Ulus Devlet Anlayışı ve Filistin Bayrağının Dili
Filistinlilerin; bayraklarındaki renge kadar yansıttıkları Osmanlı, Türk nefreti yerine gerçek düşmanları, Yahudi Milliyetçisi Siyonistlere ilişkin bir rengi bayraklarına taşımalarının daha doğru olacağına inanıyorum. İşe buradan başlamaları gerekir. Belki o zaman gerçek düşmanlarını daha tanırlar, görürler ve hakiki bir mücadele verebilmek için birlik ve beraberliklerini inşa edip, kendi ulus devletlerini kurabilirler.
Ulus devlet anlayışını, meşruiyetini bir ulusun belli bir coğrafi sınır içindeki egemenliğinden alan devlet tanımı olarak biliyoruz. Devlet politik ve jeopolitik bir varlık, ulus ise kültürel veya etnik bir varlıktır. Ulus devlet kavramı ise bu ikisini belli bir coğrafyada örtüştürür ve böylelikle kendisinden önce gelen devlet yapılarıyla büyük ölçüde farklılaşır.
Tarihte gördüğümüz diğer devletlerden farklı olarak, ulus devlet modelinde devleti oluşturan tüm vatandaşların ortak bir dili, ortak bir kültürü ve ortak değerleri paylaşması esas alınmıştır. Ayrıca ulus devlet kavramı her milletin kendi kaderini tayin ve otonomi hakkına sahip olduğu fikrini de içerir. Bu özelliğiyle dünyadaki birçok milliyetçi harekete ilham kaynağı da olmuştur. Genellikle ulus devletin Fransız Devrimi sırasında tarih sahnesine çıkmış olduğu referans alınarak kabul edilir.
Bu dönem aynı zamanda feodalizmden kapitalizme geçiş sürecini belirleyen dönemdir. Feodal devlette egemen olan meşrutiyet anlayışına göre devletin sahibi ve meşruiyetinin kaynağı monarşi idi. Feodal sistemin zayıflamaya başlamasıyla birlikte güçlenen burjuvazi sınıfı, politik etkinliğini pekiştirmek için kitlelerin desteğini arkasına almak zorunda idi. Buradan hareketle egemenliğin kraldan alınarak halka verilmesi süreci içinde milliyetçi akımların güç kazanması, milli egemenlik fikrinin kitlelerde geniş yankı bulmasını sağlamıştır.
Ancak ulusun mu yoksa ulus devletin mi önce ortaya çıktığı tartışmalı bir konudur. Ve bu tartışma günümüzde de devam etmektedir. Milliyetçi görüşler genellikle ulusun önceden var olduğunu iddia ederler ve köklere inmeden bir ulusun oluşturulamayacağını savunurlar, ki bu görüşe yakın olanlardan biri de benim. Ulus devletler, bir ulusun egemenlik taleplerini karşılayacak bir model olarak tarih sahnesinde ortaya çıkmıştır. Ancak modernleşme odaklı teorilere göre ulusal kimlik daha önceden var olan devletin politikalarının bir ürünü olarak görülmektedir. 19. yüzyıl Avrupa'sında Sanayi Devrimi, yazılı basının gelişimi ve öğretimin kurumlaşması gibi etkenlere bağlı olarak ortak dil, kültür ve değerlerin yaygınlaşmasının önü açılmıştır. Bunlar da ulus devletin oluşumunu hızlandıran etmenlerdir.
Ulus devletlerin ortaya çıkması ile birlikte milliyetçi akımlarda yükselişe geçmiş ve köklerindeki izleri milli marşlarına ve en önemli simgeleri olarak bayraklara derin bir anlam ve mana yüklemişlerdir. Bayraklar konuşamasa da renk ve simgeleriyle bizlere çok şey ifade edip anlatırlar. Bazı ülkeler buna tarihteki kin ve nefretlerini bile yansıtmaktan hiç çekinmezler. İşte bunlardan en önemlilerinden biri de daha evvel sizlerle paylaştığım yazımda Yunan Milli Marşının bunun nirvanası olduğunu anlatmıştım.
Şimdi de size şu an gündemde olan Filistin-Israil savaşı nın taraflarından biri olan Filistin’in bayrağının neler ifade ettiğini anlatacağım. Günümüzde kullanılan Filistin bayrağı, İngiliz diplomat Sir Mark Sykes tarafından I. Dünya Savaşında Araplık şuurunu uyandırmak amacıyla tasarlanmıştır. Günümüzde Filistin bayrağı olarak kullanan dört renkli bayrak, Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Arapların milli bayrağı olarak kabul edilmişti. İngilizler tarafından tasarlanan bayrakta dört renk (beyaz, yeşil, kırmızı, siyah) kullanılmıştır. Filistin bayrağında yer alan yatay renklerin anlamı: En üstteki siyah yatay çizgi Abbasileri. Ortadaki yeşil renk Şii Fatımileri. Alttaki beyaz renk Emevileri temsil eder.
Kırmızı üçgen ise 1916 yılında Osmanlı Devleti’ne isyan eden Şerif Hüseyin’in kabilesi Haşimoğullarını, diğer bir görüşe göre Arapların Osmanlı Devleti’ne karşı bağımsızlığı için dökülen kanı temsil eder. Tarih boyunca Emevîler beyaz sancak, Abbasiler siyah sancak, Şii Fatımiler, yeşil sancak kullanmıştır. Kırmızı da Türklere karşı Arapların bağımsızlığını temsil eder. Bu dört renk, Arapların milli renkleridir. Diğer Arap devletlerinin hepsinde birkaç istisnası hariç mevcut durumdadır.
Şerif Hüseyin, 1916 yılında İngilizlerin desteğiyle Osmanlı Devleti’ne karşı Arap İsyanını başlatan şahıstır. 1917 ve 1924 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin parçalanmasından sonra Şerif Hüseyin, Hicaz’da bağımsız bir Arap devleti kurmuştur. İbni Suud tarafından Hicaz Suudi Arabistan’a dahil olana kadar oğlu Ali tarafından yönetilmiştir. Şerif Hüseyin’in beş oğlu vardı. Ali, 1925 yılına kadar Hicaz Krallığını yönetti. Abdullah, mevcut Ürdün Krallığını da yöneten hanedanın kurucusudur. Faysal, önce Suriye Arap Krallığını yönetmiş; ardından da Irak’ı yönetmiştir. Prens Zeyd bin Hüseyin ile Hasan herhangi bir başarı gösteremeden vefat etmişlerdir.
Sonuç olarak günümüzde kullanılan Filistin bayrağı, İngilizler tarafından tasarlanan ve 1916’da Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Arap milliyetçilerinin kullandığı bayraktır. Bayrakta yer alan dört renk de Arap hanedanlarını temsil eder.
Filistinliler, kendi ulus devletini kuramayan, artık bir dönem yaşadıkları Filistin coğrafyasıyla anılan bir ulus olan Filistinliler, bugün İsrail tarafından neredeyse tamamen yurtsuz bırakılmak üzereler. Gazze Şeridi’nde hapishane koşullarında var olma mücadelesi veren Filistinliler, hastaneleri vuracak kadar alçalan, insanlık suçu işleyen İsrail tarafından tarihten silinmek istiyorlar. İnanıyorum ki, Filistinlilerin topraklarına, bayraklarına sahip çıkmalarından başka çareleri yok. Öte yandan Filistinlilerin; bayraklarındaki renge kadar yansıttıkları Osmanlı, Türk nefreti yerine gerçek düşmanları, Yahudi Milliyetçisi Siyonistlere ilişkin bir rengi bayraklarına taşımalarının daha doğru olacağına inanıyorum. İşe buradan başlamaları gerekir. Belki o zaman gerçek düşmanlarını daha tanırlar, görürler ve hakiki bir mücadele verebilmek için birlik ve beraberliklerini inşa edip, kendi ulus devletlerini kurabilirler düşüncesindeyim.
Saygı dolu sevgiyle