ayağı olarak görev yapmıştır.
Batı Karadeniz’in Efsane Askerleri
1- Çanakkale Savaşı ve İstiklal Harbinin omurgası Batı Karadeniz’dir.
2- Her 4 ya da 5 şehitten biri Batı Karadenizlidir.
3- Çanakkale Harbinin 250.000 şehidinden 93.000 şehidi Batı Karadeniz Paşa Sancağındandır.
4- 35.000 nüfuslu Cide’den 11.500 asker alınmış yarıdan çoğu dönmemiştir.
Batı Karadeniz gibi olup ta zengin olan coğrafyalar var mı?
- Batı Karadeniz’in iki katı nüfusuna sahip olan İsviçre, Türkiye’nin öşrüdür.
- Yüz ölçümü, (BK11) Batı Karadeniz’in yarısı, Türkiye’nin ise yirmide biri kadardır.
- Ancak, bu küçük karasal ülke sadece Batı Karadeniz’den 33 kat fazla üretmekle kalmamakta, Türkiye’den de yılda 150 milyar USD daha fazla milli hasıla üretmektedir.
- Her bir İsviçre vatandaşı sırasıyla bölgede yaşayan Türk Vatandaşlarından 16 kat, ülke genelindeki vatandaşlardan 12 kat fazla kazanmaktadır.
- Bölge benzer büyüme gösteren her iki ülkeye göre de daha az büyümektedir. Batı Karadeniz her iki ülkeye göre daha homojen bir yapıdayken, İsviçre’nin denize kıyısı yoktur.
Batı Karadeniz-İsviçre Alpleri gezen her insan şunu söylüyor:
Batı Karadeniz, bir başka ifadeyle eski Kastamonu Paşa Sancağı, İsviçre kadar belki daha da güzeldir.
İsviçre’den üstün yanı Karadeniz’e uzun bir kıyı şeridi olmasıdır.
İsviçre ise hukuk güvenliği ve ürettiği markalarla Türkiye’yi G-20 dışına itmiştir.
Türkiye Filyos’tan doğal gaza, Karabük’ten demir-çeliğe, Zonguldak’tan kömüre uzanıp ülkemize sunuyor.
Batı Karadeniz Ormanlarıyla ahşap ve oksijen üretiyor.
Ama Batı Karadeniz yoksul, Kastamonu yoksul, Cide, Şenpazar, Azdavay, Pınarbaşı yoksul, Hoşalay yoksul.
Öneriler:
BAKFED bundan 2-3 yıl önce KIZILCASU BİLDİRGESİ İLE üç önemli önlem önerdi:
1- “Kabinede bölgeden bakanlar olması”
2- “Bölgenin tamamının turizm bölgesi ilan edilmesi”,
3- Yağmur sularını yüksek havzalarda tutacak göller ve barajlar yapılmasını da içeren “Batı Karadeniz Kalkınma Planı” yapılması…
Nasıl yapılacak:
1- Batı Karadeniz, Türkiye’nin yeni kalkınma lokomotifi olarak ele alınır ve yeşil-dijital kalkınma metotları uygulanırsa,
2- Batı Karadeniz Yüksek Hızlı Tren Hattı buna göre yapılırsa.
3- Turizm, bilişim, eğitim ve sanayi-tarım üretimi markalaşırsa…
4- Filyos açıklarındaki doğalgaz, Zonguldak’taki kömür, Karabük’te üretilen çelik, bölgedeki ahşap potansiyeli bölgede kullanılırsa…
5- Seller bölgesi göller bölgesine çevrilirse,
6- Kabineye birkaç bakan konabilirse,
7- Halkımız kendi değerlerine sahip çıkarsa,
8- Kuşkusuz Batı Karadeniz Türkiye’yi G-10 İçine Çeker.
Hepinizi muhabbetle selamlıyor, bu hizmeti kazandıran Sebahattin Bağ kardeşim başta olmak üzere hepinizi tebrik ediyorum.
Hayırlı uğurlu olsun.