Gazze’deki Savaş En Az 7 Ay Daha Sürecek Diyen İsrail, Sözde Barış Planı Teklifiyle Neyi Amaçlıyor?
İsrail ordusu, Gazze ile Mısır sınırı boyunca uzanan ve Philadelphi Koridoru olarak bilinen stratejik bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Gazze’deki savaşın en az 7 ay daha sürmesi öngörüsüne göre hesap yapılıyor. Anlaşılan Kasap kana doymak nedir bilmiyor.
İsrail Ordusunun Refah Kentine Saldırısı Devam Ediyor
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'nin Refah kentindeki askeri operasyonlarını, saldırılarını ve diğer faaliyetlerini acilen durdurması gerektiğine hükmetti. Karara gerekçe olarak, İsrail'in askeri faaliyetlerinin Filistin halkı için "acil risk" teşkil etmesi gösterildi. Ancak Tel Aviv, Uluslararası Adalet Divanı’nın çağrısına kulak tıkamaktan öteye bir şey yapmıyor. Dünyanın önde gelen ülkeleri ise buna sessiz kalıyor. Arada, Fransa'nın İsrail'in 17-21 Haziran tarihlerinde Paris'te düzenlenecek olan dünyanın en büyük silah fuarı Eurosatory 2024'e katılmasını yasaklaması benzeri göstermelik şeyler yapıyorlar.
Netanyahu, ‘İsrail savaş hedeflerine ulaşana kadar Gazze'de ateşkes yok’ diyerek, Gazze’deki operasyonları durdurmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. Nitekim İsrail ordusu, Gazze ile Mısır sınırı boyunca uzanan ve Philadelphi Koridoru olarak bilinen stratejik bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Böylece, Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki bağı koparan, Refah kent merkezi ve batısına tank ve zırhlı araçlarla taarruzlarını sürdürmekte olan İsrail savaşı sonra erdirmeye niyetli görünmüyor. Bu bağlamda konuşan Kasap Netanyahu'nun ulusal güvenlik danışmanı Tzachi Hanegbi’ye göre, Tel Aviv Gazze'de savaş 2024 sonuna kadar devam edecek şekilde planlama yapıyor. Gazze’deki savaşın en az 7 ay daha sürmesi öngörüsüne göre hesap yapılıyor. Anlaşılan Kasap kana doymak nedir bilmiyor.
Bu arada Mısır, Hamas'la kanalları açık tutmaya devam ediyor ve Hamas'ın Gazze'de tuttuğu İsrailli rehineleri serbest bırakması için İsrail'le dolaylı görüşmelerde arabuluculuk yapıyor.
Öte yandan iki gün önce, Cuma günü akşam saatlerinde ABD Başkanı İsrail'in üç aşamalı Gazze önerisini duyurdu ve Hamas'a kabul çağrısı yaptı.
ABD Başkanı Joe Biden İsrail'den Hamas'a yapılan üç aşamalı yeni bir teklifi kamuoyuna açıkladı ve Hamas'a Gazze'de ateşkes karşılığında, İsrailli rehinelerin salıverilmesini öngören planı kabul etmeleri çağrısı yaptı. Burada antrparantez olarak belirtmem gerekirse, Kasaba Şerifi Biden’ın niye Kasap Netanyahu’nun sözcüğünü üstlendiğini anlayabilmiş değilim. Netanyahu gerçekten barış isteseydi, herhalde tüm dünyaya kendisini barışın havarisi gösterecek şekilde, Hamas’a bir lütuf olarak kendisi açıklardı. Netanyahu’nun barış için niyetli olmadığını, İsrail Ordusunun aralıksız devam ettirdiği operasyonlarının kesintiye uğramaması için ‘barış teklifi’ yaparak tüm dünyayı oyalamak, dünyayı bununla meşgul edip, İsrail’e zaferini ilan etmesi için gereken fiziki hedefleri birer birer ele geçirebileceği kritik zamanı kazandırmak istediğini değerlendiriyorum.
İsrail’in Üç Aşamalı Barış Planı Teklifi
Beyaz Saray'daki açıklamasında İsrail'in teklifinin üç aşamalı olduğu ifade edildi. Buna göre planın aşamaları şöyle olacak.
Birinci Aşama: Geçici Ateşkes İlanı
Altı hafta sürecek. Geçici ancak tam bir ateşkes ilan edilecek. İsrail güçlerinin Gazze'nin nüfus barındıran tüm alanlarından çekilmesi, aralarında kadın, yaşlı ve yaralıların bulunduğu İsrailli bazı rehinelerin Hamas tarafından serbest bırakılması hedefleniyor. Bunun karşılığında da yüzlerce Filistinli mahkûmu da İsrail serbest bırakmayı taahhüt ediyor. Bu aşamada ateşkes olacağından, Filistinlilerin Gazze'nin her yanındaki evlerine (çoğu İsrail tarafından gerçekleştirilen hava ve kara bombardımanlarıyla yaşanamaz hale getirilen) gidebilmesi ve Filistinlilere daha fazla insani yardımın ulaştırılması öngörülüyor. Biden’a göre yardım malzemesi yüklü 600 kadar kamyon her gün Gazze’ye giriş çıkış yapacak.
İkinci Aşama: Kalıcı Ateşkes İlanı.
Geriye kalan tüm sağ rehineler serbest bırakılacak. Geçici ateşkes kalıcı olarak tam anlamıyla devreye girecek. Taraflar karşılıklı olarak düşmanca faaliyetlere son vereceklerini açıklayacaklar. Bu esnada taraflar arasında daimî barışın tesisi için müzakereler, görüşmeler yapılacak.
Üçüncü Aşama: Kalıcı Barışın İlanı, Tüm Rehinelerin Geri Verilmesi
7 Ekim'de rehin alınıp, hayatını kaybeden tüm rehinelerden geriye kalanlar İsrail’e teslim edilecek.
Biden’ın, 2024 seçimlerine, İsrail-Filistin Savaşını sona erdiren, barışa giden yolu açan lider olarak girmek istediğini değerlendiriyorum. Bu nedenle Biden yönetimi öncülüğünde diplomatik çabaların bu yılın üçüncü çeyreğinde daha da artmasını bekliyorum.
Sonuç
Hamas yetkilileri öncelikle İsrail’in saldırılarına bir son vermesini bekliyor. Geçici veya kalıcı ateşkes ile rehinelerin teslimi süreçlerini bununla ilişkili görüyor. Bu kapsamda Hamas, geçtiğimiz Perşembe günü, İsrail’in saldırıları sürerken müzakere görüşmelerine katılmayacaklarını ifade etmişti. Ancak İsrail savaşı durdurursa rehineler karşılığında Filistinli mahkumların verileceği "tam bir anlaşmaya" hazır olduklarının da altını çizmişti. İsrail ise, ilk aşamada sağ kalan rehinelerin geri verilmesini içermeyen herhangi bir anlaşma olmadan Gazze'deki saldırılarını durdurmayacaklarını belirtti. İsrail tarafı, sanki barış planı teklifini yapan Hamas, karşı çıkan İsrail’miş gibi konuşuyorlar. İsrail Başbakanı Netanyahu, Hamas yenilgiye uğratılana ve tüm rehineler iade edilene kadar Gazze'de kalıcı bir ateşkes olmaması konusunda ısrar ediyor.
Bu arada barış gelmesi halinde Gazze’nin yeni yönetim mekanizmasının nasıl olacağı da konuşuluyor. Hamas, kendi kontrolünde Batı Şeria ile Gazze'yi içine alan bir yönetimi savunuyor. Esasında 7 Ekim öncesi durumun devamından yana olduğunu belirtiyor. İsrail ise Batı Şeria ile ilişkisi olmayan, içinde Hamas’ın da olmadığı bir yönetimin Gazze Şeridi’ni yönetmesini bekliyor. İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi yönetimlerini bir birinden ayrı tutarak, bağımsız bir Filistin Devleti’ne giden yolu, toplamda 142 ülkenin halen tanıdığı bu Devleti kendisine tehdit olarak görmeye devam ediyor. Filistin Devleti’ni kurdurmamak, tanımamak için gayretlerini sürdürüyor. Özellikle mevcut hükümetin omurgasını oluşturan fanatik ve aşırı milliyetçi kesim, iki devletli çözüme ısrarla karşı çıkıyorlar.