Site İçi Arama

tarih

Kıbrıs Dosyası: Uluslararası İlişkilerde Bir Yumuşak Güç Aracı Olarak Diaspora ve Kıbrıs Türk Diasporası Örneği

“Diaspora” kavramına Türkiye’deki bakış genel anlamda ve ilk başta olumsuzdur.  Bunda özellikle, son 50 yılda Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunan Ermeni ve Rum-Yunan diasporasının faaliyetlerinin basına yansımasının etkisi vardır.

Diaspora kavramının tanımlanması hususunda akademik zeminde “klasik” ve “modern” anlamda iki tanım bulunmakla beraber, bu iki farklı tanımın ortak noktası, anavatanlarından uzakta ve başka ülkelerde bulunan ve bu ülkelerde örgütlenerek faaliyet yürüten azınlık yapılarıdır. Klasik ve modern tanım, bu noktada diasporaların temel amaçlarını tespit konusunda ayrılsa da özetle ifade edebiliriz ki diasporalarının en temel misyonlarından biri hem var oldukları ülkede, bir azınlık olarak ortak zemine buluşarak faaliyet organize etmek ve bu faaliyet organizasyonu ile anavatanlarına katkı sunmaktır. (Ulusoy, 2017).  

“Diaspora” kavramına Türkiye’deki bakış genel anlamda ve ilk başta olumsuzdur.  Bunda özellikle, son 50 yılda Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunan Ermeni ve Rum-Yunan diasporasının faaliyetlerinin basına yansımasının etkisi vardır.

Ancak, “diaspora” kavramına daha teknik bir gözle bakılacak olursa, ulusal bir diaspora inşası, ulus-devletlerin yumuşak güç uygulamaları ve diğer devletlerle olan etkileşimleri açısından büyük bir önem taşır.

Türkiye ise yıllardır belki bu kavrama yönelik olumsuz algıdan dolayı belki de diaspora tipi yapılanma konusunda deneyim ve çalışma eksikliğinden kaynaklı olarak diğer devletlerde var olabilecek diaspora yapıları inşa etme noktasında yeterince etkili olamamıştır.  

Bu noktada Türkiye karşıtı faaliyetlerle öne çıkan diasporaların çalışmalarına bakarak, bu yapıların ne denli ciddi bir etki gücüne sahip olabileceklerini analiz etmek akılcı bir yol olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 2021 yılında, Kaliforniya Eyaleti’nde Los Angeles Country Yüksek Mahkemesi, Ermeni terör örgütü üyesi Hamping Sasunyan’ı serbest bırakma kararı aldı. Dönemin Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ise söz konusu kararı temyiz etmeyeceğini açıklayarak dolaylı şekilde bu kararı onadı. (1)

Oysa Sasunyan, 28 Ocak 1982 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’a suikast düzenleyerek katletmiş, 1984 yılında ise müebbet hapse mahkûm edilmişti. 
Yabancı bir ülkenin diplomatını şehrin ortasında katletmenin diplomatik temayüllerdeki karşılığı açık iken, Kaliforniya Eyaleti’nin yerel otoritelerinin bu yönde bir karar almasında hangi etmenlerin olduğunu incelemeden bu durumun alt metnini anlamak ise mümkün değil.

Amerika Birleşik Devletleri’nde özellikle de Kaliforniya Eyaleti’nde Ermeni diasporası’nın güçlü olduğu bilinen bir gerçek. ABD’de faaliyet gösteren “Armenian National Commitee of America” (ANCA)’dır. (2) Kendisini ABD’deki en efektif ve yaygın Ermeni organizasyonu olarak ifade eden yapı, ABD’nin doğu ve batı yakasına ayrılmış iki alt organizasyonel parça ile beraber yoğun bir diaspora faaliyeti yürütüyor. Bu çerçevede, gerek eyaletlerin vali seçimlerinde, gerekse federal düzeyde yapılan seçimlerde yaptıkları işbirlikleri ve hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçilerle olan kontaklarıyla kendi ajandalarını Amerikan siyasi partileri ve siyasilerinin gündemlerine aldırabiliyorlar. Bu noktada JCAG terör örgütü üyesi ve katil Sasunyan’ın “şartlı tahliyesi”ne karar verilmesinde ANCA’nın rolünü göz önüne almak gerekiyor.

Hakeza benzeri bir durum, Yunan-Rum diasporası için de geçerli. ABD’nin mevcut Başkanı Joe Biden’ın 1973-2009 yılları arasında tam 36 yıllık senatörlüğü boyunca Yunan-Rum Diasporası ile yakın ilişki içerisinde olduğu ve özellikle de senatörü olduğu Delaware Eyaleti’ndeki Yunan-Rum lobisi’nin büyük desteğini aldığı biliniyor. Bu desteğin etkileri, Biden’ın gerek Dış İlişkiler Komisyonu’nun başında iken senatoda aldığı tutum, 1986 yılında Türkiye’ye yönelik yeni bir ambargo getirme girişimde aldığı aktif rol, yine 1999’da dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile ABD Temsilciler Meclisi ziyaretleri sırasında Kıbrıs ve Ege konusunda yaşanan gergin diyalog ve  ‘‘Siz ABD'ye muhtaçsınız ancak ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı yok. Kredi ihtiyacınızın da olduğunu biliyorum. Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yerine getirin, size yardımcı olalım. Aksi takdirde hiçbir yere varamazsınız (3) gibi “müttefik” olunan bir ülkenin senatöründen beklenilmeyen bir çıkış yapması, durumun niteliğini açık bir şekilde göstermektedir. 

Kaldı ki Biden bu desteği inkar da etmemektedir. İlk defa senatör seçildiği 1972 Seçimleri’nde “Delware’daki her Yunanlı-Amerikalı’nın kendisine oy verdiğini” söylerken, bunun yanında kendisine Yunan lobisiyle olan ilişkisinden dolayı bazı Delaware’lıların “Joe 'Biden-opoulos” lakabı verdiğini ve bu lakapla da gurur duyduğunu açıkça da söylemiştir. (4) 

Bu noktada “American Hellenic Instutite”  (AHI) vb. Yunan-Rum diaspora kuruluşlarının Biden’a olan desteğini de vurgulamak gerekir.  Bu desteğin bir karşılığı olarak Biden, 2020 Başkanlık Seçimi Kampanyası Bildirisi’nde Kıbrıs meselesinde Yunan-Rum tezlerine paralel şekilde, Türkiye’nin adaya olan askeri müdahalesini “işgal” olarak ifade ederek  “federal Kıbrıs” tezini savundu ve şu ifadelere yer verdi:

“Joe Biden, Kuzey Kıbrıs’ın Türk işgaline karşı gelerek siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon temelinde kapsamlı bir çözüm aracılığıyla adanın yeniden birleşmesini destekledi. 2014’de son 50 yılda ilk aktif başkan yardımcısı olarak adayı ziyaret etti ve Beyaz Saray’ın Kıbrıs sorununa katılımına liderlik etti.”

Hakeza, aynı bildirgede Biden, Yunan Ortodoks Kilisesi’ne de destek vereceğini belirti.
Bütün bu örnekler esasında, Türkiye’nin en büyük eksikliklerinden biri, olan güçlü bir diaspora inşa edilememesi sorununun, çeşitli noktalarda ulusal çıkarlar açısından Türkiye’nin elini ne denli zayıflattığını gözler önüne sermektedir.

Türkiye aleyhtarı diaspora örgütleri sadece siyasi alanda hükümetlere veya siyasi partilere değil, uluslararası şirketler üzerinde de etki gücüne sahip hale gelmiştir. Bunun en somut ve kamuoyuna yansıyan örneklerinden biri  geçtiğimiz yılın Temmuz ayında ANCA tarafından The Walt Disney Company’e yapılan baskılar sonucunda “Disney+” adlı platformda yayımlanması planlanan Atatürk dizisinin henüz yayımlanmadan platformdan kaldırılması olayıdır. 

ANCA, bu baskıyı ikrar eden bir açıklama yayımlayarak ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında kabul edilemez ifadeler kullanarak, şirkete diziyi kaldırma kararından dolayı teşekkür etmiştir.

Özetle, Türkiye karşıtı diaspora yapılanmaları Türkiye karşıtı çalışmalarını aktif şekilde sürdürmekte, sosyal medya hesaplarından, basın organlarına, dernek, enstitü ve vakıf tarzı yapılanmalardan, siyasi partilerdeki bağlantılarına kadar birçok araçla, Türkiye aleyhine girişilen tertiplerde kendi açılarından “başarı” elde etmişlerdir. Bu, uluslararası ilişkiler yazınında “yumuşak güç” uygulamasına verilecek örneklerden biridir.

Türkiye’nin ve Türk ulusunun bağımsızlığı ve ulusal çıkarlarını önceleyecek her dış politikanın zemini, salt bir gerçeklik ve ilkeler esasına dayanmalıdır. Bugünün dünyasında yumuşak güç uygulamaları artık uluslararası ilişkilerde en sık başvurulan yöntemlerden bir tanesi haline gelmiş, kamu diplomasisinin etkin ve verimli kullanılmadığı hiçbir dış politika programı başarılı olabilme kapasitesine sahip değildir.

Bu noktada, Türkiye Cumhuriyeti’nin izlemesi gereken dış politikanın ana hatlarında diaspora faaliyetleri gibi yumuşak güç kullanma pratiğini geliştirmesi büyük önem taşımaktadır.

Türkiye’ye İyi Bir Örnek: İngiltere’deki Kıbrıs Türk Diasporası

Kıbrıs’ta 1955 yılında Enosisçi Rum terör örgütü EOKA’nın terör eylemlerine başlaması ve özellikle de 1958’den sonra saldırılarını Kıbrıs Türk toplumuna yöneltmesi sonrasında, Kıbrıs’tan birçok Türk’ün ada dışına göç süreci başlamıştır. 1960’da ortak cumhuriyetin kurulmasına karşılık, Aralık 1963’te Kanlı Noel saldırılarının patlak vermesi ve Kıbrıslı Türklerin, “Akritas Planı” adı verilen imha planı çerçevesinde çeşitli saldırılarla “etnik kırıma” uğratılması girişimi sonrası bu göçler yeniden hızlanmıştır. Bu göçlerin ciddi bir kısmı Türkiye’ye olsa da, hatırı sayılır sayıda Kıbrıslı Türk de Birleşik Krallık’a göç etmiştir. İlerleyen süreçte, burada çeşitli dernekler kurularak demokratik kitle örgütlerine kavuşan Kıbrıslı Türkler, adım adım diaspora faaliyetlerinin temelini atmışlardır.

Bugün Birleşik Krallık’ta çok sayıda Kıbrıslı Türk demokratik kitle örgütü bulunmaktadır. Bunların en büyüğü ve etkilisi ise Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi (Council Turkish Cypriots Association – CTCA UK)’dur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanından sadece birkaç ay önce 8 Mart 1983 tarihinde kurulan konsey, 41 yıldır Birleşik Krallık’ta Kıbrıs Türk kimliğinin gelenek ve kültürel yapısıyla yaşatılması, adadaki Kıbrıslı Türklerin sesinin duyurulması ve Birleşik Krallık’taki Kıbrıs Türk toplumunun birlikte hareket edebilmesi amacıyla bir “çatı örgütü” olarak çalışmalar yapmaktadır. (5)

Öte yandan, yine Birleşik Krallık merkezli olan Britanyalı Kıbrıs Türk Derneği (British Turkish Cypriot Assocation) de, 10 Temmuz 2013 tarihinde kurulmuş, Kıbrıs Türk halkının geleceği hakkında izlenecek politikalar hakkında görüş belirlemek ve sunmak, toplumsal farkındalık yaratarak Kıbrıs Türk halkının çıkarlarına uygun ulusal çizginin izlenmesine katkı sağlamayı hedeflemektedir.

Bu kuruluşların yanında özellikle günümüzün en önemli propaganda ve iletişim mecraları halinde olan sosyal medyada faaliyet göstermekte olan, Kıbrıs meselesi hakkında düzenli olarak içerik üreten, görüş bildiren ve Britanya’daki Kıbrıslı Türk gençlerin yapılanması olan “Genç Kıbrıs Türkleri Oluşumu” (Young Turkish Cypriots)’da önemli çalışmalara imza atmakta, çeşitli kampanyalarda öncü rol üstlenmektedir. Sayılan bu kurumlar dışında da Kıbrıslı Türklerin birçok kurum, kuruluş, basın ve yayın organı da bulunmaktadır. (6)

Bilindiği üzere demokratik kitle örgütleri esasında birer “baskı örgütü” vazifesi görmektedir. Bu noktada Kıbrıs Türk diasporasının çalışmaları oldukça dikkat çekicidir. Muhafazakar Parti, İşçi Partisi ve Liberal Demokratlar ile kontakları bulunan Britanya’daki Kıbrıs Türk diasporası, Britanya’da daha önce devlet kurumlarında üst düzeylerde görevlerde bulunmuş kişilerin, Kıbrıs Türklerine yönelik ambargoların kalkmasına (özellikle de doğrudan uçuşlar konusunda) açıklamalarını kamuoyuyla paylaşmakta, bu partiler bünyesinde yer alan birçok Britanyalı siyasetçi ile de etkileşime girmektedir. 

Hakeza, bu yapıların faaliyetleri KKTC’deki birçok basın kuruluşu ve hatta bazı demokratik kitle örgütleri tarafından da takip edilmektedir. 

Bu noktada, bir örnek vermek gerekirse, Waltham Forest Protestoları oldukça önemli ve örnek alınması gereken bir girişim olarak öne çıkmaktadır. 15 Kasım 2021 tarihinde Kıbrıslı Türk diasporasının önderliğinde Londra’daki Waltham Forest Belediyesi önünde 15 Kasım KKTC Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla KKTC bayrağı, İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekilmiş, ancak göndere çekilen bayrak daha sonrasında yetkililer tarafından zorla indirilmiş ve bayrağa, bir ulusal bayrağa yapılmayacak şekilde bir muamele yapılmıştı.  Söz konusu belediye binası önündeki bayrak töreninin hemen ardından KKTC bayrağının indirilmesinin nedeni hakkında İngiliz yetkililer, KKTC’nin resmi bir devlet olarak tanınmamasını gösterse de daha önce yine aynı yerde çeşitli tanınmamış ülkelerin bayrakları törenle göndere çekilmiş ve İngiliz yetkililer herhangi bir müdahalede bulunmamışlardı.

Bu durumun üstüne Waltham Forest Belediye Konseyi Başkanı Grace Williams’ın Kıbrıs Türk toplumu aleyhindeki açıklamaları büyük bir tepki çekti ve CTCA UK önderliğinde birçok Kıbrıslı Türk demokratik kitle örgütü bir araya gelerek, 9 Aralık 2021 tarihinde Waltham Forest Belediye Binası önünde ciddi katılımlı bir protesto gösterisi gerçekleştirdi. Söz konusu protesto gösterisine KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından resmi destek açıklanırken (7), KKTC’deki bazı demokratik kitle örgütleri de söz konusu eyleme destek açıklamaları yaptılar. Yükseköğrenim gençliğinden ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Atatürkçü Düşünce Topluluğu da eyleme destek açıklarken, protestonun ardından topluluğun  yayın organı Kemalist Kıbrıs Dergisi’nin 2.sayısına konuyla ilgili yazı veren CTCA UK, 3 Mart 2022 tarihinde ikinci protesto gösterisinin gerçekleştirileceğini açıkladı ve ikinci protestonun gerekçelerini de kamuoyuyla paylaştı. Hakeza CTCA UK’nın Waltham Forest Belediyesi’nin KKTC bayrağına yönelik davranışı karşısında Liberal Demokratlar’ın Waltham Forest Temsicliliği de açıklama yaptı ve Kıbrıslı Türklere destek verdi. Açıklamada; her ne kadar KKTC bayrağının göndere çekilmesinin Kıbrıs Rumları tarafından "rahatsız edici" görülmesinin "anlaşılabilir" olduğu ifade edilse de, KKTC bayrağının göndere çekilmesi için Kıbrıs Türklerinin daha önceden konseyden gerekli izinleri aldıkları, ancak bayrak göndere çekildikten sonra bayrağın belediye çalışanları tarafından yasadışı bir şekilde alelacele gönderden indirildiği, ayrıca Belediye Başkanlığı ile Belediye Konseyi tarafından yapılan açıklamaların Kıbrıs Türklerine yönelik ırkçı, ayrımcı ve kutuplaştırıcı ögeler içerdiği ifade edildi. (8)

Waltham Forest Protestoları örneği üzerinden de görüleceği üzere Kıbrıs Türk diasporasının aktif tutumu, İngiliz siyasetinin ana akım partilerinde de ciddi bir etki yaratmıştır. Hakeza, Kıbrıs Türk diasporasının Kanlı Noel’in yıl dönümlerinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Londra Elçiliği önünde eylem gerçekleştirmesi ve katliam kurbanlarını anması ve Kıbrıs Rum diasporasının karalama faaliyetlerine karşı hızlı, etkin ve aktif tutumu bu noktada Kıbrıs Türk diasporasının iyi bir örnek olduğunu gözler önüne sermektedir.

Sonuç Yerine: 

Diaspora kavramının ülkemizdeki olumsuz algısı, Türk hariciyesinin politika ve stratejilerini belirleyici bir rol oynamamalıdır. Türkiye’nin ulusal çıkarlarının etkili şekilde savunulması ve korunması, yumuşak güç uygulamalarının aktif olarak tatbiki ile mümkündür. 

Türkiye aleyhine faaliyetlerini düzenli olarak sürdüren Rum ve Ermeni diasporalarının faaliyetlerine cevap verebilmek sadece ve sadece devlet katındaki resmi açıklamalarla mümkün olamaz. Bunun için açık bir stratejinin amasız ve fakatsız yürütülmesi, Türk diasporasının Türkiye’nin ulusal menfaatlerini etkili şekilde savunacak kurumsal yapılara kavuşması veya var olan yapıların işlevselliklerini arttırılacak şekilde restore edilmesi ve bu yapıların politik misyonlardan ziyade ulusal misyonlar ve kaygılarla hareket etmesi ülkemizin ve ulusumuzun istikbali açısından büyük önem arz etmektedir. 

Bugün dünya siyasetine yön veren birçok devletin askeri güç ve ekonomik güç kullanımlarının yanında yumuşak güç kullanımını da önemsedikleri ve politikalarına eklemlendirdikleri düşünüldüğünde Türkiye’nin önünde uzun ancak yürünmesi gereken bir “yol” vardır. 

Not: Bu yazı ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Atatürkçü Düşünce Topluluğu'nun yayın organı Kemalist Kıbrıs Dergisi'nin 6. Sayısı : "Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50.yılı" sayısı için  kaleme alınmıştır.

Dipnotlar

(1)    T.C.Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklaması. No: 92, 11 Mart 2021, Şehit Los Angeles Başkonsolosumuz Kemal Arıkan’ın Katili Terörist Hampig Sasunyan’ın Salıverilmesi Hk. / T.C. Dışişleri Bakanlığı (mfa.gov.tr) 
(2)    “About ANCA”, Armenian National Commitee of America Resmi İnternet Sitesi. About Armenian National Committee of America (anca.org) 
(3)    Küstaha fırça - Son Dakika Haberler (hurriyet.com.tr) (01.11.1999). 
(4)    Remarks by President Biden at Greek Independence Day Reception | The White House 
(5)    “About Us”, CTCA UK Resmi İnternet Sitesi CTCA UK 
(6)    Young Turkish Cypriots
(7)    KKTC Cumhurbaşkanlığı - Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan Waltham Forest Belediye Binası önündeki eylemcilere destek mesajı: “KKTC bayrağı; kimlik ve egemenliğimizin sembolüdür” 
(8)    Kemalist Kıbrıs 2.Sayı, Bahar 2022. ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Atatürkçü Düşünce Topluluğu Yayın Organı. Kemalist Kıbrıs Sayı: 2 Mayıs 2022 - Google Drive

KAYNAKÇA:

About ANCA”, Armenian National Commitee of America Resmi İnternet Sitesi. About Armenian National Committee of America (anca.org)
Kemalist Kıbrıs 2.Sayı, Bahar 2022. ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Atatürkçü Düşünce Topluluğu Yayın Organı. 
KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın 10.12.2021 tarihli resmi açıklaması. KKTC Cumhurbaşkanlığı - Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan Waltham Forest Belediye Binası önündeki eylemcilere destek mesajı: “KKTC bayrağı; kimlik ve egemenliğimizin sembolüdür”
Küstaha fırça - Son Dakika Haberler (hurriyet.com.tr) (01.11.1999). 
Remarks by President Biden at Greek Independence Day Reception | The White House
T.C.Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklaması. No: 92, 11 Mart 2021, Şehit Los Angeles Başkonsolosumuz Kemal Arıkan’ın Katili Terörist Hampig Sasunyan’ın Salıverilmesi Hk. / T.C. Dışişleri Bakanlığı (mfa.gov.tr)
Ulusoy, E. (2017). Diaspora kavramı ve Türkiye’nin diaspora politikalarının modern teori çerçevesinde sosyo-politik bir analizi. İnsan ve Toplum, 7(1), 139-160.

Araştırmacı Yazar Ali ERGENDEDEOĞLU
Araştırmacı Yazar Ali ERGENDEDEOĞLU
Tüm Makaleler

  • 15.11.2024
  • Süre : 6 dk
  • 743 kez okundu

Google Ads